English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ A ] / Aşağıda mısın

Aşağıda mısın traducir portugués

204 traducción paralela
Aşağıda mısın?
Estás aí debaixo?
Doug, aşağıda mısın?
Doug, estás ai?
Aşağıda mısın?
Estás aí?
Laura, tatlım, aşağıda mısın?
Laura, querida, estás aí em baixo?
Aşağıda mısın?
Estás aí em baixo?
Hala aşağıda mısın? Buradasın.
Estás aqui?
Cédric, aşağıda mısın?
Cédric, já chegaste?
Aşağıda mısın? - Lanet olsun!
Fogo.
Aşağıda mısın?
Estás aqui?
Bradford aşağıda mısın?
Estás aqui?
Aşağıda mısın?
Está aí em baixo?
Salish, aşağıda mısın?
Já terminaste, Salish?
Sam, aşağıda mısın?
Sammy, estás aqui em baixo?
Aşağıda hazır mısınız?
Mas, como se subiu aí?
Dükkanımın aşağısındaki genelev sana mı ait?
Aquela casa de prostitutas na rua abaixo da minha... é sua?
Posta çağrısından sonra, adamlarımı aşağıdaki Yüzbaşı MacDanial'ın takımını almak için görevlendirdim.
Depois da correspondência, designei os meus homens para que substituam o grupo do capitão MacDanial.
Savaşçılarımızın yarısının tören için, aşağıda, Carillon'da olduğu zaman.
Durante a celebração... quando todos os nossos guerreiros estão lá em baixo, em Carillon.
Elbette bir dağ keçisi gibi o tepenin üstüne tırmanabilir ve... hepimizin duyduğu şu ünlü basamaklardan aşağı doğru koşmuş olabilirim. Arlena'ya doğru gizlice yaklaşmış ve onu bu güçlü ellerimle... boğmuş olabilirim. Ama şansınız yokmuş ki böyle bir şey yapmadım.
Acho que podia saltar como uma cabra pelo precipício, nadar um pouco, até à beira, dar uns passos, e saltar para cima da Arlena e estrangulá-la com as minhas enormes mãos.
Kadının biri beni acayip çirkin bulduğu için surdan aşağıya attı, sonra da, kuduz bir köpeğin saldırısına uğradım.
Uma mulher atirou-me de uma muralha abaixo por me achar feio de doer, e fui atacado por um cão raivoso.
u aşağılık bankacılar politikacılar... asıl onlar kokain yasa dışı olsun istiyor! Böylece sıçtığımın parasını kazanıp sıçtığımın oylarını da alıyorlar!
Os cabrões dos banqueiros, dos políticos, são eles que querem que a coca seja ilegal para poderem fazer dinheiro e ter os votos!
Bu verici Latin mahallesinde küçük bir mağazadan aldım. Bu devre levhasını Şanzelizede buldum. Nehrin aşağısındaki bir mağazadan bu bataryaları aldım.
Comprei este transmissor numa loja do Quartier Latin, encontrei esta prancha de circuitos nos Campos Elísios, e uma pequena loja da Rive Gauche vende estas baterias.
Ve o aşağılıklar bize sömürücü bir sözleşme teklif ederse ya da kamyonlarını hattımıza sokmaya çalışırlarsa yapabileceğimiz tek bir şey var.
E se esses bastardos nos tentam enfiar algum contrato ilegal pela goela abaixo. ou tentar forçar a passagem de um camião, só há uma coisa que podemos fazer.
Öyle bir boşanmadan sonra,... mahkemelere çıkıp gazetelerde aşağılandıktan sonra,... sence bir koca, eski karısının fotoğrafını masasında tutar mı?
Depois de tal divórcio, arrastado para os tribunais, humilhado nos jornais, acha que um marido teria na secretária uma fotografia emoldurada da ex-mulher?
Ben bu şehrin ışığıyım aynı zamanda da aşağılık, sapkın ruhuyum.
Eu sou a luz desta cidade... e a sua alma retorcida.
Hayal gücü o kadar aşağılanmış ki hayal gücü, var oluşumuzun anahtarı olacağına, kendisi hayali olmuş ve şimdi de varlığımızın dışında bir şeyin benzeri olmuş sanki.
A imaginação tem sido tão depreciada que a imaginação, sendo imaginativa, em vez de ser o eixo da nossa existência, agora representa algo exterior a nós.
Onun üst dudağı, benim alt dudağıma geldi ama alt dudağı, dudağımın aşağısına geldi.
O lábio superior dele aterrou no meu lábio superior, mas o lábio inferior dele aterrou bem abaixo da minha orla.
Size yardım etmeye çalışan personele hakaret etmek, aşağılamak ve alay etmekte sonuna kadar haklısınız.
Você tem todo o direito de insultar, diminuir e abusar da equipe nós temos tentado ajudá-lo.
