English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ A ] / Akşa

Akşa traducir portugués

47 traducción paralela
İki kırmızı dörtlüyle beni harcadığın akşa mı?
A noite em que me venceste com os dois quatros vermelhos?
Böyle bir akşa daha geçirmeme sebep ol ve dalağını parçalarım.
Faz-me passar por outra noite como esta e arranco-te o braço!
Akşam yemeğine ne dersiniz? Cuma akşa mı?
Talvez jantar aqui, sexta-feira?
Hayır, akşa - - Sterling sarhoş musun?
Não, seis... Sterling, estás bêbedo?
Gün boyunca aksa, razı olur muydun?
Gostaríeis que os fizessem durante o dia e congestionassem as ruas?
Baharat akışı durduğunda bütün gözler Arrakis'e dönecek.
Cha-aksa! Quando o fluxo da Especiaria parar, todos irão olhar para Arrakis.
İzleyen iki yıl boyunca Muaddib ve Fremenler baharat üretimini durma noktasına getirdiler.
Cha-aksa! Nos dois anos regulares que se seguiram, Muad'Dib e os Fremen interromperam a produção de especiaria.
- Nehirler kırmızı aksa bile çabuk hamle yaparım.
Dou um golpe rápido e o sangue vermelho corre.
Burnundan altın tozu aksa yine bir bebek daha istemem.
Sabes, não teria outro filho nem que lhe pingasse do nariz ouro em pó.
Mutluluk için bile aksa gözyaşlarının lambayı ıslatmasına izin verme.
Não deixes as lágrimas de alegria molhar a vela antes do Dev chegar.
Kuru kereste, ön aksa bağlı koşumlar ve demir aksam.
Boa madeira, boas linguetas cobertas de ferro.
Ne zaman dışarı aksa yüzüme yapışıyor.
Quando estoura bate na minha cara.
Kanım aksa hatta kolum kopsa bile.
Nem mesmo se estivesse a sangrar ou se o meu braço fosse cortado fora.
Benimkinin ne zaman burnu aksa bu kreştekiler hemen çağrı atıyor.
Raios, a creche chama-me sempre que ele fica com o nariz a pingar.
Çabuk, kurtarma aygıtını doğrusal aksa ekli yapısal parçanın önüne bağla.
Rápido, acciona o teu aparelho de resgate à componente frontal de estrutura do eixo linear de acoplagem. Agora.
Altıgen somunu ana aksa sıkıca tuttur.
Apertado na frente, sem segurar a cauda.
Devreyi tamamlamak için ellerimi de kullansam ve fazla akım benim üzerimden aksa.
Uso as minhas mãos para completar o circuito, qualquer corrente extra irá fluir através de mim.
El-Aksa Terörist Grubu Lideri Ayman Ebu Aita.
líder do grupo terrorista brigada dos mártires de al-aqsa
Bebeğim, sen sapına kadar bir erkeksin ama kafayı şu tarafa doğru koysan da kanlar da buraya akacağına şöyle yokuş aşağı aksa?
Querido, és um homem a sério. Mas que tal pores a cabeça ali, para o sangue escorrer colina abaixo e não para cima das nossas coisas? Cliff, agarra nisto.
Milano ile aramda, her biri bir buz parçası yirmi vicdan birden olsa ve hepsi eriyip aksa, yine de beni rahatsız etmezdi.
Vinte consciências houvesse entre mim e Milão que podiam gelar e derreter-se, sem me molestarem.
Eddie, Cemal Şahin'le tanış. El Aksa Camii imamlarımızdan biri.
Eddie, este é Jamal Shahin, um dos nossos imans na Mesquita Al Aqsa.
Burnun azıcık aksa hemen yedek kulübesine.
Um perdedor, acabou mesmo contigo.
Evet. Keşke o zaman biraz daha hızlı aksa.
Só queria que o tempo passasse um pouco mais rápido.
Kurbanın saçı, hızla dönen aksa takılmış ve böylece kurban araca çekilmiş ve aks, kurbanın alnında, kafatası çeperinde ve beyninde delik açmış.
O eixo de transmissão, a girar rapidamente, agarrou o cabelo da vítima e puxou-a. Em seguida, fez um furo no frontal esquerdo, nos ossos parietais e no cérebro.
Belki birinden saklanıyordur ve kamyon giderken, aniden saçları aksa takılmıştır.
Talvez estivesse a esconder-se e sem querer prendeu a cabeça no eixo de transmissão quando o camião se afastou.
