English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ E ] / Eminim ki

Eminim ki traducir portugués

4,294 traducción paralela
Eminim ki Clyde'ı kağıtları tutan ağırlık olarak kullanmamalısın.
Estou quase certa de que não devia usar o Clyde como pisa-papel.
- Ben de bir defa bir köpeğe çakmıştım. Ama Filipinler'deydim ve eminim ki ona mektup yazmamışımdır.
Eu uma vez comi um cão, mas foi nas Filipinas e de certeza que não lhe escrevi uma carta.
Aile konusu açılmışken eminim ki sen de anneme çakmıştın. Anne, kız kardeşi döver.
E já que falaste no assunto familiar, tenho quase a certeza de que "comer a mãe" é pior do que "comer a irmã".
Fazla akıl gerektirmeyen işlerin neden sana ayrıldığını anlıyorum Bay Elliot. Ama eminim ki Nikita bununla kendisi de baş edebilir.
Percebo que as tarefas mais fáceis são, normalmente, designadas a ti, Sr. Elliot, mas a Nikita consegue dar conta.
Eminim ki öyledir. Aynen.
Aposto as minhas rações.
"Şu gey herifin ümüğüne bir tane patlatmak zorunda kalabilirim." "Ve oldukça eminim ki yanımdaki yontulmamışın özel ihtiyaçları var."
Talvez tenha que dar um murro na garganta ao gajo gay e tenho a certeza de que o desgrenhado ao meu lado tem necessidades especiais. "
Evet eminim ki, eğer bir şeylere ihtiyaçları olursa, sorarlar.
E, tenho a certeza, que se precisassem de alguma coisa, pediam.
12 kişiyi öldürmüyorsun ve gayet eminim ki ölmüş hiçbir canavarı bu dünyaya geri davet etmeyeceksin.
Não vais matar doze pessoas e não vais convidar todos os monstros que morreram a voltar a este mundo.
Üzgünüm. Ve eminim ki... Tanrım.
Desculpa, e com certeza que eu também falo pelo Kazak, que, já agora, é a vítima.
Ben, şey... Oldukça eminim ki, adamımız, şey konuştuğumuz gibi merkezden çıkıyordur.
Tenho a certeza que o nosso homem está a caminho.
Eminim ki, koltuğunuza uzanmış deri ve alkolün nereden geldiğini merak ediyorsunuz.
Tenho a certeza que está à beira de seu assento a perguntar-se de onde é que o couro e o álcool vieram.
Annen, o hâlâ burada ve eminim ki seni görmek çok hoşuna gider.
Mas a tua mãe ainda está cá e ficaria feliz em ver-te.
Ryan, eminim ki buradaki her şey sana Janie'yi hatırlatıyordur ;
Ryan, tenho a certeza que tudo aqui te faz lembrar a Janie...
Eminim ki annen seninle gurur duyuyordu.
Tenho a certeza que a tua mãe estaria muito orgulhosa de ti.
Ben de eminim ki, sen de imalı cümlelerinle onların kalbini kırabilirsin.
E eu que ficariam de coração partido com essas palavras malvadas.
Eminim ki Amanda şu an neredeyse...
Tenho a certeza que onde quer que a Amanda esteja neste momento,
Ve adım gibi eminim ki bunu ayarlayan sen de değilsin.
E eu não combinei isto, com certeza.
Eminim ki bunu zaten biliyorsundur.
Estou certa que ja sabias disso.
Eminim ki Amanda orada olmak için elinizden geleni yaptığınızı biliyordur.
Tenho a certeza de que a Amanda teria apreciado o facto de você ter feito tudo que pôde para vir.
Ama eminim ki Amanda'nın kocası sizinle tanışmak isterdi. ... barına giden yolun tarifini size verebilirim.
Mas o marido da Amanda deve querer conhecer-te e posso ensinar-te a chegar ao bar dele.
Bak, ben diyorum ki, eğer Christine yaptıysa, eminim ki bir daha yapmayacaktır.
Se foi a Christine, tenho a certeza de que não repetirá.
Eminim ki özel hayatınızı geri aldığınız için memnunsunuzdur. Evet.
Decerto que vai gostar de recuperar a sua privacidade.
Eminim ki biraz beklerseniz daha iyi bir şeyler çıkacaktır.
Se esperar, de certeza que surgirá algo melhor.
Eminim ki, sizin psikoloğunuz da bunu söylemiştir.
Creio que o teu psicólogo já lhe disse isso.
Eminim ki, Sweets ; Storm'un bir kişiyi tehdit ederek, saldırmasının kendisine ne kadar zarar vereceğini bilmediğini, söylemiştir.
Aposto que o Sweets disse que, se o Storm não podia mudar por si próprio, iria eliminar as pessoas que via como ameaça.
