English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ E ] / Evet sen

Evet sen traducir portugués

8,097 traducción paralela
- Evet sen de yaşlanacaksın.
- Sim, assim como tu.
Evet sen sürekli elemanlarısın.
É sempre pessoal.
Evet sen yaşarsın, ben yazarım.
Sim, tu vive-Ia e eu escrevo-a.
Yani seni becermek isteyen yabancı biri sana geliyor ve sen de buna evet diyorsun.
Um desconhecido foi ter contigo para fornicar e disseste : "Sim."
- Evet, sen içeceksen içerim!
- Sim, se também beberes.
Evet, sen yapabilirsen ben de yaparım.
Eu consigo, se tu conseguires.
- Evet ama önce sen.
- Sim, mas serás tu a primeira.
- Kaptan Morgan sen misin? - Evet.
- És o Capitão Morgan?
- Evet, sen kimsin?
- Sim. Quem fala?
- Sen hiç yokmuşsun gibi davranmak istiyorlar, evet.
- Que não existes.
- Evet, sen dünyalarını başlarına yıktın.
- Sim, acabou com o mundo deles.
Evet ama sen dinledin.
Sim, mas tu escutaste.
Evet, sen...
Sim, você.
Evet. Bunu sen de biliyorsun.
Sim, tu sabes que sim.
- Evet, ama sen neden bakmadın?
- Sim, mas porque é que tu não trataste?
Evet, şen bittiğini sanıyordun, biliyorum ama bitmemişti kanıtı da bu işte.
Sim, sei que pensavas que tinha acabado, mas não tinha na realidade. E isto é a prova.
- Evet. Manyaksın sen!
É maluco!
Deli misin sen? Evet, bunun delisiyim.
- Sim, sou doido, mas isto...
- Sen delisin! - Evet, tamamen deliyim!
- És completamente louco?
Evet ama ya sen?
Sim, mas e tu?
Evet, ya da sen geç saatlere kadar çalışmasaydın yemek hazır olunca yiyebilirdik.
Pois, ou se não ficasses a noite toda a trabalhar, poderíamos comer a horas.
- Evet, sen Jenny'sin.
- Sim, és a Jenny.
- Evet, sen Katie olmalısın.
- É, deves ser Katie.
Seninle sen çıldırmadan konuşabilecek miyim? Evet, fikirlerini söyleyebilirsin ama biraz zor geliyor ben konsantre olmaya çalışırken, bir yandan da seninle konuşmak.
- Sim, podes ter opiniões, mas é difícil manter o ritmo quando temos conversas.
Sen Miley Cyrus'sın. Evet.
- És a Miley Cyrus.
Evet, sen Sen beni yıktın
Sim, tu Destruíste-me
Tabii, evet, sen nasıl istersen.
Claro, aquilo que quiseres.
Bunu kendine sen mi yaptın? Kahretsin ki evet.
Fizeste isso a ti próprio?
Evet ama sen geliyorsan soyunalım.
Sim, mas despimo-nos se quiseres entrar.
Evet, git sen, tamam mı?
Sim, devias ir.
Evet, aklıma sen geldin dostum.
Sim, o problema és tu.
- Evet, partiye katıl sen de.
- Sim junta-te à festa.
- Sen seviyesini dört kontrol ve ben sayı beş alacaktır. - Evet.
senhor.
Merhaba, evet, selam, sen?
és tu?
Evet, sen eğlenmedin mi?
Não achaste que foi divertido?
- Evet, sen de.
Sim, também.
Sen de buna evet mi dedin?
E concordaste com isso?
Evet, ben, sen, Richard ve Jared öyle ama yeni işe alınanlar değil.
Sim, eu, tu, o Richard e o Jared, mas não os novos contratados.
Evet, gitsene sen, işimiz var da.
Sim. É melhor despachares-te.
- Evet, sen de sıçtın.
- Também fizeste asneira.
- Underhill sen misin? - Evet.
- É o Underhill?
Evet, sen?
Estou, e tu?
Sen iyi misin? Evet, iyiyim.
Sim, apenas um pouco dorida.
Sen, evet.
A ti, sim.
- Evet, onu gördüğünde, sen bana bildirin.
- Quando o vires, avisa-me.
- Evet peki yazarken sen bile inanıyor muydun?
- Sim... Mas ao menos acreditas neles?
Evet, Sen benim medar-ı iftiharım olacaksın.
Sim, tu serás a minha glória.
- Evet. Sen de.
- Sim, incluindo tu.
- Evet, sen tutmadın.
- E não a cumpriste!
Evet ve sen iyi olacaksın.
Sim, tu vais ficar bem.
Sen ve ben bunu yapan kişinin yakalanmasına yardım edebildik. - Evet.
Tu e eu, podíamos ter ajudado a apanhar a pessoa que fez isto.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]