English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ B ] / Bak ne diyorum

Bak ne diyorum traducir portugués

168 traducción paralela
Bak ne diyorum evlat, bunu sır olarak sakla... biz de sana uçak alalım. - Alır mısınız?
Olha, filho, guarda este segredo... e vamos comprar um avião só para ti.
Bak ne diyorum, bu akşam bir ara seni arayacağım.
É assim, vou-te ligar até ao final da noite.
Bak ne diyorum daha önce hiç olmamıştı.
Você pode apostar sua grana nisso.
Bak ne diyorum.
Fazemos assim.
- Bak ne diyorum. Seninle...
- Tudo bem, e se fôssemos...
Bak ne diyorum.
Façamos assim.
Bak ne diyorum.
Sabe que mais?
- Bak ne diyorum.
- Sabem que mais?
Bak ne diyorum. Küçük bir anlaşma yapalım.
Vou te dizer o que vou fazer.
Bak ne diyorum.
Mas queres saber?
Tamam.Bak ne diyorum, bir haftalığına iş görüşmesi içn Çin'e gidiyorum.
Vamos fazer o seguinte. Vou passar uma semana na China, em trabalho.
Adamın biri fotoğrafını çeker, bütün işi berbat edersin. Anladın mı bak ne diyorum?
Se estiver alguém a tirar fotografias, apanha tudo.
Bak ne diyorum ortak, detektiflik oyunu karnımı acıktırdı.
Olha, parceira, todo este trabalho de detective deu-me fome.
- Tamam, bak ne diyorum...
- Pronto, então...
Bak ne diyorum.
Olha, fazemos assim :
Bak ne diyorum.
Fazemos o seguinte.
Bak ne diyorum, buradan birlikte yürüyerek çıkalım mı?
Bom, o que dizes de tu e eu sairmos daqui juntos?
Bak ne diyorum, bu gün senin şanslı günün
Vou te dizer, hoje é o seu dia de sorte.
Bak ne diyorum...
Digo-lhe mais...
Bak ne diyorum, aynı hücrede kalalım.
Quer saber, deveríamos ficar na mesma cela.
Elise, bak ne diyorum. Bu çocuklara kartımı ver.
Sabem que mais, Elise, dá a estes rapazes o meu cartão.
Bak ne diyorum.
Sabes que mais?
Evet, bak ne diyorum.
Sim, sabes que mais?
Bak ne diyorum, yarına kadar TNT'yi bağlamazlarsa... ben yokum.
E digo-te mais, se eles não tiverem a TNT aqui até há amanhã... Estou fora.
Biliyor musun? Bak ne diyorum?
Sabes que mais, querido?
Bak ne diyorum. Bu haftasonu arabamı alalım ve...
Este fim-de-semana pegamos no meu carro e vamos...
Bak ne diyorum ;
Fazemos assim...
Bak ne diyorum?
Sabes que mais?
Bak ne diyorum, olabildiğince insani bir şekilde yapmak istiyorum, tamam mı?
Só estou dizendo que faremos do jeito mais humano possível, certo?
Bak ne diyorum, uçağını günde 40 dolara buraya park edebilirsin. Visa kabul etmiyoruz. MasterCard kabul etmiyoruz.
É o seguinte, podes estacionar o teu avião ali, 40 $ por dia, não aceitamos Visa, nem Mastercard.
Bak ne diyorum Ahmad.
Queres saber, Amam?
Bak ne diyorum, botun gördüğü hasarı ben karşılayacağım. Yardımcına gelince, o senin sorunun.
É o seguinte, eu pago os danos do seu barco, quanto ao seu auxiliar, é problema teu.
Bak ne diyorum.
Queres saber?
Hatta, bak ne diyorum. Al bakalım.
Na verdade, sabes uma coisa?
Ben çıkmadan çocukları doyursam diyorum, bakıcı yeni ne de olsa.
É melhor dar-lhes de comer antes de ir, já que a babysitter é nova.
Annem bir drag queen, bak, ne diyorum
A minha mãe é travesti
- Joey, bak ne diyorum...
Sabes que mais?
Ne diyorum bak...
Sabes que mais?
- Öyle mi? Ne zaman? Ne diyorum bak, 40 yaşına geldiğimizde ikimiz de bekarsak birlikte bir bebek yapmamıza ne dersin?
Se nenhum de nós for casado quando chegar aos 40, que tal termos um juntos?
Zekilik taslamaya mı çalışıyorsun? Ne diyorum bak...
- Estás a tentar armar-te em esperta?
Ne zaman onunla çıksam bakıcılık ücretim ödenmeliydi diyorum.
Sempre que saio com ele, sinto-me uma ama.
Tamam, ne diyorum bak...
- Bom, fazemos o seguinte :
- Ne diyorum bak? Arabaya gidip diğer gözlüğümü alacağım, tamam mı?
- Vou buscar os outros ao carro.
Ne diyorum bak? Bu adamla selamlaşmak istiyorum.
- Quero saber o que tem o tipo.
Bak, ne diyorum.
Bom.
Madem size bunları anlatacağım... 16 Yıl Önce Bakın ne diyorum.
Estás louco tomando minhas coisas?
Ne diyorum bak.
Fazemos assim.
İkide bir elime bakıp "Bu da ne be?" diyorum.
Olho para a minha mão e penso, "Mas que raio?"
Ahali, bakın, dinleyin, ne diyorum biliyor musunuz, Kıçımda para desteleri var, ahbap, Mücevher var, Siyah American Express kartları var.
Sócio, dréd, sabes o que'tou a dizer, tenho resmas do guito lá atrás, sócio, tenho jóias, tenho um cartão american express preto.
Bak ne diyeceğim. Bir milyon dolarına 1 saat 45 dakika diyorum, ne diyorsun?
Que tal um milhão de dólares por uma hora e 45?
Bak, ne diyorum?
Mas ouve, sabes que mais?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]