Bebek gibi traducir portugués
1,538 traducción paralela
Ve ardından da yatağıma uzanıp bir bebek gibi uyuyacağım.
E quando eu vou para a cama a noite, durmo como um bebé.
Bebek gibi değil mi?
Ela não é uma boneca?
İster gelip bize katılırsın, istersen odana çıkıp küçük bir bebek gibi ağlarsın.
Então, podes juntar-te... Ou podes ir para o teu quarto e chorar como um bebé.
Bebek gibi davranma.
Ela disse, "Pára de ser um bebé"
Sizin yaşınızda ki bütün çocuklar gibi sürekli olarak bebek gibi ağlarsınız.
É como todos os garotos da tua idade. São uns bebés autênticos, sempre a chorar. A chorar todo o tempo, ao invés de se darem conta da sorte.
Mızmız bir bebek gibi ağlıyordu.
Parecia um bebé chorão.
O bir bebek gibi davrandığında.
Ela está armar-se em criancinha.
Bir gün eve geldiğinde 20 yıllık kocasını Bebek gibi bezlenmiş... Ve hemşire gibi giyinmiş bir fahişe tarafından... Şaplaklanırken buldu.
Um dia chegou a casa e encontrou o marido de há 20 anos vestido de bebé, com uma fralda enorme, a levar tautau de uma prostituta vestida de ama.
Bir bebek gibi bezlenip şaplak yemekten cinsel haz alıyor.
Satisfaz-se sexualmente vestindo-se de bebé e a ser espancado!
Bir bebek gibi ağlayıp bağırıyordu.
Chorava e gritava como um miúdo.
Bebek gibi bağırıp ciyaklıyordu.
Chorava e sacudia-se como um bebé.
Bebek gibi davranma.
Não sejas bebé!
Kostya, buraya geldiği zaman babam ayağına beş kiloluk balyoz düşürsen ağlamayacak olan adam kardeşime sarılıp, bir bebek gibi ağlamaya başladı.
Quando o Kostya aqui chegou, o meu pai... um homem que nunca chora... nem que lhe deixassem cair uma marreta de 5 kg em cima do pé. Abraçado ao puto, e chorou como um bebé. Não me lixes.
Bebek gibi davranma.
Não sejas chorão.
Çünkü Bay Oburiks, koca bir bebek gibi burnunu çekerek oradan gitmeliydi! Peki ya sen?
Porque o senhor Obelix quer ter um grande bebé e quer cuidar dele.
Sadece şişme plastik bebek gibi sırt üstü uzandı o kadar, yanlış mıyım?
Quero dizer, apenas era usada como uma boneca, certo?
- Bebek gibi mi?
- É umbebé?
Haydi koca çocuk, bebek gibi ağlamayı bırak.
Vá lá grandalhão. Deixa de ser um bebé chorão.
Bebek gibi uyuyor.
Parece estar a dormir como um bebé.
Bebek gibi davranıyorsun.
Estás a ser um bebé.
Şu anda bebek gibi davrandığımı düşünüyorsan, hastalandığımda nasıl davrandığımı hatırlatmak isterim.
E se achas que eu agora estou a ser um bebé, preciso lembrar-te como eu sou quando estou doente?
Tamam.Bebek gibi davranma Durun biraz.
- Está a envergonhar-me.
Randy ve Ben genellikle bebek gibi uyuruz. ama hava yüzünden bu sefer uyuyamıyorduk. Gaz Alarmı!
Nas noites frias, no motel, eu e o Randy dormíamos como bebés, não só devido à temperatura.
Kocaman adamsın ama bebek gibi davranıyorsun.
Podes ser um rapaz grande, mas comportaste como um bebé.
Bir bebek gibi giyindim.
Eu visto-me como um bebé.
Dizlerinin üzerine çöküp bebek gibi ağlayan.
Caiu de joelhos, chorou como um bebé.
Bebek gibi davranan kim şimdi?
Afinal quem é que está a ser bebé?
"Bebek gibi davranma."
