Geç kaldınız traducir portugués
612 traducción paralela
Geç kaldınız.
Estão atrasados.
Geç kaldınız.
Receio que agora já seja tarde demais.
Yemek için çok geç kaldınız beyim.
Chega muito tarde para jantar, senhor.
- Geç kaldınız.
É tarde.
Zaten çoktan geç kaldınız Bay Craster.
Já é tarde demais, Sr. Craster.
Yedi dakika geç kaldınız.
Está atrasado sete minutos.
- Yemeğe geldiyseniz geç kaldınız.
Se vieram jantar, atrasaram-se.
Gideceğiniz yer Orient, ve geç kaldınız.
Soube que a sua partida para o Oriente foi adiada.
Durumu yerinde görmek için biraz geç kaldınız, ama hiç değilse niyetimizi öğrendiniz.
Mas já que chegou tarde para nossos propósitos, você pode testemunhar o que pretendíamos.
Çok geç kaldınız.
Demoraram.
Bu gece biraz geç kaldınız.
Está um pouco atrasada esta noite.
Biraz geç kaldınız, ama belki sayın yargıç bunu önemsemez.
Está um tanto atrasado, mas talvez Sua Excelência perdoe isso.
Partiye geç kaldınız.
Já vem um pouco tarde para a festa.
Çok geç kaldınız.
Estão atrasados.
Geç kaldınız.
Está atrasada.
- Endişe etmek için geç kaldınız.
- Boa altura para se preocuparem.
- Geç kaldınız.
- Chegou um pouco tarde.
Bir şey yemek için geç kaldınız.
Já devia ter comido há muito.
Ki yardımınıza teşekkür ederler. Ancak amaçları için biraz geç kaldınız.
Graças à sua "ajuda"... estão bastante atrasados nos seus propósitos.
- Geç kaldınız bay La Boof.
- Está atrasado, Sr. La Boof.
- Dört gün geç kaldınız ama onlar bunu bilmiyor.
- Quatro dias mais tarde. Mas eles não sabem.
- Geç kaldınız.
- Chegaram tarde.
Yardıma geleceğinizi söylemişti ama çok geç kaldınız.
Jim Mackay falou-nos de si. Disse que vinha ajudar-nos, mas chegou demasiado tarde.
Ama özür dilerim çok geç kaldınız.
Mas lamento, você chegou muito tarde.
Lâkin cüretimi bağışlayın, biraz geç kaldınız. " dedi.
"Sejam bem-vindos, meus senhores, mas, se me permitem a crítica, estão um tanto atrasados."
Geç kaldınız, genç bayanlar!
Estão atrasadas, jovens senhoras!
Size içki ikram ededim ama, maalesef biraz geç kaldınız.
Ofereceria-lhes uma taça, mas acredito chegaram tarde.
Öyle görünüyor ki, geç kaldınız. Lütfen, başlayın.
Para eles isso não faz diferença, mas pode dizer.
Pekala, size hemen söyleyebilirim ki... eğlenceye dahil olma niyetiniz varsa... geç kaldınız.
Bem, eu não posso falar agora, mas se eles pretendem Envolvidos, eles estavam atrasados.
Geç kaldınız, sizi tembel p.
Estão atrasados, seus sornas!
Geç kaldınız!
Estás atrasada!
- 1 dakika geç kaldınız.
- Que horas são? - Passa um minuto.
- Kızlar, neden bu kadar geç kaldınız?
- Estão atrasadas.
Geç kaldınız.
Tu chegaste atrasado.
Bay Steele, neden basın toplantısına 45 dakika geç kaldınız?
Desafio-o. Sr. Steele, por que chegou 45 minutos atrasado à conferência de imprensa?
Şahsi bir meseleyse seve seve ama Gizli Servis Şefi'yle görüşmek istiyorsanız biraz geç kaldınız dünden beridir artık o görevde değilim.
Se for um assunto pessoal, com o maior prazer mas se quer ver o Diretor do Serviço Secreto deixei o cargo nesta tarde.
Geç kaldınız!
Estão atrasados!
Çok geç kaldınız.
Chegam demasiado tarde.
Birazcık geç kaldınız.
Um pouco tarde.
- Geç kaldınız.
- Está atrasado.
Niçin bu kadar geç kaldınız?
Porque demorou tanto?
Birazcık geç kaldın, Johnnie, kardeşim. Biz de varız.
Estás um pouco atrasado, Johnnie, meu rapaz.
- Ama neye geç kaldınız?
- Mas atrasado para o quê?
Hayır efendim, geç kaldınız.
Tarde demais.
Yoksa geç mi kaldınız bay Keith?
Fomos incomodá-lo, Mr. Keith?
Geç kaldığı için ona biraz kızmış mıydınız?
Estava um tanto zangada devido ao atraso?
İçimden bir ses biraz geç kaldığınızı söylüyor.
Tenho a sensação que chegaram atrasados.
Ama geç kaldığınız için yerinize başka bir hastayı aldı.
Mas como se atrasou, ele atendeu outro paciente.
Onu tamir ettirmeğe gittiğinizi, bu nedenle satranç maçına bir kaç dakika geç kaldığınızı söylemiştiniz.
O senhor disse-me que o foi pôr a arranjar e que foi por isso que se atrasou uns minutos para a partida.
Biraz geç kaldınız. Evet...
Está um pouco atrasado.
Geç kaldınız...
- Bem.