♪ Kesinlikle eminim ki
Tenho a certeza
- Ama eminim ki...
- Mas, certamente...
Eminim ki bu sorunu çözebilirler.
De certeza que pode ser resolvida.
Bu eminim ki bu şehri zehirleyen şeyin icabına bakacaktır.
Bem, isso certamente solucionará os problemas da cidade.
Ayrıca bir sözde ortaklık varsa eminim ki en yetenekli dedektiflerim Lord Corcoran ve Dük McSavage gerçek kanıtları bulup ispatlayacaklrdır...
Além disso, se esse tal parceiro existir, certamente os meus detectives mais capazes, Lorde Corcoran, e Duque McSavage, vão regressar com evidencias para provar isso.
Eminim ki başka bir elbise bulmak senin o çeşitli vampir yeteneklerinin dâhilindedir.
Certamente que encontrar outro vestido está nas tuas possibilidades.
Bir şeyden eminim ki o da : bunu seninle paylaşmak istiyor oluşumdur.
Mas o que sei de certeza é que quero partilhá-lo contigo.
8. Henry, eminim ki biliyorsundur, İngiltere tarihindeki en şişman kraldı.
"Henrique VIII", como deve saber, foi o monarca mais pesado da história britânica.
Bak, yukarıda her ne olduğunu sanıyorsanız eminim ki arkasında Amanda vardır.
Seja lá que o penses que está a acontecer ali, aposto que a Amanda está por detrás.
Ama eminim ki onu cezalandırabilirim.
Mas a ele posso castigar.
Ve eminim ki bir yerde bununla ilgili bir kayıt vardır.
Creio que eles tenham algum registo disso.
Birkaç test daha yapıyorum ama eminim ki o bir çeşit felç veren bir zehirdi.
Estou a fazer mais testes, mas posso dizer com certeza que foi algum tipo de agente paralisante.
Eminim ki o şişlik bir silah.
Tenho quase a certeza de que é uma arma.
Eminim ki bu konuda nerede durduğumu söyleyebilecek teknolojik donanımın vardır.
Sei que tens a tecnologia que diz exactamente onde estou nesta.
Ve ben de eminim ki bu adamın kim olduğunu veya kime çalıştığını biliyorsun.
Eu sei que sabes alguma coisa sobre este homem, ou para quem ele trabalha.
Kagame de bu özelliklere değer veriyordur, eminim ki.
Suponho que o Kagame também valorize esses atributos.
Eminim ki, Ziva, size benden bahsetmiştir.
Tenho a certeza, que a Ziva lhe contou coisas sobre mim.
Victoria ergenlik çağında trajik bir seçimle başbaşa kaldı, ve bunu yeniden yapma şansı olsa eminim ki hayatı seçerdi.
A Victoria encarou uma escolha trágica na sua adolescência. Sei que, se ela tivesse a oportunidade de fazer de novo, ela teria obviamente escolhido a vida.
Eminim ki, köşkümün ödemesine yardım etmek üzere devletten bir yardım talep edebilirim.
Deve ter algum programa de defesa de títulos que me ajude a pagar a mansão.
Yine de çok teşekkürler ama ben eminim ki evimiz bir hatun olayını kaldırabilir kapasitede.
Bem, muito obrigado, mas tenho a certeza que a casa sobrevive a algumas rapidinhas.
Eminim ki...
Tenho a certeza de que...
Sam, Bayan Hippert belli ki zor bir öğretmen ama sen çabalamaya devam et, eminim sonunda sana A verecektir.
Ouve, Sam. Obviamente a Miss Hippert é um pouco dura, mas se continuares a esforçar-te, aposto que ela te dará o A.
Çünkü şunu bilmelisin ki her kimi koruyor isen şu turuncuları giydiğinde ilk bencilliği onun yapacağından eminim.
Acredite, quem está a proteger será mesmo egoísta quando estiver vestido da mesma cor.
Eminim bunu yaparken samimidir ama artık kontrolün elinde olmasını istiyor. Ama sorun şu ki, bunu yapabilir mi?
De certeza que ele é muito sincero, mas pensa que consegue fazer tudo sozinho agora e a questão é se consegue.
Eminim senin krema-şeker dengeni bilen bir ordu dolusu gizli servis ajanın vardır, - sadece düşündüm ki buradayken...
Sei que tens um monte de agentes secretos, que sabem como gostas do café, mas eu trouxe o que tinha.
Ondan sonrası sadece standart bir yarık dudak onarımı. Ki eminim bunu Doktor Avery'le gözü kapalı yaparsınız.
Depois, é só uma operação padrão de lábio leporino, e sei que tu e o Dr. Avery podem fazer a dormir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]