English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ E ] / Ellerını

Ellerını traducir portugués

384 traducción paralela
Tabi eller de sesin tınında ve çıkış gücünde önemli bir rol oynar.
As mãos são importantes para a ressonância.
Eller yukarı ve çenenizi kapayın.
Fiquem com as mãos ao alto e de boca calada.
Işıklarsa tüm eller için daha iyi olacağını söyledi.
Disse que seria melhor para todos.
O an öğrendim ki, eğer dikkatle gözlemlerseniz eller, insanın yüzü kadar çok şey ifade edebilir. Hatta, kontrolden daha rahat çıktıkları için insanın yüzünden daha çok şey ifade eder.
Aprendi, então, que as mãos, se bem observadas, podem ser tão expressivas quanto o rosto, ou até mais que o rosto, dado que escapam mais ao controlo da vontade.
Ama bunlar küçük eller, çok şey istemeyecektir. Dediğin gibi, o bir kadın değil, çocuk.
Como dizes, não é uma mulher mas uma menina.
"Haydi eller havaya" nın antolojisini ve takıma nasıl girdiğimi.
Uma antologia completa de, "Well, all reet", e de como formei uma equipa.
- Hepiniz birden eller havada kulübeden çıkın, yoksa Arnie'yi öldürürüm.
Saiam da cabana com as mãos ao alto ou matarei Arnie.
Böylelikle bu eller de... yağlansın ve takdis edilsin.
Que estas mãos sejam ungidas e consagradas.
Eller masanın üstüne. Yeter bu kadar şampanya içtiğin.
Põe as mãos na mesa e não bebas tanto.
Bu eller altın çıkartmak için başka bir şey için değil. Ve dişlerinle ateş edemezsin.
Preciso de duas mãos para procurar ouro e não posso atirar com os dentes.
Adamlarını dışarı çıkar, eller başlarının üzerinde.
Traga os seus homens com as mãos na cabeça.
Eller göğüslerin üstünde bırakılsın.
- Manter mãos nos seios.
Tamam. Eller duvara. Bacaklarını aç.
Afastem as pernas.
" Eller kalçalara, itin kalçalarınızı
" Com muito cuidado, bem apertadas
Buradaki ölülerin haçları yok mezar taşları yok, eski ihtişamlarını ifade edecek çelenkleri yok sadece burada yatıyorlar, çürüyen bozulan, paslı yığınlar halinde aç, hunhar eller tarafından içleri dışlarına çıkartılmış.
Os mortos não têm aqui cruzes, nem lápides, nem coroas que cantem sua passada glória, mas sim se empilham aos montões, no que apodrecem, com suas vísceras rasgadas por mãos ávidas e carniceiras.
Eller yukarı! Kımıldamayın
Quietos, não mexam nas armas!
Bir bakmışsın eller, ayaklar kopuvermiş.
Já têm desaparecido mãos e dedos.
Kımıldamayın! Eller yukarı!
Mãos para cima!
Eller yukarda dışarı çıkın.
Saiam os dois com as mãos ao alto.
- Eller başınızın üstüne. Bacaklarınızı ayırın.
Mãos na cabeça.
- Kıpırdamayın! Eller yukarı!
Mãos para cima.
Eller başın arkasına.
Mãos atrás da cabeça.
Eller başın üstüne.
- Mãos na cabeça.
Eller başların arkasına!
Mãos atrás da cabeça!
Bu minik eller sizleri şaapmaya çalışacak, yavaş, yavaş. hayatınızda tatmadığınız bir heyecan için.
Aqueles pequenos dedos mexem com vocês, devagar, devagar, até uma excitação como nunca sentiram antes.
Eller çok aşağıda ne yaptıklarını zar zor görebiliyorsun.
O Hans é tão baixo que mal consegues | ver o que ele está a fazer.
- Eller masanın üzerinde olsun.
- Mãos em cima da mesa.
Eller kafaların üstünde, pislikler.
- Mãos na cabeça, estupores.
Silahları bırakın ve eller yukarıda iki adım geriye gidin!
Larguem as armas e dêem dois passos para trás com as mãos no ar!
Eller kafaların arkasına!
Mãos atrás da cabeça!
Eller başın arkasına.
Mãos acima da cabeça.
Eller yukarı millet boyunlarınızdaki o acayip altınları çıkarın ve masanın üstüne koyun hemen!
Não sabem que isto pertence ao Sr. Big? Parece que acabas de perder a licença da venda de bebidas alcoólicas. Todos de mãos no ar...
Bakın, eller.
São mãos. Batem palmas.
Eller başın arkasına!
Ponha as mãos na cabeça.
Eller başının üstüne.
Mãos em cima da cabeça.
İçeride kim kaldıysa eller havada çıksın!
Se estiver aí alguém, saia com as mãos no ar. Já sabem!
Eller sıranın üstüne.
Mãos nas carteiras!
Eller başın arkasına!
As mãos atrás da cabeça!
- Eller yukarı! - Kimse kımıldamasın!
Não pode ser verdade!
- Yerinizde kalın! Eller yukarı gözler aşağı!
Agora, mãos ao alto, e olhos no chão!
Eller amcığın aynasıdır.
As mãos são o espelho da rata.
Eller başınızın üstüne!
Mãos na cabeça!
Kıpırdamayın, eller havaya!
- No chão. Braços esticados.
Ellerime bakın. Bu eller toprağı alıp kökünden sarsacak, acımadan silkeleyecek, ta ki... hepiniz molozların dibinde kalana dek.
Olhai, meus irmãos, se as minhas mãos pudessem, pegariam na terra assim, e a sacudiria para que
- Eller, Allahın belası!
- Quietinho com as mãos, cabrão!
Eller yukarı! Tamam. Başınızı önünüze eğin!
Mantenham todos as cabeças baixas.
Bu eller masumların kanıyla yıkandı.
Tenho sangue inocente nestas mãos.
Teşekkürler. Maharetli eller şeytanın hizmetinde.
Mãos inactivas são a oficina do diabo.
Uzuvlarını kaybedenler, eksik uzuvlarında hala acı hissedebilir,... hayali eller hala sıkabilir, hayali ayaklar hala sızlayabilir.
Os amputados, por vezes, sentem dores em membros fantasma, mãos fantasmas que ainda fecham, pernas que ainda doem.
Düşünceler kara, eller çabuk zehir keskin, fırsat bu fırsat saat bu saat, kimseler yok. Ey sen, gece sökülmüş otların korkunç özü Hekate'nin üç kez pişirdiği büyülerin gücü kendi amansız gücünle dipdiri bir hayatı bir anda yok et tesirinle.
Idéias negras, mãos aptas... veneno pronto e momento adequado... tempo bom, por ninguém observado... esta vil mistura com ervas preparada... banida por Hécate, três vezes infectada... com sua mágica natural e maleficente... usurpará uma vida imediatamente!
Çamurlu pis yollarında dünyanın. Altın dolu eller adaleti yanıltabilir cinayet kanlarına bulaşmış kazançları, kanunları aldıkları çok görülmüştür.
Neste mundo corrupto, a criminosa mão tange a justiça... e amiúde o prêmio do mal suborna a lei.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]