English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ A ] / Anlaşma yok

Anlaşma yok traducir portugués

522 traducción paralela
Anlaşma yok.
Nada feito.
- Anlaşma yok.
- Não há acordo.
Anlaşma yok dedim.
- Dá-lhe a espingarda. - Já disse que não.
Steve, lütfen anlaşma yok artık.
Por favor, Steve, por favor, chega de negócios.
- Üzgünüm, Sheriff, anlaşma yok.
- Desculpe, nada feito.
Böyle bir anlaşma yok.
Não vejo assim.
Anlaşma yok.
Não tem acordo.
Aksi halde anlaşma yok.
Mas sem isso não há negócio.
- Anlaşma yok dedim.
- Continua a não haver acordo.
Demek... Anlaşma yok...
Nada feito.
Anlaşma yok.
Nada de acordos.
- Anlaşma yok dedim!
- Eu disse, nada de acordos!
Anlaşma yok.
Sem negócio.
Anlaşma yok. Onu geri götüreceğim, ve herhangi bir anlaşma olmayacak.
Não há acordos. vou levá-lo de volta e não haverá acordos.
- Yani anlaşma yok mu?
- Então, nada feito?
Hayır, teşkilatla aramda seni içeren bir anlaşma yok.
Não, o meu contrato com a firma não o envolve a si.
Bir daha böyle anlaşma yok!
Não quero mais negócios desses.
Anlaşma yok.
Não há acordo.
Anlaşma yok, merhamet yok.
Sem acordos, não há piedade.
Bu askerlerle yapılmış bir anlaşma yok.
Não foram feitos nenhuns acordos com aqueles soldados.
İki gün içinde benden haber almazsan anlaşma yok demektir.
Se não ouvir falar de mim até daqui a dois dias, nada feito.
Anlaşma yok bayım.
Não há acordo nenhum. Até depois!
Anlaşma yok Jedi.
Não haverá negócio, jovem Jedi.
Anlaşma yok.Mahkemeye veriyorum.Ne yapacaksın?
Nada de acordos. Vou levar-te a tribunal. O que é que vais fazer?
Bu arada ayrı anlaşma yok.
E já agora, não há acordos separados.
Başka anlaşma yok, Kirsty.
Não há mais acordos, Kirsty.
Saldırı yok, anlaşma yok.
Sem invasão, sem acordos.
Anlaşma şu. Anlaşma yok.
O negócio é este, nao há negócio.
Anlaşma yok. Mahkemeye çıkıyoruz.
- Sem acordo, vamos a tribunal.
Benimle yapabileceğin hiçbir anlaşma yok, evlat.
Não podemos negociar.
Anlaşma yok!
Está a fazer-se de difícil... mas cederá. Nada feito!
Anlaşma yok!
Sem acordo!
Anlaşma yok, hayır.
Não há negócio. Não.
Kocanla bu konuyu konuşmuştum. Anlaşma filan yok.
Como já disse ao teu marido, não estão à venda.
Orduya katıldığımda, kabul ettiğim tek anlaşma ülkemi her anlamda yok etmek isteyenlere karşı korumaktı. Sadece ulusal golf kulübü kurallarına göre değil,... -...
Entrei para o exército para defender meu país... não só com os meios do clube nacional de esportes... mas com todos os meios.
Anlaşma yapmamıza gerek yok!
Não precisamos de fazer acordos!
Artık anlaşma falan yok.
Não temos nenhum acordo.
- Anlaşma yok.
- Não.
Büyük bir anlaşma yok. Bunu seviyorum.
Não importa... agrada-me.
O zaman anlaşma yok.
Nada feito.
- Anlaşma falan yok.
- lsso julgas tu.
Anlaşma falan yok.
Nada feito.
Anlaşma böyle ve hiçbir seçeneğinim yok.
É um contrato, e não tenho escolha.
( Çavuş Dedektif Sonny Crockett ) Anlaşma felan yok, unut gitsin Hadi gidiyoruz.
- Acabou-se. Vamos embora.
( Çavuş Dedektif Sonny Crockett ) "Anlaşma felan yok" deme tarzın bu şekilde mi, Silvio?
É esta a tua maneira de dizeres que não temos negócio, Silvio?
O zaman size, anlaşma da, aşı da ve Yüzbaşı Yar da yok!
Então não haverá tratado, nem vacina, e nem Tenente Yar!
Anlasma yapacak bir sey yok, etrafin sarildi.
Não há nada para negociar. Está encurralado.
Bir anlaşma yaptı. Bunda utanılacak bir şey yok...
Ele cumpriu o contrato, há que reconhecer.
"Tekrar anlaşma" yok. Siktir etsin!
"Não há renegociação." Vai-te foder!
Anlaşma yok.
Não.
Anlaşma falan yok!
Não há negócio!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]