"Não sejas um bebé."
Hadi, bebek gibi olmayı bırak.
Vá lá, não sejas um bebé.
Hadi ama bebek gibi davranma.
Vá lá, não te armes em bebé.
Bebek gibi davranmayın.
Não sejam uns bebés.
İlk hatırladığım şey, ormanda uyandığım... kim olduğu veya neler olduğu hakkında hiç bir fikri olmayan yeni doğmuş bir bebek gibi.
As minhas primeiras memórias são de eu a acordar no meio da floresta. Como um recém-nascido, não fazia ideia de quem eu era, ou do que estava a acontecer.
Çünkü senin hep bebek gibi kalmanı istiyor.
Porque quer manter-te criança.
Bebek, işte Sevgili. Tıpkı sana söylediğim gibi.
Babe, aqui está ele, como eu te disse.
Gördün mü? Bunların hepsi sahte, küçük bebek. Kendini aptal gibi hissetmiyor musun şimdi?
Estás a ver, é tudo falso, bebezinho, não te sentes estúpida agora?
Bu bebek beni olduğum gibi bilecek.
Este bebé vai descobrir-me como eu sou.
Sahneye fırlayıp bayılan kadınlar gibi. Elvis için, Beatles için Mick Jagger için. "Bu bebek senin" diye bağırabilirler.
Mulheres a correr para o palco, a desmaiar, pelo Elvis, pelos Beatles, pelo Mick Jagger, só para dizer :
Çünkü bu yeni arkadaşlarından sonra, onlarla alışveriş yapmaya başladın ve onlardan biri.. bildiğin gibi, sadece kötü bir talk şovda aptalca cümleler kurabilir.. sana bağırır çağırır ancak, bebek!
- Porque depois que fizeste... amizade com aquelas pessoas, passaste a fazer compras com eles... estás a sair com um deles e, quando te deres conta... vais estar num programa de debate a gritar com o pai do teu filho.
Tamam, Billie iki saniye, gibi, içinde görünmüyor, biz bebek parçalarıdır.
Se a Billie não aparecer dentro de 2 segundos, ficamos em peças.
İki kafalı bebek kafatası gibi bir şey.
É uma espécie de esqueleto de bebé de duas cabeças, penso eu!
Bir şey daha kesin, Katilin bebek mezarı gibi ayakkabıları varmış.
Uma coisa é certa, o assassino tem uns pedúnculos enormes.
Senin gibi mi, bebek kaçıran adam?
Como tu, raptor de bebés?
Bebek donmuştu. Bir heykel gibi.
O bebé estava gelado, como uma estátua.
Korunmuyor ve bebek yapmaya çalışıyor gibi davranacağız. Sonra sevişeceğiz. - Hiç harika değil.
Vamos fazer sexo e fingir que não estamos a usar protecção de modo a fazer um bebé.
- Bebek Palyaço gibi mi?
- No sentido de palhaço bebé?
Bebek gibi...
É como um bebé...
Tıpkı bir bebek gibi ağlayacağım.
Vou chorar como um bebé.
Bütün iyi anneler gibi Gabrielle de birkaç iyi kalite bebek telsizi almıştı.
Como fazem as boas mães, a Gabrielle comprará alguns dos melhores modelos de monitores infantis.
Hayır, anne. Çocuk kafesi ile bebek kafesi, domatesle tomates gibi değildir.
Não mãe, alcofa / jaula para bebé, não é o mesmo que couro / coiro.
Tadı bebek aspirini gibi.
Sabe a aspirina de bebé.
Tadı bebek aspirini gibi.
Sabe a aspirina para bebés.
gibi 298
gibi mi 48
gibi görünüyor 21
gibi şeyler 18
gibi bir şey 16
bebek 1147
bebek geliyor 31
bebeklerim 28
bebekler 60
bebek mi 61
gibi mi 48
gibi görünüyor 21
gibi şeyler 18
gibi bir şey 16
bebek 1147
bebek geliyor 31
bebeklerim 28
bebekler 60
bebek mi 61