English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ C ] / Cl

Cl traducir portugués

645 traducción paralela
Yarım şişe sıcak viski.
Uísque quente numa garrafa de 33 cl.
Burası, güzel, saygın, yüksek kalite...
Esta é uma casa respeitável e com cl...
"Dinle beni Cl-Cl-Claudius" dedi, kekelememle alay ederek.
Ouvi, Cláu-Cláu-Cláudio, respondeu ela imitando a minha gaguez.
İki komprime Thorazine ile birlikte bir komprime Somadiazine.
2 cl de Thorazine aquoso e dois cl de Somadiazine.
Ardından ekip, yarım bardak üzüm suyu, 30 gramlık bir biftek 36 gramlık portakal suyu 2 yumurta ve bir parça kızarmış ekmekten oluşan kahvaltılarını yaptılar.
A tripulação tomou um pequeno almoco constituído por uvas, um bife de 300 gramas, 35 Cl de sumo de laranja, 2 ovos e torradas.
Bugünün Gençlik Etkinlikleri Yarı Prof. Troy Bolton'la golf dersleri
Actividades Juniores De Hoje Aprender golfe cl Troy Bolton
- Kılıçlı baston.
A bengala?
Şık ofisinde zaten yargıçlık yaptığı düşünülürse, doğru olmalı.
A julgar pelo belo escritório que tem, é verdade.
Pek çok kasabada, pek çok kez yargıçlık yaptım.
- Fui juíz muitas vezes, em muitas cidades.
Dalgıçlıktan ne kadar anlarsın?
E percebes alguma coisa de mergulho?
- Kara Kıçlı Bessie mi?
- A Bessie do Traseiro Negro?
Hanımefendi, ya siz örgüyü bırakacaksınız ya da ben yargıçlığı, hangisi olsun?
Ou a senhora pára de fazer malha ou paro eu de julgar o caso. Como vai ser?
Çeviri : Ramses _ xa ( Çağatay Karaca )
Spanish subtitles : [CL] Shub-Niggurath
- Sen kılıçlı adamsın.
- És o homem armado.
Su katılmamış kara kıçlı bir ahmak!
Simplesmente um preto estúpido!
Vur davula, çal mızıka, koca kıçlı at buraya.
Soem tambores e metais, vêm aí os cavalos.
Şişko kıçlı ihtiyar zorba.
Seu rabo velho idiota.
Çek şu koca kıçlı tankerini yolumdan!
Tira esse caminhão do meu caminho.
- Bir şey kanıtlamaya çlışmıyorum, efendim. Sizi tutuklamak için geldim.
Eu não quero provar nada, minha senhora.
Ben o oynak kıçlı zencilerden değilim, dostum.
Querida, não sou um negro qualquer.
Koca kıçlı beyaz!
Porcaria de camião branco!
Kalın kafalı ve kalın kıçlı.
Sisudo e duro-assed.
Hayır, sadece koca kıçlı bir kaç ihtiyar.
Näo, só homens balofos.
- Demek güzel kıçlı bir fıstık buldun!
- Quem é ela, alguma gostosona?
Yarım kıçlı Princeton münazara topluluğu mu?
a sociedade de debates Princeton?
Yargıçlık yaptığım bunca yıl boyunca cezayı bu kadar hakeden birini daha görmedim.
Em todos os meus anos como juiz Nunca tinha ouvido falar De alguém que mais mereça
Yay kıçlı enayi ahmak.
Sugador de seiva de otários.
Demek, havuç suratlı, devedikeni kıçlı...
Com que então!
Yine ne var, seni İskoç kıçlı Zulu?
Que foi agora, zulu escocês?
Benim tatlı kıçlım.
Eu... Você é o meu docinho.
Kılıçlı mı?
Com uma espada?
Ee, midye kıçlı, mezgit kokulu, sintine faresi, Sör'Hayli-Aptal'Raleigh nerede bakalım?
Onde está essa lapa com sabor a peixe, rato de porão, Sir " "Rather a Wally" " ( antes ser burro ) Raleigh?
- Bu koca kıçlı kim böyle?
Quem é este Gordo?
Amerika Deniz Kuvvetlerinde dalgıçlık yapıyoruz.
Mergulhadores da Marinha.
Acele et, koca kıçlı.
Depressa, seu grande cu!
Acele et, koca kıçlı.
Depressa, seu gordalhão!
Bu da miskin kıçlı serserinin teki.
Bem, este é um coitadinho dum cabrão.
Bunu sana veren adam, bir ihtimal, İskoç etekliği giymiş, kılıçlı ve kızıl saçlı bir çılgın olabilir mi?
O homem que te deu isto, era por acaso, um ruivo lunático com um kilt e uma espada?
Benden daha iyi olmanız için, İskoç kılıçlı ve etekli manyak bir katil olmanız lazım.
Era preciso um maníaco homicida com uma espada e um kilt para me ganhar.
Elbette ki, gülünç sözlüğünde "zeki" kelimesinin tanımı... " şişman ahmak veya titrek kıçlı ;
A não ser, que a definição de "génio" no seu dicionário ridículo seja " um gordo ignorante ou rabo tremido ;
Bravo! Titrek kıçlılarla çok değerli vaktimi ziyan etmek istemem.
Não quero desperdiçar o meu valioso tempo com rabos tremidos.
Haftaya, Titrek Kıçlılar Huzurevi'ne karşı oynayacağız. Ve en iyi oyuncularının kabız problemi varmış.
Na próxima semana, jogamos contra o Lar Shaky Acres e o melhor jogador deles sofre da bexiga.
Kantinde, siz kara kıçlılara göre... yemek yapmıyorlar!
É que não servem galinha frita nem melancia... na minha messe!
General Chauvel... komuta benim süvarilerimde olmalı. ... kılıçlı süvarilerde...
General Chauvel... se for um ataque, deve ir a minha cavalaria, que levam espadas.
Seni kibirli, kendini beğenmiş, sümüklü, İngiliz, koca kıçlı, bön suratlı, lanet olası pislik torbası!
Peneirento, cagão, desavergonhado, calmeirão, chato, calão, cara de cu, cabeça de abóbora, estúpido inglês!
Güzel kıçlı... - İyi verir.
"Bom Rabo Fácil de Comer."
Şimdi lütfen aşağıya inip sağdıçlık görevini yapar mısın?
Vais até lá abaixo fazer de mestre de cerimónias?
Kızıl yağlı kıçlı pis meksikalı! Sen git atınla oyun oyna.
Seu grande estúpido mexicano, tu fodes com o teu cavalo.
Seni altın dişli, altın kordonlu kızarmış tavukla ekmek yiyen maymun, şebek, şempanze. Koca k... çlı, hızlı koşan, yükseğe sıçrayan mızrak atan, 360 derece dönüp potaya smaç yapan, aptal zenci köle.
Dente de ouro, cheio de corrente... frango frito, bolo de milho... macaco, babuíno, gorila, corre pra danar... salta alto, mete a bola no cesto a 360 C... baixinho, preto nojento, moulan yan.
Televizyon dünyasında Komiser Garcia ve kılıçlı kahraman Zorro da aramızda.
Do mundo televisivo vem o Sargento Garcia... e o homem da espada conhecido por Zorro.
Sizler, kılıçlı ve madalyalı olanlar ifadesiz yüzlü ve önemli şahsiyetler bana, şeyi her zaman ayakta gezen kuzenimi hatırlattınız.
Vocês mesmos, com todas essas espadas e medalhas e essa aparência séria e importante, para mim, são como os meus primos de outrora que cantavam sempre com a coisa de fora.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]