Soruşturmada 1978-79 yıllarından beri Mescid-i Aksa'ya bir saldırı düzenleyerek kubbesini havaya uçurmayı planladıklarını tespit ettik.
Depois investigámos e descobrimos que desde 1978-79, que eles planeavam um ataque ao Templo do Monte para fazer explodir o Domo da rocha.
Mescid-i Aksa'daki kubbenin patlatılmasının sonuçları bugün bile bütün İslami ülkeler ile savaşa sebep olabilir ; yalnızca Arap devletleri, İran değil Endonezya bile İsrail'e savaş açardı.
A consequência de fazer explodir o Domo da rocha, mesmo hoje em dia, é de que poderia levar à guerra total entre todos os estados Islamicos, e não apenas entre estados Árabes, mas também o Irão e a Indonesia,
- Bacağı, aksa sıkışmış.
As pernas dele estão presas no eixo.
El Aksa subaylarıyla arkadaştı, değil mi?
Ela era favorável às Brigadas Al Aqsa, não era?
El Aksa, Hamas, İslami Cihat biraz propaganda için her şeyi yapmaya hazır bir avuç aptal.
Al-Aqsa, Hamas, Jihad Islâmica... Todos um bando de filhos da mãe prontos para tudo um pouco de publicidade.
Davamıza inanan herkese sesleniyorum : Müslümanlara, Araplara, Kudüs ve El Aksa'daki Filistinlilere... Bir kez daha bildiririz ki Müslüman olmayanların Kudüs ve El Aksa'da en ufak bir hakkı yoktur.
Para todos os que acreditam na nossa causa, muçulmanos, árabes e palestinianos em Jerusalém e Al-Aqsa, afirmamos mais uma vez que os não-muçulmanos não têm qualquer direito, nem mesmo a uma pedra de Jerusalém e Al-Aqsa,
Bir damla aksa, hemen ürkerler.
Uma gota e descontrolam-se.
Ben Hasan İsmail, El Aksa Şehitleri'nden.
Hassan Ismail, Brigadas Al-Aqsa
Beytüllahim'deki El Aksa Şehitleri Tugayının lideri... İbrahim al-Masri gizlendiği yerden konuşuyor.
em Belém.
El Aksa tugayı mısınız, yoksa bir avuç eşkıya mısınız!
ou uma cambada de bandidos?
El Aksa tugayında yükselebilir, neden onu harcayalım ki?
Ele pode progredir nas Brigadas al-Aqsa. Porquê desperdiçá-lo?
Neden Hamas, El Aksa tugayının parasını şimdi gönderiyor? Filistin yönetimi ateşkes istiyor. Çünkü Amerikalılar burada.
Por que é que o Hamas anda a enviar dinheiro para as Brigadas al-Aqsa? agora que os americanos estão cá. para a Autoridade Palestiniana ficar mal vista.
Gerçek şu ki İbrahim'in teslimatlar için'Esav'ı kullanması diğer El Aksa militanlarından para sakladığını gösteriyor.
O Ibrahim usar o'Esau'significa que está a esconder o dinheiro.
Haber merkezinden : Ordu Beytüllahim'in El Aksa liderini öldürdü.
Da redacção :'Exército mata líder das Brigadas al-Aqsa de Belém'.
Mescid-i Aksa'nın kapısı demirdendir! O kapıyı yalnızca bir şehit açabilir!
A porta de al-Aqsa é feita de ferro!
Oğlum El Aksa tugaylarındaydı, Hamas'ta değildi.
não do Hamas.
Mihenk Taşı, Mescid-i Aksa, Kubbet-üs Sahra.
A pedra da fundação, a Al-Aqsa, a Cúpula da Rocha.
Bu Mescid-i Aksa'nın kuzeyi.
Este é o Templo Northern Al-Aqsa.
Kanca ön aksa gidiyor, sonra halatı kaportanın üstünden aktarma bileşenlerinin altından geçir.
O gancho no eixo dianteiro, depois o cabo por cima do capot, atrás do trem de rodagem.
Aksa Camii. Sana'a'daki ana camilerden.
É a Mesquita de Aksa, uma das principais em Saná.
Hükümet güçleri Aksa Parkı'ndan içeri ilerliyor.
O governo está a avançar em Aksa Park.
Valla burnundan akan sümük kadar beyninden iyi fikir aksa çok iyi durumda olurduk.
Ena, se boas ideias saíssem do teu cérebro como ranho sai do teu nariz, estaríamos óptimos.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]