Bekarım traducir portugués
736 traducción paralela
... yine de bekarım.
e ainda sou um alvo.
Ben yaşlı bir bekarım. Kimse aşkı yaşlı bekarlardan daha iyi bilemez.
Sou uma solteirona, e ninguém sabe mais de amor que uma solteirona.
Hayır bekarım.
Sou solteiro.
Bekarım. 63 Doğu caddesinde bir evim, Peterson adında bir uşağım var.
Sou solteiro, tenho um apartamento na Rua 63, com um empregado, o Peterson.
Ben bekarım.
Vivo sózinho.
Ben bekarım efendim.
Sou solteiro.
Adım Eve Kendall. 26 yaşındayım ve bekarım.
Eu sou Eve Kendall. Tenho 26 e sou solteira.
Bekarım ben, Bay Morgan.
Sou solteira, Sr. Morgan.
İşte böyle, kararlı bir bekarım ve anlaşılan öyle kalacağım.
E aqui estou, um solteiro assumido e com perspectivas de continuar assim.
Bir portakal kasesi ve üç karşı konulmaz... bekarımız Londra'da.
Convidamo-la a beber e a conviver com três dos solteiros mais cobiçados de Londres.
Bekarım ve annemle yaşıyorum.
Sou solteiro, vivo com a minha mãe.
- Bekarım kalacaktır.
- Faz-me companhia.
Bekarım yani. özür dilerim.
Senhora, quero dizer... Lamento.
Çok sessizimdir ve bekarım.
Sou muito sossegado e sou solteiro.
Ben bekarım, teşekkürler.
Estou sozinha, obrigada.
Bekarım. - Bekar! - Evet.
Solteiro...
Sorun şu ki... eşime bekarım demişsiniz sanırım.
Mas não tinha dito à minha mulher que era solteiro?
Bekarım.
E sou.
Ben de bekarım.
Também sou solteira.
İlgileniyorsan, bekarım.
A propósito, também sou solteiro.
Şu anda bekarım.
E agora estou livre.
Bekarım.
- E
Annesi olmayan ve bekar çok insanımız var. - Yani, birisinin yatakları yapması gerekiyor.
Temos muitos homens que não têm mães nem são casados ainda, portanto, alguém tem de lhes fazer a cama.
- İnanın bana, ben bekar bir kadınım.
- Eu digo-lhe, sou uma rapariga solteira.
Bekar olsaydım ciddiye alırdım.
Se fosse livre, levava-o a sério.
- Keşke bekar olsaydım...
- Se eu fosse livre...
- Evli mi bekar mı?
- Casada ou solteira?
Hallwardlar'ın evinden ayrıldım ve St. James'te kendime bir bekar evi tuttum.
Deixei a casa dos Hallward e mudei-me para um apartamento em St. James's.
Bütün kış bekar olacağım!
Fico sem mulher o Inverno todo.
Bu kasabada bekar kızlar bulunmaz mı?
Quer dizer que não há raparigas solteiras nesta cidade?
- Bekarım.
- Disponivel.
Ancak unutma ki o bir erkek... ve bekar... inançsız birinden korkarım.
- Mas lembre-se que, ele é também um homem... - um solteirão... - e estou temerosa como uma cética.
Bekar mı acaba?
Será que ainda é solteiro?
- Söylemek istediğim şu ki ; siz oldukça... çekici, genç ve o kadarda gizemli bir hanımsınız,.. ... ve ben de ıssız topraklarda yalnız ve bekar bir subayım.
O que eu tenho tentado dizer é que você é uma jovem muito atraente, e uma senhorita bastante misteriosa, e eu sou um solteirão numa terra solitária.
Zengin bir bekarın tüm avantajlarıyla kendimi donattım.
Rodeei-me de todas as vantagens de um solteirão rico.
- Bekar mısınız Bay Stringer?
- É solteiro, Sr. Stringer?
- Yaşlı bekar hala mı?
- Uma velha tia solteirona?
Her neyse, zaten hiç bekar kadın tanımıyorum.
De qualquer maneira, não conheço nenhuma mulher solteira.
İki bekar yalnız mı yaşıyorsunuz?
Aqui só vivem dois soltinhos?
Ömrünün kalanını bekar mı geçireceksin?
Vais ser um velho aborrecido o resto da tua vida?
Evli ve bekar adamlardık, bazılarımız emin değildi tabi,
Homens casados e homens solteiros E uns que não estão muito certos
Üzgünüz, ama günler bekar mısın uzunluğundadır.
Desculpa, mas sinto-me sozinha. Nunca estás em casa.
Evli ya da bekar mısınız?
Senorita ou senhora?
Sanırım gereğinden çok bekar kaldım ben.
Acho que sou solteirão há muito tempo.
Sanırım eğer Tanrı kardeşimin karısını alıp onu bekar yapmasaydı bayanlar daha az hastalanırdı.
Suspeito se a providência não tivesse levado a boa esposa do meu irmão e fazê-lo estar de novo solteiro haveria menos doenças entre as jovens senhoras.
Bu erkeğin hayatında büyük bir değişimdir, ama bekar bir erkek yarım insan sayılır.
É uma grande mudança na vida de um homem. Mas também sei que um homem solteiro é apenas meia pessoa.
Üzgünüm, ama bekar kadınlar için.. .. kayıtlarımız dondurulmuştur.
As inscriçöes de mulheres já fecharam.
Kızlar, silahlar ve itfaiye ile iyi bir bekar partisi yapalım. Fahişeler, esrar ve içkiyle...
Vamos fazer uma despedida de solteiro, com gajas, salvas e ambulâncias pegas, drogas e álcool...
Umarım, bekar partilerinin içine edersin.
Espero que estragues a despedida de solteiro àqueles porcos.
Şu an hayatımı bekar statüde yaşıyorum.
Neste momento, quero continuar solteiro.
Hatırlamak zorundaymışım gibi isminizi bahşettiniz. Ancak şunu söyleyebilirim ki sizin bekar bir avukat, bir farmason ve astım olduğunuz her hâlinizden anlaşılıyor. Yani hakkınızda hiçbir şey bilmiyorum, her neyse.
Mencionou o seu nome como se eu devesse reconhecê-lo, mas para além de ser obviamente solteiro, solicitador, mação, e asmático, nada sei a seu respeito.