English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ E ] / Evlenip

Evlenip traducir portugués

662 traducción paralela
Genç bayan, ne zaman evlenip çocuk sahibi olacaksınız?
"Minha jovem, quando você vai se casar " e ter seus filhos? "
Senin büyük bir sanatçı olduğunu anlayıp 6 sipariş veriyorlar, biz de hemen evlenip sonra tekrar boşanırız.
Eles vão achar-te um óptimo artista e tu recebes 6 contratos. e nós podemo-nos casar e divorciar num piscar de olhos.
Yine de elinizden gelenin en iyisini yaptınız... ve Harry siz iki genç serserinin tüylerini geri almasını sağladığına göre... belki o da kızımla evlenip bu işe bir nokta koysa iyi olur, değil mi doktor?
Ainda assim, vocês deram o vosso melhor, e o Harry devolveu as penas brancas, e agora merece casar com a rapariga.
Düşünmeden evlenip, hışımla boşandı ve basın yanına yaklaşamıyor.
Casada por impulso e divorciada num pé de vento. Inacessível à imprensa.
Tray, evlenip, uzaklara gitmen hiç hoşuma gitmiyor.
Tray, detesto que te cases e que te vás embora.
Onunla evlenip olayi örtbas edemez mi?
Poderia ele encobrir isto, casando com ela?
Kızların evlenip düzen kurması gerektiğini düşünür.
Ela acha que as raparigas devem casar para assentar.
Görünüşe göre her gün aynı enayiler evlenip duruyor.
Parece que são sempre os mesmos parvos que se casam.
- Dinle bakalım! Benimle evlenip sonra da dışarı atamazsın!
Não podes casar-te comigo e descartar-me assim!
Buradan, Shelby Carpenter ile evlenip evlenmeme konusunda kararınızı vermek üzere ayrıldığınızı biliyorum.
Eu sei que você foi para o campo para se decidir... se se casaria com Shelby Carpenter ou... ou não.
Sibyl'e benimle evlenip evlenmeyeceğini sordum.
Há duas semanas pedi a Sibyl para se casar comigo.
Biz ona iyi bakacağız ve sen evlenip, çocuk sahibi olana dek sağlıklı kalacak.
Vamos cuidar dela e ainda cá estará quando casares e tiveres filhos.
Birisinin evlenip, eşiyle adaya yerleşmek için döndüğünü görmek beni çok mutlu etti.
Fica feliz sempre que alguém regressa... e traz consigo a mulher, para criar uma família.
İkinizin evlenip balayına gitmenizi dilerim.
Oxalá vocês se casassem e fossem em lua-de-mel.
Evlenip beraber gidebiliriz.
Podemos casar e ir juntos.
Evlenip balayımızda Amerika'ya gidiyoruz.
Vamo-nos casar e vamos para a América em lua-de-mel. Que me dizes disto?
Evlenip bir kulübe inşa edecektik... çocuklarımız olacaktı.
Em me casar, e construir uma cabana e ter uns filhotes.
- Niye burada evlenip gitmiyorsunuz?
- Por que näo aqui, e partem depois?
Çok yakında evlenip oraya taşınmayı planlıyoruz.
Vou-me casar e planeámos fazer lá a nossa casa.
Evlenip ve payımı istemek bana... adil görünmüyor.
Não me parece justo me casar, ir até ele... e exigir a minha parte.
Evlenip bir aile kurmanın zamanı geldi de geçiyor bile.
Já é hora de que te case e forme sua própria família.
Evlenip, çocukları bile oldu.
Eles casaram-se. Têm filhos.
Adamcağız hoş bir kadınla evlenip yuva kurmak için yanıp tutuşuyor.
Ele está ansioso por assentar com uma boa mulher e formar um lar.
Köhne bir kasabada aksi bir adamla evlenip, boy boy sümüklü çocuklar yetiştirmeyeceğim.
Eu não vou viver em um den Nem vou levantar uma pilha de caras sujas.
Evlenip balayına çıkmak için sabırsızlanıyorsun demek.
Então, está desejoso de casar e ir em lua-de-mel.
Hemen evlenip doğuya gidebiliriz. Yaşlı bir adamı sırtından vurması için altı cani gönderen biriyle iş yapılmaz.
Sr. Vail, vi demasiados mortos na guerra, mais um não me aborrecia.
Çiftliği satmayı, evlenip birlikte doğuya gitmeyi istemediğimi mi düşünüyorsun?
Achas que não quero vender, casar contigo e levar-te para o Leste?
Ailemin hiçbir ferdi, ben evlenip,.. ... buradan gidene kadar Dexter Haven'ı eve davet etmeyecek.
Ninguém da familia convidará o Dexter para esta casa até que me tenha casado e saído.
