Cesetler traducir portugués
1,220 traducción paralela
O cesetler derhal incelenmeli ve ölüm sebepleri ortaya çıkarılmalı.
Estes corpos precisam de ser examinados e de um diagnóstico já.
Cesetler.
Corpos.
Donmuş cesetler ısırmaz.
Cadáveres gelados não mordem.
Napalm'dan yanmış cesetler, botlarına el bombası koyan çocuklar.
Corpos queimados por bombas, crianças que deixam granadas nas suas botas.
Napalm'dan yanmış cesetler mi?
Corpos queimados por bombas?
Bu cesetler bir neden için buraya bırakıldı!
Estes corpos foram deixados aqui por alguma razão!
Bu resim ile Gorky annesini unutulmaktan kurtarmış onu hayatın kaidesine oturtmak üzere cesetler yığınından çekip çıkarmıştır.
Com este quadro, Gorky resgata a sua mãe do esquecimento. A arranca da pilha de cadáveres e a coloca num pedestal de vida.
- Cesetler kokuyor.
Os cadáveres tresandam.
Mumyalanmış cesetler kısa süre sonra en yakınınızdaki müzeye gelecekler!
Os restos mumificados virão em breve para um museu perto de si!
Lanet olası cesetler her yerde.
Há corpos por todo o lado!
Cesetler 3 haftalığa benziyor.
Não devem ter mais de 3 semanas.
Uzay gemisi ve cesetler konusunda.
Sobre a nave, sobre os corpos.
Gerçek bir morgda cesetler olur.
Calculo que uma morgue oficial teria lá corpos mortos.
Sadece tabutlar ve cesetler var.
Apenas caixões e cadáveres.
- Ama cesetler nerede?
- Mas onde estão os cadáveres?
Dylan, hastalar değil cesetler saldırıyor.
Dylan, não são os pacientes, são os cadáveres.
Tamirat burada sürünen cesetler yüzünden durdu Dylan.
Uh, os consertos estão... bem, estou a rastejar em cadáveres aqui em baixo, Dylan.
Çatışmalar, böcek avları, cesetler.
Luta armada, escaladas, muitas feridas...
Alexx, ikimiz cesetler üzerinde çalışalım.
Alexx, tu e eu analisamos os cadáveres.
Cesetler, kan ve acı nereye gidersen git seni takip ediyor.
Cádaveres, sangue e dor seguem-te para onde quer que vás.
D'Marr cesetler hakkında hiçbir şey söylemedi.
O D'Marr não disse nada sobre cadáveres.
Kayıp cesetler, evli adamlar.
Corpos que desaparecem, homens casados.
Cesetler arasında yoktu.
Não está entre os corpos.
Son birkaç haftadır cesetler seni takip ediyor sanki.
Os cadáveres perseguem-vos, nas últimas semanas.
Cesetler gitmiş.
Os corpos desapareceram.
Onlar sadece cesetler için geldiler buraya.
É por isso que vem cá.
Bütün Atlantik Kıyısı boyunca arkasında cesetler bırakan bir adam var.
Temos um tipo que anda a matar pela costa fora.
- Boşaltılan cesetler mi?
- Esvaziar gordos mortos?
- Bu cesetler nereye gidiyordu?
- Para onde iam estes corpos?
İçi boş ceset, şişko cesetler.
Corpos vazios. Corpos gordos.
Buradaki cesetler tıbbi araştırma için üniversiteye gönderiliyordu.
Estes corpos iam para a universidade para pesquisa médica.
- Bunlar normal cesetler değil.
- Isto não são cadáveres normais.
Henüz cesetler yok!
Ainda não encontraram os corpos!
Bu basit bir kim kime çalışıyor operasyonu bir başka olay, ortada dolaşan cesetler var.
Pegas numa simples operação para saber quem está trabalhando para quem... e depois, há corpos a voar de um lado para outro como se estivesse a chover peixes.
Bulunan cesetler bir kısmının... tahtadan yapılmış takma dişleri vardı.
Alguns dos corpos que foram encontrados... tinham dentes falsos feitos fora da floresta.
Mumyalanmış cesetler.
São corpos encerados.
Başka cesetler de olabilir.
Pode haver outros corpos.
Her yerde cesetler vardı.
Havia cadáveres por todo o lado.
Bu cesetler her zaman ortaya çıkar.
Encontramos alguns, perdemos outros. Ele aparece. Esses corpos aparecem sempre.
Buna inanmak istemeyebilirsiniz ama bunlar canlanan cesetler, tıpkı Romero filmlerindeki gibi.
Podem não acreditar, mas eram cadáveres com vida, tal como nos filmes do Romero.
Dışarıya cesetler mi gömüyorsun?
Andas a enterrar cadáveres, lá fora no grande vazio?
gittiği her yerde arkasında cesetler bırakmıştı.
Deixava corpos atrás dele onde quer que fosse.
Cesetler aşağıda.
Eles estão lá. Os corpos.
Yoksa sen bir numaralı şüpheli olurdun, bu daha iyi... cesetler burada, yani bence arayı hak ettik.
Além disso, precisávamos de um criminoso ou serias a principal suspeita. O trabalho saiu melhor com os corpos aqui. Quer dizer, acho que fizemos um bom negócio.
Cenazeciyi yollarım cesetler için.
Vou mandar o mortuário para os restos mortais. Não vai persegui-los?
Bütün bu çirkinlik, bu cesetler.
Toda essa repugnância, todos aqueles cadáveres.
Çesetler krallığına mı?
Um reino de cadáveres?
- Cesetler değil.
Não, não são cadáveres.
Cesetler için mi? Evet.
Para cadáveres?
- Cesetler nerede?
Onde estão os corpos?
cesetler nerede?
Onde estão os corpos?