English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ B ] / Besbelli ki

Besbelli ki traducir portugués

125 traducción paralela
Birbirimizi görmeye devam etmemizin karısına haksızlık olacağını söyledi ; çünkü... Besbelli ki bu tür şeyleri fazla ciddiye alan bir kızım.
Disse que era injusto para a mulher dele andarmos a encontrar-nos porque... ele sabe que sou daquelas raparigas que leva isto muito a sério.
Ve Elsa, besbelli ki kızgın olmanın onun için neredeyse imkansız olması durumundan hoşnuttu.
E óbviamente ela divertia-se tanto que era difícil ficar irritado com ela.
Besbelli ki satın almaya niyetlendiğin arazilerin değeri yakında iki katına çıkacak.
Estás obviamente interessado em comprar terras que em breve duplicarão o seu valor.
Besbelli ki sen beyinlerini kullanan kadınlardan olmadın hiçbir zaman.
Você evidentemente não está acostumada com mulheres assim.
Besbelli ki, Komiser yanılıyor.
O tenente está simplesmente enganado.
Besbelli ki, astroid fırtınası esnasında olmuş olsa gerek.
Evidentemente deve ter ocorrido durante a passagem dos asteróides.
Besbelli ki onları yutmuş ama kimse nasıl olduğunu bilmiyor.
Evidentemente ele devia tê-los ingerido mas ninguém sabe como.
Besbelli ki, aklın niteliği, miktarından çok daha önemli!
Evidentemente, a qualidade do juízo é mais importante que a quantidade. Senadores, nada farei de inconstitucional.
Besbelli ki yollanacak kişi o.
Ele é a pessoa óbvia para ir.
Besbelli ki her zaman mikrofonlarını kullanmadılar.
Evidentemente nem sempre usavam microfones.
- Besbelli ki biz.
- Obviamente, nos. - Maldito seja!
Bu, besbelli ki "güvende" kelimesinin daha önce duymadığım tuhaf bir kullanılışı.
Ah, é então uma interpretação livre da palavra "seguros", que eu desconhecia.
Besbelli ki yanlış numarayı aradınız. Ama eğer mesaj bırakmak isterseniz.. But if you need to leave a message...
É óbvio que marcou o número errado, mas, se quiser deixar recado...
Şerif gücenme ama besbelli ki bu adamın tahtası eksik.
Xerife, sem ofensa, mas... Obviamente esse tipo não bate bem.
Bu kadın besbelli ki bir bitki.
A mulher está obviamente a fingir.
Besbelli ki doğru sanal oda programına hiç gitmemişsin.
Está visto que ainda não esteve no programa holográfico certo.
Besbelli ki, 3 litrelik olanını 4 litre su ile kesinlikle dolduramayız, değil mi?
- Quatro galões não cabem no de 3. - É evidente.
Besbelli ki yalan söylüyorsunuz.
Estão obviamente a mentir.
- Besbelli ki...
- Ela obviamente não faz ideia...
Besbelli ki, asla "affet ve unut" kelimelerini duymamışlar.
Obviamente, eles nunca ouviram falar em "perdoar e esquecer."
Bak, biz Kaptanımızın geri dönmesini istiyoruz, ve besbelli ki, sende eve dönmek istiyorsun.
Olhe, queremos nossa Capitã de volta, e obviamente você quer voltar para casa.
Besbelli ki programcılar sistem içinde ki kişinin kendisi istemesi durumunda güvenli bir şekilde dışarı çıkabilecek şekilde yapmışlar.
Os programadores obviamente desejaram que as pessoas no sistema decidissem por elas mesmas quando seria seguro sair.
Besbelli ki... dişi olan.
A fêmea... obviamente.
Besbelli ki, bu olayda Bay Tuvix ile ilgili bu konu, bir çiçekten daha karışık bir konu.
Obviamente, no caso do Sr. Tuvix, estamos a lidar com um organismo muito mais complexo do que uma flor.
Çünkü besbelli ki, o böyle.
Porque é óbvio que ela a admira.
Besbelli ki, halkımın tamamı tükenmemiş.
Obviamente nem todos de nossa espécie se extinguiram.
Besbelli ki analizlerim, kusurluydu.
Minha análise dos dados era obviamente falha.
Besbelli ki... geriliyor.
Deteriorando... obviamente.
Besbelli ki, yalan söylüyor.
É claro que ela está obviamente mentindo.
Bak, aranızda geçen şeyin ne olduğunu bilmiyorum, ama besbelli ki şu andan itibaren bitmiş durumda.
Eu não sei o que houve entre vocês, mas obviamente acabou.
Besbelli ki hayır.
Ainda não.
Sevgililer Günü'nde beraber maç izledik ve besbelli ki bu konuşma, birlikte olma olayı hoşuna gitti.
Vimos o jogo juntos, no Dia dos Namorados, e até correu bem. Estivemos juntos e conversámos.
Ve besbelli ki, aklına ilk olarak bu geldi!
E a primeira que te veio à cabeça, aparentemente.
Besbelli ki benim deli olmadığımı gözleriyle görmek istiyor.
É claro que quer certificar-se de que não estou louca.
Evet, ben daha biraz önce döndüm ve besbelli ki, orada çok ciddi bir şeyler oluyordu.
Acabo de vir de lá... e era óbvio que alguma coisa... de muito grave se passava.
Besbelli ki, Eyalet Departmanı namına çalışmıyorsunuz.
Obviamente não trabalham para o Departamento Estatal.
Besbelli ki, biri size sermaye konusunda sorunlarımız olduğunu...
É óbvio que alguém bem informado como você... sabe que tivemos problemas de capital...
Besbelli ki, düşman orada.
É óbvio que o inimigo está lá.
Besbelli ki, insanların bazıları anlamadıkları şeyden korkuyorlar.
Obviamente, algumas pessoas temem o que não compreendem.
O besbelli ki ibne.
É óbvio que é gay!
Tamam, besbelli ki sen yaşamıyorsun, fakat bazı insanlar yaşıyor.
Bom, não tu, obviamente, mas muita gente.
Besbelli ki, aklını kaçırmış.
Obviamente, era louco.
Hadi, Spenser, besbelli ki burada kendi işlerini yapmışsın. "Kendi işlerim" diye bir şey yok.
Vamos, Spencer, obviamente tens segundas intenções aqui.
Besbelli ki o mektup ihtihara sebep olmuş..
A carta teve efeitos na Liz evidentemente.
Besbelli ki telefon edem adam o değildi
Obviamente, não era ele no telefone aquele dia.
Besbelli ki, Joy aptaldı.
Mas a Joy era mesmo assim tão estúpida.
Besbelli ki iş bana kaldı Jonas beni bilgilendir.
Agora já estou a trabalhar, Jonas. Mantém-me informada.
Pekala, besbelli ki benim ev halkından biri olduğum konusunda anlaşamıyoruz.
Bem, é óbvio que não estamos de acordo quanto ao meu papel nesta casa!
ve, başını çeviren neydi. tabii ki besbelli değil mi?
O que te fez voltar a cabeça para além do óbvio?
Besbelli ki birisi açmamış...
Obviamente alguém não ligou... não devias ter ligado isto?
Besbelli ki Malone sınırlı bir profile sahip
É óbvio que ele não quer dar nas vistas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]