Hatta evlenip, Amerika'nın ilk 50 ailesinden birine girdin.
A sua mulher pertence a uma das 50 famílias mais ricas da América.
Ona Harrington'la hemen evlenip evlenmeyeceğini sordum.
Perguntei-lhe se ela e o Harrington não se iriam casar em breve.
Artık Hava Kuvvetleri'nde kalıp tekrar yıldızlara erişmek isteyip istemediğimden hatta evlenip Webster ailesine katılmak isteyip istemediğimden hiç emin değilim.
Não sei se quero estar na força aérea e pedinchar por um galardão, casar-me, entrar para a família Webster e ser engolido por tudo o que vem com ela.
Katsumi-san bana Kelley'le evlenip gelin olduğu gün onu nasıl nazikçe öptüğünüzü,.. ... benim küçük arkadaşımı nasıl nazikçe öptüğünüzü anlattı.
E quando a Katsumi-san me contou como a beijou gentilmente no dia em que ela se casou, como beijou com tanta doçura a minha querida amiga,
Benimle evlenip, beni bu ülkeye getirdi.
Ele casou comigo e trouxe-me para este País.
Ayyaşın tekiyle evlenip annelik duygusunu tatmak mı?
É a mãe que existe em cada miúda, que atura um bêbado assumido como tu?
Hep kızlarla evlenip duruyor.
Ele farta-se de casar com raparigas.
Evlenip çocuk büyütmek bize göre değildir. Bizler dünyaya yalnız geliriz, yalnız yaşarız ve yalnız ölürüz.
Porém, quando os costumes se vão determinando, começamo-nos a aproximar de meninas bonitas que nos impõem o ambiente doméstico.
Yarın orada duracak ve evlenip beni bırakacak.
Amanhã vai-se casar na igreja, e eu vou perdê-la.
Hem evlenip hem de ailene bakacak kadar zengin mi oldun?
Agora que tens de sustentar toda a tua família?
Bu adanın daha nezih insanlarıyla arkadaşlık edecek ve Büyük Güney Hawaii Meyve Şirketi'nde sorumluluk gerektiren bir mevkide olacaksın, kendi sınıfından bir kızla evlenip, baban gibi bir beyefendi olacaksın.
Vai passar a se dar com as pessoas mais finas da ilha e vai ocupar um cargo importante na Grande Companhia Sulista de Fruta Havaiana. E vai se casar com uma moça das suas origens, e ser um cavalheiro como o papai.
Evlenip tekrar aileye katılman o kadar kolay olmayacak.
Não vai ser fácil entrar na familia uma segunda vez,
Evlenip beş çocuk yaptıktan sonra, bana ne yapacağımı söylersin.
Quando fores casada e com 5 filhos, poderás dizer-me o que devo fazer.
"Ne dersin ben de evlenip çocuk sahibi olmalı mıyım?"
Jim escreveu a Jules : acha que também me devo casar?
Jim'i kucaklamış, Jim, Catherine'i Jules'e emanet etmişti. Jim'le Catherine evlenip çocuk sahibi olmayı düşünüyorlardı.
Jules deu-Ihes uma espécie de bênção, e abraçou o Jim que Ihe confiou a Catherine ao partir, pois eles tencionavam casar-se e ter filhos.
Evlenip kendine baktıramadıysa metres olması daha iyi, değil mi?
Parece-me bem. Se não podia casar-se para que a mantiveram... Sendo a concubina não a deixará.
Yeter ki evlenip hamile kalma.
Basta com que não te case nem fique grávida!
" Üç oğlumun üçü de evlenip evden gidecek.
" Três filhos tenho e cada um se casará e se irá.
Şimdiki genç nüfusun büyük çoğunluğu kiliselerde evlenip sıradan hayatlar yaşayan ve aşkla hiç alâkası olmayan ebeveynler tarafından büyütüldü.
A maioria dos jovens foram educados por pais que se casaram na igreja e levaram uma vida vulgar, uma vida que não tem nada que ver com o amor.
- O halde, niçin hem evlenip... -... hem de aldatmıyorsunuz?
Porque não casa com ela e a engana?
Evlenip her şeyi berbat mı edeyim?
Para quê estragá-lo casando-me?
Horace Vandergelder'le evlenip paralarına dünya turu yaptıracağım, bana öğrettiğin her şeyi yapacağım.
Podes ter a certeza disso. Vou casar-me com Horace Vandergelder e espalhar o seu dinheiro por todo o lado fazendo as mesmas coisas que me ensinaste.
Hepsi evlenip Dunwich yakınında belediye konutlarına yerleşti.
Estão todos casados e a viverem bem num bairro social, perto de Dunwich.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]