English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ D ] / Diyorum

Diyorum traducir portugués

19,267 traducción paralela
Ne diyorum biliyor musun?
Como se diz no boxe?
Bulduğumuz karavanın oraya dönüp olay yerini inceleyeyim diyorum. - "Olay yerini incelemek."
Posso ir àquela cabana analisar o local?
- Sağanak geliyor diyorum.
Agora... estou à chuva torrencial.
Bu yüzden geri durup daha açık konuşmasını bekliyorum. Bıyığımı diyorum.
Ando a deixá-lo crescer há semanas e vocês ainda não disseram nada.
Joe'nun oyun randevusunu diyorum.
Só podes estar a brincar.
Ben değil be, oradaki moruğu diyorum!
Não sou eu! O avô ali!
Bu uyuz yağ ölçme parmağını diyorum. Parmağın ikinci boğumuna kadar içine giriyor.
É esse dedo em forma de vareta que desaparece dentro da minha gordura.
Ben de onu diyorum.
- Não. É aí que eu quero chegar.
- Ne mi diyorum?
- O que estou a dizer?
Mümkün olan en kısa sürede diyorum.
Tens de vir o mais depressa possível.
Evet, onu diyorum.
Sim, essencialmente.
Belki gözünden kaçan bir şeyler vardır diyorum sadece, olanlar düşünülünce.
Talvez precises de outra opinião, considerando...
Sana diyorum ki Boots'un o gün Houston'da olmaması gerekiyordu.
Estou-te a dizer, o Boots nem sequer devia estar em Houston naquele dia.
Ben de öyle diyorum.
Não me digam.
Şimdi, keşke o kadar akıllı olmasaymışım diyorum.
Agora, estou a pensar que gostava de não ter sido assim tão inteligente.
Dur diyorum!
Preciso que pares!
Mantıklı demiyorum, sadece hızcı olmanın tek yolu bu diyorum.
Mas não existe outra forma. Na verdade, há outra maneira.
Belki bizimle çalışır diyorum.
Digo que ele, talvez, possa trabalhar connosco.
Ben ev diyorum ama masallardaki kale gibi aynı.
Quer dizer, a casa, é mais tipo um castelo de um conto de fadas.
Diyorum ki plan kaldığı yerden devam ediyor.
Estou a dizer que o plano é, novamente, uma opção.
- Diyorum ki güçleri, çoklu evreni bir arada tutan enerjiye bağlıysa onu kontrol edebiliyorsa...
- Quero dizer que, se os poderes dele estão ligados à energia que conecta o multiverso, se ele pode manipulá-la... Ele pode abrir fendas onde quiser.
Sol diyorum.
A outra esquerda.
Geri gel diyorum!
Volte aqui!
Yani diyorum ki artık bizi kollayacak bir Annalise yok o yüzden bu görev bizim.
Só estou a dizer que claramente a Annalise já não vai cuidar de nós. - Temos ser nós a fazê-lo agora.
Yani diyorum ki kulağa nasıl geliyor farkındayım.
Só estou a dizer que sei como parece.
Ben zekice diyorum.
Eu chamo de esperteza.
- Ben gayim, böyle diyorum.
- Sou gay, é assim que chamo.
- Ben "güzel" diyorum.
- Eu chamo-lhe agradável.
Böyle zamanlarda keşke Nixon olsaydım diyorum.
É nestas alturas que gostava de ser o Nixon.
Keşke biraz daha centilmen olabilseydim diyorum.
- Gostava de ter sido mais cavalheiro.
Biraz daha buralarda takılıp etrafı şöyle bir yoklayayım diyorum.
Acho que vou ficar por cá uns dias, bisbilhotar um pouco.
- Sözünü ettiğin kişiyi diyorum.
- De quem é que estavas a falar.
Sana diyorum, biz ne görüyorsak görebiliyorlar.
Estou a dizer-te, eles vêm o que nós vemos.
Susannah, ailevi bir sorun çıktı diyorum.
Susannah, foi uma emergência familiar.
Susannah, ailevi bir sorun çıktı diyorum ya.
Susannah, era uma emergência familiar, porra!
Kutlamayı diyorum.
A festa.
Hayır, diyorum ki senin dört milyon doların yok.
Não. Estou a dizer que não tens quatro milhões de dólares.
Bu benim işte! Ne diyorum biliyor musun?
Eu não digo piadas, é assim que eu sou.
- Bitmedi mi hâlâ diyorum?
- Já acabaste? - Sim.
Ben diyorum ki şehrin yanmasına izin verelim ve sabaha kim kalırsa temizliği o yapsın.
Eu digo para deixarmos a cidade arder e quem estiver vivo de manhã quem limpe tudo.
Diyorum ki, burayı görürse ve neler yapılabileceğini görürse...
Acho que se ele vir este sítio e vir o que é possível...
Nolan'ı diyorum.
Refiro-me ao Nolan.
Diyorum sana, o dedektif kardeş gittikçe daha meraklı oluyor.
Digo-te, o irmão detetive está cada vez mais curioso.
Hepsini! Tüm parayı diyorum.
Quero dinheiro.
Elinde ne varsa diyorum.
Tudo o que tens.
O yüzden beraber çalışmalıyız diyorum, adamım.
Estou a dizer que devíamos trabalhar juntos.
Tamam, "öldü" diyorum.
Está certo, falecidos.
Kafamı her kaldırdığımda inşallah gitmiştir diyorum.
Eu disse a mim mesma que sempre que olhasse para cima ele teria desaparecido.
Bak, sadece diyorum ki, ikimiz uzun zamandır birlikteyiz.
Ouça, estou apenas a dizer...
Yaptıklarını diyorum.
- Do que tu fizeste.
- Sana diyorum dostum madem o binada yaşıyor diyorsun, sana inanıyorum.
Estou a dizer-lhe.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]