Bakire traducir portugués
1,918 traducción paralela
Horus, 25 Aralık'ta bakire Isis-Meri tarafından dünyaya getirilir.
Hórus nasceu a 25 de Dezembro da virgem Isis - Meri.
Frigya'nın Attis'i ( M.Ö 1200 ), 25 Aralık'ta bakire Nana'dan dünyaya geldi, çarmıha gerildi, gömüldü ve 3 gün sonra dirildi.
Attis, da Phirigia, nasceu da virgem Nana a 25 de Dezembro, crucificado, colocado no túmulo 3 dias depois, ressuscitou.
Hindistan'ın Krişna'sı ( M.Ö 900 ) bakire Devaki'den, doğumunu müjdeleyen bir yıldızla birlikte dünyaya geldi. Havarilerine mucizeler gösterdi, ölümünden sonra tekrar dirildi.
Krishna, da Índia, nasceu da virgem Devaki com uma estrela no Ocidente a assinalar a sua chegada, fez milagres em conjunto com os seus discípulos, e após a morte, ressuscitou.
Asıl soru şu : neden bu özellikler, neden 25 Aralık'ta bir bakire doğumu neden 3 günlük ölüm ve kaçınılmaz yeniden diriliş, neden 12 havari ya da takipçi?
A questão mantèm-se : porquê estes atributos, porquê o nascimento de uma virgem a 25 de Dezembro, porquê a morte e a ressurreição após 3 dias, porquê os 12 discípulos ou seguidores?
İsa, 25 Aralık'ta Beytüllahim'de bakire Meryem'den dünyaya geldi.
Jesus Cristo nasceu da virgem Maria a 25 de Dezembro em Belèm ( Bethlehem ), e foi anunciado
Bakire ( Virgin ) Meryem, Başak ( Virgo ) burcundan gelir. Başak "Virgo the Virgin" olarak da bilinir.
AVirgem Maria è a constelação Virgo, também conhecida como Virgo a Virgem.
Virgo ( Başak ), Latince'de bakire demektir.
Virgo em latim significa virgem.
Başak aynı zamanda "Ekmek Evi" olarak da bilinir ve Başak, elinde bir demet buğday tutan bir bakire olarak tasvir edilir.
Virgo ( Constelação de Virgem ) também è referida como a "Casa do Pão", e a representação de Virgo è uma virgem a segurar um feixe de espigas de trigo.
Örneğin, Mısır'daki yaklaşık 3500 yıllık Luxor Tapınağı'nın duvarlarında bakire gebeliğini, Horus'un doğumu ve kutsanmasını gösteren resimler vardır.
Por exemplo, inscrito à 3500 anos atrás, nas paredes do Templo de Luxor no Egipto. Estão imagens da enunciação, da imaculada concepção, do nascimento e da adoração a Hórus.
Resimler, Thaw'un bakire Isis'e Horus'a hamile kalacağını söylemesiyle başlar, daha sonra kutsal ruh Nef, bakireyi hamile bırakır, bakire doğum yapar ve bebek kutsanır.
As imagens começam com o anúncio à virgem Ísis de que ela irá gerar Hórus, que Nef, o Espírito Santo irá engravidar a Virgem, e depois o parto e a adoração.
Vaftiz, ölümden sonra yaşam, mahşer, bakire doğumu, yeniden diriliş, çarmıha gerilme gemi, sünnet, mesih, kutsal müritler, büyük tufan, paskalya, Noel ve bunun gibi birçok öğe tamamen Mısır kökenlidir ve Hıristiyanlık ve Musevilikten çok daha eski tarihlere dayanır.
Baptismo, Vida após a morte, Julgamento Final, Imaculada Concepção, Ressurreição, crucificação, A arca da Aliança, circuncisão, salvadores, comunhão sagrada, o Dilúvio, Páscoa, Natal, a Passagem, e muitas outras coisas e atributos são ideias Egípcias, nascidas muito antes do Cristianismo ou Judaísmo.
Kız kardeşin gibi tatlı bir kız burada para etmez ama onlar için, bakire altın demektir.
Uma moça bonita como a tua irmã... Aqui, vale o que vale. Mas para eles, uma virgem...
Kutsal Meryem, kutsal bakire, dualarını biz günahkarlardan esirgeme.
Santa Maria, mãe de Deus, rogai por nós, pecadores, agora e na hora da nossa morte.
Onun bakire olarak kalması lazım.
Tenho de a manter virgem.
K. Çını kaldır ve arabama gel yoksa bugün sana bakire yok.
Ou senta o cu aqui no meu carro... Ou, hoje, não há virgem para ninguém.
Kutsal Bakire'yi görmek istiyorum.
Quero ver a Virgem.
Kutsal Bakire'yi görmek ve kutsal sudan içmek istiyorum.
Que quero ver a Virgem? E beber água benta.
Bakire'ninki kalsın.
Mas não a Virgem.
40 Yaşındaki Bakire Meryem
Em exibição : "VIRGEM MARIA AOS 40 ANOS".
