English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ Ş ] / Şif

Şif traducir francés

54 traducción paralela
Schiff [Şif] ailesiyle paylaştığı beş katlı bir bina. Bu ev "Yeşil Kalkan" olarak biliniyordu.
En 1785, Mayer Amshel a demenagé toute sa famille pour cette grande maison, avec cinq logements qu'il partageait avec la famille Shiffs.
Diş çıkardıkları için ağlıyorlar, değil mi, Sif?
Ils pleurent parce qu'ils font leurs dents, c'est ça, Sif?
Sif, yine ıslattı.
Sif, il est de nouveau trempé!
Sif.
Sif.
Sif, ağlıyor.
Sif, ils braillent.
Sif geri dönecektir.
Sif va revenir.
Sif öfkeden köpürecek.
Regarde ce que tu as fait.
Çalışmaktan şikayetçi değilim, Thor ve Sif`i de seviyorum.
Je n'ai rien contre le fait de travailler, et j'aime bien Thor et Sif.
Ben SIF jeneratörlerini kalibre edeceğim. Sekiz saat.
Je calibrerai les générateurs S.I.F.
Ben bir kuş... kusuz.
Un oi... sif.
- Bendim. Doğru ama seni destekledim, Sif.
C'est vrai, mais je t'ai appuyée, Sif.
Leydi Sif ve üç savaşçı.
Voici lady Sif et les Trois Guerriers.
Sif. Sif, siz elinizden geleni yaptınız.
Sif, tu as fait tout ce que tu pouvais.
Bu Cumartesi, Howdy's ve Natesville Turpları'nın, KBS'ye karşı savaşta geleneksel 1K yürüyüşüne beraber sponsor olacaklarını açıklamaktan şeref duyarım.
Je suis fier de vous annoncer que samedi, Howdy's s'alliera aux Radis de Natesville et sponsorisera la première marche pour lutter contre le SIF.
Kızgın Bağırsak Sendromu herkesi etkileyebilir.
Le SIF peut toucher n'importe qui.
En azından bir kişi KBS hakkında şaka yapılmaması gerektiğini biliyor.
Enfin quelqu'un qui sait que le SIF n'a rien de marrant!
Ama bu yürümeni veya konuşmanı etkileyen bir rahatsızlık değil. Bu, Kızgın Bağırsak Sendromu.
Mais c'est pas une maladie qui fait parler ou marcher bizarrement, on parle du SIF.
Umarım dik durup herkese, sende de olduğunu söylemişsindir.
Et j'espère que tu leur as dit que t'as aussi souffert du SIF.
KBS'yle savaşa yaptığınız her dolar bağışta Natesville oyuncusu Ricardo Montes'in attığı topu yakalama şansı kazanacaksınız.
Pour chaque dollar donné contre le SIF, vous aurez une chance d'attraper la balle de Ricardo Montes.
Bu KBS olayı tamamen uydurma gibi duruyor.
Ce truc du SIF, c'est du pipeau.
Baş harfleri "KBS".
Il s'appelait SIF.
Şimdi de, yarışı başlatmak için, KBS sözcümüz, Ricardo Montes.
Et maintenant, pour lancer le marathon... le porte-parole du SIF, Ricardo Montes.
KBS'nin ne olduğunu bilmiyordum.
J'ignorais ce qu'était le SIF.
Kılıcın ve nasihat verdiğin için teşekkür ederim Leydi Sif.
Merci pour ton courage et pour tes conseils, Lady Sif.
Seni görmek de güzel Sif.
Content de te voir aussi, Sif.
Vali, Sif ve Heimdall'a selam olsun.
Gloire à Vali, Sif et Heimdall.
Sif ve Heimdall.
Sif, et Heimdall.
Vali, Sif ve Heimdall'a selam olsun.
Gloire à Vali, à Sif et à Heimdall.
Sif ve Heimdall.
... à Sif et à Heimdall.
Ben Asgard'dan Leydi Sif.
Je suis Lady Sif d'Asgard.
- Leydi Sif nerede?
- Où est Lady Sif?
Bırakın Lorelai'yla Sif ilgilensin.
Laissez Sif prendre Lorelei.
Hayır, Sif'in dediğine göre, Lorelai'ın kontrolü altındaki erkekler kim olduklarını veya bildiklerini unutmuyorlar.
Non, d'après Lady Sif, les hommes que Lorelei contrôle n'oublient pas qui ils sont ou ce qu'ils savent.
Ama Sif peşimde.
Mais Sif me chasse.
Asgard'ın düşmanlarının mezarları Sif'i hakir gören erkeklerle doludur.
Les tombes des ennemis d'Asgard sont jonchées d'hommes qui sous-estimaient Sif.
Gerdanlık ve Sif nerede?
Où sont Sif et le collier?
Sif'in dışarı çıkıp Lorelai'yı incitmesini istemeyiz.
Je ne voudrais pas que Sif sorte et fasse du mal à Lorelei.
Sif'in kılıcını alacağım.
Je vais retrouver l'épée de Sif.
Sif'in işini bitir, uçağı al, yoluna çıkan herkesi yok et.
Supprimez Sif, prenez l'avion, éliminez toute personne sur notre chemin.
Fitz, Sif'i hücreye kapattı.
Fitz a piégé Sif dans la cage.
Sif hâlâ dışarıda.
Sif est toujours là dehors.
Bunca yıl geçti halen aynı eski Sif'sin, sana söyleneni yapıyorsun. Sana emir verenlerin altında eziliyorsun. Arzuladığın hiçbir şeyi elde edemiyorsun.
Toutes ces années, et tu es toujours la même, faire ce qu'on vous dit, aux pieds de ceux qui vous commandent... jamais obtenir ce que tu désires... non, Haldorr, non... un homme qui te considère plus comme un animal que comme une femme.
Adımın Leydi Sif olduğunu söyledin ama Asgard'dan neden ayrıldığım, beni Midgard'a neyin getirdiği zırh yerine neden bunları giydiğim...
Vous dites que mon nom est Lady Sif mais... pourquoi j'ai quitté Asgard, ce qui m'a amenée à Midgar... pourquoi je porte ces peaux plutôt qu'une armure...
Olay, Sif adamı mıhlarken adamın nerede durduğuyla ilgili, değil mi?
C'est à propos de où le grand type était debout quand Sif l'a frappé avec son épée, c'est ça?
Yanında bir alet taşıyor olmalı ve Sif de muhtemelen kapsama donanımına zarar verdi.
Il devait transporter un appareil, et Sif a dû endommager son réservoir.
Aynı şeyi senin için yedi senedir söylüyorum. İddiaya göre Kree, Leydi Sif'in hafızasını silmek için bunu kullandı.
Le Kree l'aurait utilisée pour effacer la mémoire de Dame Sif.
Ben Asgardlı Leydi Sif, S.H.I.E.L.D.'ın dostuyum.
Je suis Dame Sif d'Asgard, une alliée du S.H.I.E.L.D.
Leydi Sif ve Kree Skye'ı götürmeye çalışıyor.
Euh, Lady Sif et le Kree sont en train d'emmener Skye.
Sif, hafızan geri geldi.
Sif, vous avez retrouvé la mémoire. Vous savez que nous sommes amis.
Hayır, burası gezegenin değil. Buradan sonrasını Leydi Sif halledecek.
- Non ce n'est pas votre planète Lady Sif va vous raccompagner.
Sif ve Kree'nin bilmeye hakkı olduğu gibi mi?
De la même façon que Sif et le Kree ont le droit de savoir?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]