Dediniz ki traducir portugués
99 traducción paralela
Dediniz ki...
Disse-me...
- Biz misafiriz. - Ama dediniz ki...
Somos hóspedes.
Dediniz ki, meclise bir şey yetiştirebileceğimizi kanıtlayabilirsek...
Você disse que se provássemos ao Conselho que podíamos fazer crescer algo, aqui...
- Ama dediniz ki...
Mas disse antes...
Dediniz ki "Demek sonunda yaptılar!"
E disse : "Foi assim que conseguiram."
Hastane müdürüne dediniz ki "Demek sonunda yaptılar!" Onlar kim?
Ao director do hospital, a noite passada. E disse : "Foi assim que conseguiram".
Ne dediniz ki, Bay Mulvaney?
O que disse?
- Dediniz ki bu odadaki biri... cinayet hakkında sÖylediğinden fazlasını biliyor.
- Você disse que alguém nesta sala... sabe mais sobre o assassinato do que está dizendo.
Ama, albay, siz, kendiniz dediniz ki.....
Mas foi você que assinou...
Bayan Kirk dediniz ki, siz ve davalının babası...
Declarou que a senhora e o pai da ré...
Dediniz ki, Claudia lisedeyken...
Testemunhou que, quando a Claudia andava no liceu...
- Ama dediniz ki- -
- Mas acabou de dizer- -
- Ama siz dediniz ki... - Ne dediğimi biliyorum.
- Mas o senhor disse...
Dediniz ki "İşi bitir ki araba alasın."
Disseste-me, "Fecha esses e ganhas o carro."
Ve şarabı bulamadığında ona dediniz ki...
E que quando ela não a encontrou lhe disse...
Evet, ama dediniz ki, bu herifleri siz tutmuşsunuz.
Mas o senhor disse que os contratou.
- Ama dediniz ki...
- Mas disseram que...
Daha önce dediniz ki kimse konuşmadı.
Tinha dito que eles não falaram.
Dediniz ki, kim Karmaşa Projesi'ni engellemeye çalışırsa - bu siz bile olsanız - taşaklarını almak zorundayız.
Disse que se alguém interferisse com o Projecto Destruição, até você, teríamos de lhe cortar os tomates.
- Ama siz kendiniz dediniz ki tehlike... - Hemen!
Faça
Dediniz ki : "Picto-kamera kullanarak diğer ofisleri gözetleriz. ... ama hiçbir koşulda kendi ofisimizi gözetlemeyiz."
Disse-me que... usávamos picto-câmaras para espiar outros departamentos, mas que em circunstância alguma devíamos espiar o nosso.
Neden öyle dediniz ki?
O que vos faz dizer isso?
Bu utangaçlık. Evet, şimdi. Dediniz ki...
Na terça-feira, 1 de maio, Marilyn estava no estúdio às 7h da manhã... apesar dos conselhos do médico do próprio estúdio.
Dediniz ki...
Sei que o Nicholas está louco por mim.
Dediniz ki "Louis'yi çok özlüyorum." Böyle, iç çekerek...
Estava comovida. Disse... "Louis, tenho saudades!"
Dediniz ki... Güneşin doğuşunu gördüğünüzü söylediniz, ama bu pencereler sadece batı ve güneye bakıyor, o halde...
Você disse que viram o nascer do sol, mas estas janelas só dão para o oeste e sul, por isso...
Bana söylediniz ya. Dediniz ki 5 dolar...
Você disse-me, $ 5 por uma coisa...
Bana dediniz ki, sistem hakkında konuşmamalıyım.
Disseste para eu não falar com o sistema.
- Az önce bana dediniz ki...
- Mas disse...
Dediniz ki...
Acabou de dizer...
- Ama, efendim, bana dediniz ki...
- Mas, senhor, vocês disse-me que...
Hayır, hayır, dediniz ki, "Bisikletli bir çocuğa çarpıyordum".
Não, não, não. Disse "para bater num miúdo de bicicleta".
Ama dediniz ki... Hayır. Çeyrek kala dedim.
Não, eu disse-te há 15 minutos.
Ama siz dediniz ki- - Callie'yle konuştum dediniz. Bebek kıyafetleri hakkında konuştuk.
Mas... disse que tinha falado com a Callie.
Dediniz ki... Mahoney?
Disse Mahoney?
Ama dediniz ki, bir şeyi hızlı yemiş veya içmiş olabilir yani belki bir daha olmaz.
Também referiu que, se calhar, ele comeu muito depressa, ou que bebeu com muita sofreguidão. Portanto, talvez não tenha de se repetir.
Neden öyle dediniz ki?
Porque diz isso?
Ama dediniz ki o başarısız olursa o ve ailesi gidecek. Ben onun ailesiyim.
Mas disse que se ela perdesse, ela e a família seriam despedidos e eu sou a família dela.
- Az önce dediniz ki- -
- Acabou de dizer que...
Efendim... siz dediniz ki... bütün ayrıntılar gerek...
Senhor... Você disse... que queria todos os detalhes...
Tanrım, öyle bir dediniz ki, sanki biz...
Céus, fala como se nós...
- Ama bu sabah bana dediniz ki...
- Mas esta manhã, você...
Biraz önce Tarin'e dediniz ki...
Acabou de dizer ao Tarin...
- Siz de "kim istemez ki", dediniz. - Van Doren'a baksanıza... - ben daha çok kazanmalıydım.
Quando olho para o Van Doren, acho que devia ter pedido mais.
Dediniz ki ;
Disses-te...
- Ama dediniz ki...
- Mas disse...
Sadece onu izleyin ki kaçmasın dediniz.
Só sei que o vigiámos para ele não fugir.
Çünkü siz dediniz ki...
- O Doutor disse...
Sanıyordum ki, Siz dediniz, ben o ibneye müdahale edeyim.
Tu disseste que querias assustar o tipo para valer.
Doğru. Yo, B-ben sandım ki "çarpı projen" dediniz.
Pensei que tivesse dito "projecto do centro banal".
- Ama dediniz ki- -
Mas acabou de dizer - -