Verimli kıyıları sizin adınıza sahiplendim ve ismini Virginia koydum, bakire Kraliçemiz onuruna.
Tomei a costa fértil em seu nome e a chamei de Virgínia, em homenagem à nossa Rainha Virgem.
Ona Bakire Kraliçe diyorlar.
Chamam-na de a Rainha Virgem.
Eli kanlı bakire.
Virgem impregnada de sangue!
Bakire Kraliçe derler bana.
Sou chamada a Rainha Virgem.
Bir şeyi açıklığa kavuşturmama izin ver, olur mu? - "40 Yaşında Bakire" filmini seyrettin mi?
Vou explicar-te uma coisa... viste o "Virgem Aos 40 Anos"?
Bu da 50 yıllık bakire halim.
E isto é um "Virgem Aos 50 Anos".
Evet, ama bazılarımız diğerlerinden daha bakire.
- Algumas mais do que outras.
Ve o da bakire.
E é virgem.
O Bruno amca attan daha fazla osuruyordu ve bayan azgın kız, bakire olmaktan bahsedip duruyordu.
"E o tio Bruno dava mais peidos que o cavalo, e a rapariga só falava da sua virgindade."
Bir düzine bakire vardı Frizyalı, Danimarkalı ve Frank
Havia uma dúzia de virgens Frísias, dinamarquesas e francas
Kara Bakire Mezhebi Katolikliğin törenlerini tersine çevirmeye başladılar. Meryem heykelini siyaha boyadılar.
Quando o culto da Virgem Negra começou a inverter os ritos do Catolicismo, pintando a estátua de Maria de preto,
Kara Bakire mezhebi, keçi maskeli canavar olayı arkadaşları korkutmak için kullandıkları bir yer altı hayalet hikayesi.
O culto da Virgem Negra, o monstro da máscara de cabra. É apenas uma casa subterrânea assombrada que eles usam para assustar os amigos. Eles fazem isto há anos.
Aslında bir bakire.
É praticamente virgem.
Sekiz ve son olarak, tanıdığımız herkesin... bakir ya da bakire olarak ölmemesi için bunu destekliyoruz.
Oito e por último, nós somos contra a abstinência porque o mundo pode acabar e depois basicamente toda a gente que conhecemos vão morrer virgens.
Bakire kibarlığı bu!
Do tipo extra-virgem!
Ve yıl sonuna kadar Belfast'ta bakire kadın kalmayacak.
Não vai haver uma única virgem em Belfast no fim do ano.
Naziler, Bakire Meryem gözlemesinin sahte olduğunu söylüyorlar.
Os nazis estão a dizer que a tortilla Virgem María é falsa.
- Naziler, Bakire Meryem'in hiçbir gücünün olmadığını söylüyorlar.
- Ei, os nazis estavam a dizer, que a virgem Maria não tem poder.
Bakire Meryem bana beni koruyacağınızı söyledi.
A Virgem Maria disse-me, ela irá me proteger! Está bem, senhor.
Bakire Alcmene'den doğmuştur. Babası tanrıdır, Zeus. Tek yaratıcı.
Nascido de uma virgem, Alcmene, um Deus como pai, Zeus, o único gerado, o Salvador, no Grego Soter, o bom Pastor, o príncipe da paz,... que trás uma persuasão suave e sabedoria divina.
Ona tecavüz ettiğinde, kız bakire idi.
Quando ele a violou ela era virgem.
Eğer hâlâ bakire olduğunu bilseydim!
Se soubesse que ainda era uma virgem.
Ben bakire değilim.
Sabe de uma coisa? Não sou virgem.
.. Bakire dişi..
A versão feminina...
Çocuğuna bakan Bakire Meryem gibi görünür... onun acısını dindirebilecek tek şey gibi.
Ela é como a Virgem Maria, à procura do seu filho, o único que lhe pode parar a dor.
Bakire birini öldürmek yasalara aykırı olduğu için bir gardiyanla evlendirip önce bekaretini alıyorlar.
Sabes o que lhe fizeram? Sabes que, segundo a lei, é proibido matar uma virgem. Então, casam-na com um guarda da revolução, e ele desflora-a antes de a executarem.
Her erkek kendininki bulunmaz hint kumaşı olduğunu düşünüyor ve bakire olmadığına göre dul bir kadın reddetmez sanıyor.
Os homens são mesmo assim. Convencem-se que são irresistíveis e que uma divorciada não se recusará porque já não é virgem.
Otuzbeş yaşında hala bir bakire.
Ainda era virgem aos 35 anos de idade.
Şu halimize bak. Bakire ile sürtük.
Olharias para nós, a virgem e a prostituta?
Ben Kutsal Bakire'mi buldum.
Olha, encontrei a minha Virgem.
Peki ya İbranice çeviri hatası sonucu olarak Meryem'in bakire oluşu?
A rameira.
Onun bakire olmadığını biliyordum.
Eu sabia que ela não era virgem.