İki Romulan'ın duyacağı şekilde ırklarını aşağılayarak beni iki pozisyon arasında sıkıştırıyor. Ya onları savunacağım ve böylece Romulanlar'a karşı sadakatim ortaya çıkmış olacak ya da savunmayacağım ve bu sayede aramızı bozarak nifak tohumları ekmiş olacak.
Faz uma injúria racial junto a dois romulanos, colocando-me no dilema de os defender, denunciando a minha lealdade a eles, ou de deixar a injúria passar, o que semearia a discórdia entre nós.
Onu aşağıda tutar mısın?
- Mantêm-na abaixada? - Fica abaixada.
Aşağıda mısın? Hayır!
Estás no átrio?
Sadece belden aşağısını mı gördün?
Viste-o da cinta para baixo, apenas isso?
Bir sokak aşağıda, kahve mağazasına yakın. Her nekadar alışımış Kahve mağazası olsada.
Na rua junto à cafetaria, o que costumava ser uma cafetaria.
Bu, sokağın aşağısındaki siyah insanların... komşumuz siyah insan olmadan önceydi, tamam mı?
Antes dos negros do fundo da rua... tornárem-se os negros da porta ao lado. OK?
Sokağın aşağısında mı?
Ao fundo da rua.
Aşağıda bayağı geniş insan karışımın var.
É um sortido de personagens que juntaste lá em baixo.
Yanımda kal ben solarken ki savaşımın sonuna işaret edebilesin ölümsüz günlerin gün batımında hayatın karanlık, aşağı kıyısında. "
Permaneça ao meu lado enquanto me vou apagando assim pode acompanhar o fim de meu esforço e o entardecer dos dias eternos até ao extremo da vida. "
Noel sabahları aşağı kata indiğini ve şöminenin üzerindeki... çoraplarının ful oyuncak ile dolu olduğunu hatırlar mısın?
Meu, lembras-te quando costumavas descer as escadas no dia de Natal... e vias a tua meia comprida por cima da lareira cheia de brinquedos?
Evet. Pekala, şöyle olacak duvardan sonra da sokağın aşağısından geçecekler ve umarım onları doğru bize gelirlerken yakalayacağız.
Saltamos o muro, ficamos de frente para a rua, e queremos apanhá-los a vir direitos a nós
Xander, aşağıda mısın?
Xander, estás aí em baixo?
- Aşağıda daha çok kalacak mısın?
Vais ficar muito tempo aí em baixo?
Tepenin aşağısındaki de sizin ilanınız mı?
E o cartaz no fundo da colina também é seu?
Aşağıda saklanıcak mısın?
Vão-se esconder ai debaixo?
Onu dağdan aşağıya indirmeye çalıştığım için bana teşekkür etti. İpi kestiğim noktaya kadar tüm yaptıklarım için. Ve dedi ki, "Ben de aynısını yapardım."
Ele agradeceu-me por ter tentado tira-lo da montanha, por tudo o que eu tinha feito até ao ponto, onde eu cortei a corda, e ele disse-me, "eu tinha feito o mesmo".
Köpek, aşağıda çılgın bir parti var, benimle oraya takılır mısın?
Vai haver uma mega festa que vai arrebentar... Queres ir comigo?
O gün yaptığım aşağılık davranışını
Nem por uma só vez eu me esqueci da minha vergonhosa
Sen yemin etsen aşağı inerdim. İşine de saygı duyardım. Çünkü sen, yasanın işe yarayabileceğini düşünen karın ağrısı tiplerdensin.
Iria lá embaixo para a porcaria da posse... e acompanharia sua carreira... porque você é um desses chatos que pensa que a lei pode ser honesta.
Söz konusu Kızılderili halkları, sayacağım topraklarda yaşamayı kabul etmiştir,... sınırlar aşağıda belirlenmiştir... "
As supramencionadas Nações Indígenas reconhecem e confirmam as seguintes áreas de terreno do país, incluidas nos limites e fronteiras adiante designadas... "
Korkarım ki, hayatın boyunca boynundan aşağısı felçli olacak.
Lamento que para o resto da sua vida, você ficará paralisado.
İşte, Ptolemy aşağı ve yukarı Mısır'ın, kamışın ve arının sahibi.
Vede, Ptolomeu, filho das duas deusas, filho da Junça e da Abelha.
"Suyu getiren, aşağı ve yukarı Mısır'ın, kamış ve arının sahibi, kralların kralı, Ra'nın oğlu Ptolemy şanlı majestelerine bu mesajı getiren kişinin Pompey'i öldüren kişi olduğunu bildirir."
"Ptolomeu, criador da água, filho das duas deusas, " filho da Junça e da Abelha, Rei dos reis, filho de Rá, " informa sua excelência digníssima, etc....,
Çökmelere ait bütün görüntülerde, söz konusu patlamalar, yıkım dalgasının 20 ila 30 kat aşağısında, binalardan gelen patlamalar şeklinde görülebiliyor.
Em todos os vídeos dos colapsos, são visíveis explosões a ocorrer entre 20 e 30 andares abaixo da linha de derrocada.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]