English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ B ] / Bir düşüneyim

Bir düşüneyim traducir portugués

819 traducción paralela
Bir düşüneyim.
Deixa-me pensar.
Bir düşüneyim bakalım. - Hayır, sanmıyorum.
Deixe-me ver penso que não.
Bir düşüneyim. White'lar. Clarence White'lar.
Os White, os Clarence White.
- Bir düşüneyim.
- Vejamos.
Bir düşüneyim.
Deixe-me ver.
Yarın hatırlat da, bu konuyu bir düşüneyim.
Amanhä lembra-me de pensar nessa ideia, está bem?
Oh, bir düşüneyim. Hayır, hayır, bu ipucu değil.
Deixe-me ver Não, não, não é essa a deixa.
Bir düşüneyim.
E deixe cá ver.
- Bir düşüneyim.
- Deixa ver.
Bir düşüneyim altmışın epey üstünde.
- Deixa cá ver... Tem mais de 60. Uns 67 ou 68.
Şöyle bir düşüneyim.
Deixe-me pensar.
Durun, bir düşüneyim.
Bem, deixe-me pensar.
Bir düşüneyim.
Bem, deixa-me ver.
Susar mısın. Bir düşüneyim.
- Cala-te, deixa-me pensar.
Bunu bir düşüneyim.
Acho que terei de pensar nisso.
Bir düşüneyim.
Vejamos...
Şey, bir düşüneyim.
Deixa-me pensar...
- Bir düşüneyim...
- Deixe-me pensar...
- Bir düşüneyim.
- Pensarei-o.
Şimdi bir düşüneyim...
Bom, vamos lá...
Bir düşüneyim.... Aklım biraz karışık. Ben....
Deixe-me ver... não me lembro bem... devo ter tomado muito champanhe nacional.
Bir düşüneyim.
Vamos pensar.
Bir düşüneyim.
Deixe cá ver.
Oraya gidip olanları bir düşüneyim, birliğime bir doktor bulmak gibi.
Gostaria de ir e pensar como conseguir um médico para a campanha.
Dur bir düşüneyim.
Deixe-me pensar.
Tamam, bir düşüneyim.
Afirmação positiva.
Bir düşüneyim.
- Bem, eu... Deixe-me pensar.
Önce bir düşüneyim.
Tenho que pensar melhor.
Bir düşüneyim...
Deixe-me ver...
- Bir düşüneyim.
- Deixe-me ver.
Bir düşüneyim, hatırladığım kadarıyla baban Eski Majestik'te bu filmi izlemeye götürmüştü beni.
- Deixe-me ver. Seu pai me levou no Majestic.
Bir düşüneyim. Palais Royale'deki merkez bahçeyi biliyor musunuz?
Conhece o jardim do Palácio Royale?
Holmestrand, bir düşüneyim...
Holmestrand? Vejamos...
Bir düşüneyim.
Deixa lá ver.
Bir düşüneyim.
Deixe-me ver...
Bir dakika, düşüneyim.
Espere, deixe-me pensar.
Dur bir dakika, bir tane düşüneyim.
Espera, deixa-me lembrar de alguma.
- Bir düşüneyim.
Deixe-me ver.
Bir düşüneyim...
Teddy!
Günbatımında yolculuğa hazır olarak burada olun. Ben de ispat etmesi için bir şeyler düşüneyim.
Estejam aqui ao pôr do sol, prontos para partir, pensarei noutras provas.
Bir düşüneyim.
- Vejamos.
Bir düşüneyim.
Deixe-me pensar.
Bir şeyler düşüneyim.
Tentarei pensar numa solução.
Bir düşüneyim.
Deixa-me ver.
Bir düşüneyim...
Vejamos...
Bir saniye düşüneyim.
Deixem-me pensar...
Düşüneyim bir.
Vou pensar.
bunca tehlike ve serüven yeter artık durulup evlenme zamanı... karım dikiş dikip bana yemekler yapar hep hizmetime koşar... sonra kafamı şişirip dır dır eder hababam azarlar... sürekli para ister hayatı bana dar eder... en iyisi bu konuyu bir daha düşüneyim... evlilik hayatı benim neyime gözüme uyku girer hiç değilse... dünyada hiç kimsem yok ama artık birileri olmalı... acaba nasıl dost kazanıp insanları etkileyebilirim?
com tantas penas dores é melhor assentar e ter uma mulher que cozinhe e cosa as meias e faça tudo o que eu pedir que me aborreça e repreenda o dinheiro que ela gastava e a tristeza que me dava o melhor é pensar nisto outra vez podem ficar lá com a mulher que eu prefiro descansar só no mundo sem ninguém é melhor começar já como se fazem amigos e se movem influências?
en iyisi bu konuyu bir daha düşüneyim... peki nereye gideceğim?
o melhor é pensar nisto outra vez para onde irei?
sabah sekizde işe başlayıp geç çıkarım azıcık paraya talim ederim... en iyisi bu konuyu bir daha düşüneyim... yetmişime geldiğimde ne olacak?
pegar às oito, acabar tarde, é melhor pensar nisto... é melhor pensar nisto outra vez que vai ser de mim aos 70 anos?
en iyisi bu konuyu bir daha düşüneyim!
o melhor é pensar nisto outra vez!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]