English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ E ] / Ellery

Ellery traducir portugués

48 traducción paralela
Winston Ellery.
Winston Ellery.
NBC - ELLERY QUEEN'i sunar
A NATIONAL BROADCASTING COMPANY apresenta ELLERY QUEEN
Ellery sayesinde senaryo başına 250 dolar almaya başladım.
O Ellery aumentou-me para $ 250 por guião.
Ellery Queen senaryoların oldukça eğlenceli olmalı.
Os seus guiões do Ellery Queen parecem divertidos.
Fikir, George Ellery Hale adında, zeki ve zengin bir gökbilimciden çıkmış.
Foi idealizado por um astrónomo rico e brilhante chamado George Ellery Hale.
Ellery, nasıl oluyor da ağzında bir sosisli varken projektörün vida dişini takabiliyorsun?
Ellery, que fazes com esse cachorro-quente na boca enquanto preparas o projector?
Ellery, Senin içine burnumu sokmak istemem ama şu gittiğin psikiyatrist var ya bence o senden daha çok kafayı yemiş halde.
Sabes Ellery? Eu não quero meter o bedelho na tua vida... mas esse tipo, o psiquiatra a que vais, parece estar em pior forma do que tu.
Ellery, bu güne kadar hiç insan aklının iç yapısını tartışma işine girmedim.
Ellery, eu não tentaria criticar. o funcionamento interior... da mente humana.
- Evet. Bırak Ellery sürsün.
Deixa o Ellery conduzir.
Sana işlerin nasıl yürüdüğünü anlatayım, Ellery.
Deixa-me explicar-te como é na realidade.
- İşte, bu zayıflıktır. - Max...
Isso é que é fraqueza, Ellery.
İşte de bu da zayıflıktır, Ellery.
Isso também é fraqueza.
Sen kendi suyunu kendin taşırsın, Ellery.
Cada um carrega a sua cruz.
Teşekkürler, Ell.
Obrigado, Ellery.
Yüce İsa adına, Ellery, nasıl üşürsün?
Meu Deus, Ellery! Como podes ter frio?
Ellery, konuşma, gücünü harcama.
Ellery, não fales.
Ellery, beni dinle.
Ellery! Ouve-me.
Hayır, dayan Ellery.
Vá lá, Ellery.
Dayan, hadi, hadi. Uyanık kal.
Vá lá Ellery.
Ellery, hadi!
Ellery, volta!
Ellery olmadan takım falan olmaz.
Não há equipa sem o Ellery.
Sör Thomas Ellery.
Sir Thomas Ellery.
1903'te, zengin bir mühendisin oğlu olan George Ellery Hale'in bir hayali vardı.
Em 1903, George Ellery Hale, filho de um engenheiro, teve um sonho.
Ellery Queen's Gizem Dergisi, Haziran 1995.
Revista de Mistério Ellery Queen, Junho de 1995.
Bu sabah Savunma Bakanım Ellery Shipley'den Afganistan ve Irak'taki askerlerimiz için aşamalı bir çekilme programı hazırlamasını istedim.
Esta manhã, eu pedi ao meu secretário da Defesa, Ellery Shipley... para formular um horário de retirada gradual das nossas tropas... do Afeganistão e do Iraque.
Jasper Winthrow Ellery Shipley, Calvin Wax Savunma Bakanı, Kurmak Heyeti.
Jasper Winthrow, Ellery Shipley, Calvin Wax, o Ministro da Defesa...
Bu gizli örgüt vasıtasıyla Savunma Bakanı Ellery Shipley ordudan atılmış eski Amerikan askerlerini toplayarak yandaşları olan diğer komplocuların kirli işlerini yürütmüştür.
Por meio desta unidade secreta, o ex-ministro da Defesa, Ellery Shipley... recrutou soldados sem direito de voto... para executar o trabalho manual dos seus co-conspiradores.
Eski Savunma Bakanı Ellery Shipley ve Standard Elektronik Genel Müdürü Jasper Winthrow gibi.
Homens como o ex-ministro da Defesa, Ellery Shipley. Homens como o director da Standard Electronics, Jasper Winthrow.
Zamanında serserinin tekine bir dolar vermiştim, o da gidip Ellery Queen'in dedektif romanını aldı.
Uma vez dei um dólar a um vagabundo, e ele usou-o para comprar a revista Mistério de Ellery Queen.
Ama Ellery Queen'in çözemediği tek gizem vardı, o da bir erkeğe neden Ellery ismi verildiğiydi.
Mas havia um mistério que o Ellery Queen não conseguia resolver. O porquê de um homem se chamar Ellery.
Asıl önemli olan, Ellery Queen'den bahsetmeye başlamadan önce söylediklerim.
Mas onde queria chegar... Era ao que disse antes de falar da Ellery Queen.
Ben şehir dışındayken, garaj satışı vardı bir kez. Ellery Queen'in ilk baskı koleksiyonumun hepsini satmıştı. - Olamaz!
Ela tinha uma venda no quintal quando eu estava fora da cidade, e vendeu toda a minha colecção das primeiras edições de Ellery Queen.
Ellery'yi de ederdik ama unuttu herhalde.
Tê-la-íamos usado no Ellery, mas ela deve ter-se esquecido.
Ellery, şunlara iyice bir bak.
Ellery, vê bem.
Bütün günahlarını Annemi terk edişini beni para için dilendirmeni Ellery'ye olan inişli çıkışlı ilgini.
Todos os teus pecadilhos. Teres abandonado a mãe, fazeres-me pedir dinheiro, o teu interesse intermitente pelo Ellery.
Ellery ile benim oyuna devam etmemiz gerekiyor.
O Ellery e eu temos de brincar.
Orayı terk etmeyi asla düşünmediğini, isterlerse o ve Ellery'nin de orada kalabileceğini söylemiş.
Ela disse-lhe que não ia sair de lá e que ele e o Ellery podiam ficar lá. O que querias que fizesse?
Yani, günün birinde hangi psikiyatriste babasının nezarette annesininse bir tarikatta olduğu hafta sonunu anlatabilecek?
A psiquiatra é que o Ellery, um dia, vai contar sobre o fim de semana em que o pai esteve preso e a mãe numa comunidade?
- Ellery ihtiyacı olan her şeye sahip.
És mãe. O Ellery tem tudo o que precisa.
Bak, vasiyetimde düzenlemeler yapıyorum. Margaret kafayı kırınca çoğu mal mülkümün taksimatını yapacaklarım, Ellery ve...
Olha, estive a rever o meu testamento, e com a Margaret perdida, vou dividir os meus bens entre a Ellery e...
Bob Ellery'nin yeri mi?
Na casa do Bob Ellery?
Ellery.
Faz-me esse favor.
- Ne oldu?
O que é isso, Ellery?
Hadi, hadi.
Vá lá Ellery.
Uyanık kal! Hadi geri gel!
Porra Ellery!
Ellery, aşağı gel.
Ellery, desce.
Ve Ellery'yi çok özlüyorum.
Tenho saudades do Ellery.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]