Gizli bilgi traducir portugués
694 traducción paralela
Gizli bilgi.
Informações secretas.
Binbaşı anlaşılan Boxer lideri hakkında gizli bilgi sahibisiniz.
Evidentemente, major, está na posse de informacão secreta sobre a lideranca dos Boxers.
Gizli bilgi mi?
Informação confidencial?
"Gizli bilgi."
"Informação confidencial."
Aramızda herhangi bir gizli bilgi kalmamalı.
Entre nós não deve haver segredos.
Şu senin arkadaşın NASA'da çalışıyor, sana gizli bilgi veriyor, sonra kayboluyor.
Entâo, este teu amigo, que trabalha na NASA, dà-te uma pista e depois desaparece.
Gizli bilgi Chief, şu anda söyleyemem.
É secreto, Chef. Não te posso dizer.
- Gizli bilgi.
- Segredo militar!
Sayın başbakanım, biri bilgisayardan gizli bilgi... sızdırmayı başardı.
Senhor Ministro... - Um indivíduo tinha conseguido arrancar ao nosso computador segredos da defesa nacional -
- Bu gizli bilgi.
- Isso é informaçäo classificada.
Uydunun içindeki küçük bir kapsülde pek çok gizli bilgi var ve bunların Rusların eline geçmesini istemiyoruz.
O satélite tinha uma pequena cápsula com muitos dados secretos que não queríamos que os Russos apanhassem.
Çok Gizli bilgi alma iznim var.
Tenho acesso a essas informações.
Gizli bilgi ama poliçe tarihi 1974.
É confidencial, mas a apólice já vem de 1974.
Gizli bilgi.
É secreto.
- Gizli bilgi.
- Classificação.
Gizli bilgi vererek avukat-müvekkil güvenine aykırı davranacak, ve barodan atılacağım, sonra Mafya'ya karşı tanıklık edeceğim.
Meteram-no nisto. Revelo informações que violam a confidencialidade cliente-advogado, deixo de poder exercer, e depois testemunho contra a Máfia. - Infelizmente...
- Bu çok gizli bilgi...
- É altamente confidencial.
Ya da hükümetten çok gizli bilgi.
Obter informações confidenciais de um governo.
- Gizli bilgi efendim.
Isso é secreto.
Gizli bilgi mi?
Secreto? Eu sou o Presidente!
Gizli bilgi.
É segredo.
Bu gizli bir bilgi.
Isso é informação confidencial.
Bu gizli bir bilgi mi, yoksa korkmadan tekrarlayabilir miyim?
Isso ê uma opinião confidencial ou tenho liberdade para a repetir?
Pekâla, gizli bir bilgi vereyim.
Bem, tenho uma informação para ele.
Ülkemizin zor zamanlarında sık sık Başsavcı olarak gizli polis ile birlikte çalışarak bilgi edinmek ve kanıt toplamak için elimden geleni yaptım.
Em tempos difíceis, como estes agora, para o nosso país... é sempre necessário que o promotor público... juntamente com a Polícia de Segurança obtenham informações e evidências... da maneira que puderem.
Bu gizli bir bilgi.
É informação confidencial.
Beni saat üçte tekrar ara, hem unutma, bu çok gizli bir bilgi.
Volta a ligar-me ás 15 : 00 e lembra-te que é confidencial.
Bilgi babadan oğula gizli tutmak kaydıyla miras bırakıldı.
A informação foi passada de pai para filho Em segredo.
Bilgi sızdıracağına, senin gizli dosyalara bakmana izin verdi.
Em vez de falar, ele fez com que andasses a ver ficheiros do Governo.
GİZLİ BİLGİ TALEBİ.
PASSE A INFORMAR.
Bu gizli bilgi değil.
Não é segredo de estado.
Bunu sana gizli ve özel bir bilgi olarak verdi, tıpkı bana olduğu gibi.
- Porque ela lhe confidenciou.
Bu gizli bir bilgi bay Knight.
Isso é informação confidencial, Sr. Knight.
Bu bilgi gizli.
Essa informação é secreta.
Sahip olduğum bilgi, gizli bir bilgidir. Sadece banka müdürleri tarafından bilinir.
A informação que tenho é confidencial e apenas os directores a sabem.
Gizli bir muhbirle buluşacaksınız. Garret hakkında bilgi verecek.
Encontrar-se-ão com um confidente que tem algo a dizer sobre o Garret.
Çok gizli bir bilgi bu.
Suponho que é altamente secreto.
Bu gizli bir bilgi.
É confidencial.
Benim babam Bay St John, gizli serviste çalışırdı ve bildiğim kadarıyla bir KGB ajanını sorgularken evleri dolaşıp teker teker bilgi veremezsiniz.
O meu pai esteve nos serviços secretos, e sei que não se informa ninguém quando se interrogam dissidentes do KGB.
Benden istediğin gizli bir bilgi.
Esta informação é confidencial.
Gizli bir bilgi bu.
É informação secreta.
Bu gizli bir bilgi.
Isso é informação secreta.
Bu gizli bir bilgi.
Isso é secreto.
Bu çok gizli bir bilgi,... saldırı timi projesi bitti,... ve ben artık özgürüm.
A força tarefa está "morta" e eu vou estar livre.
Korkarım ki bu gizli bir bilgi, Bayan Dalgleish.
Essa informação é confidencial, Miss Dalgleish.
Bu gizli bir bilgi.
É secreto.
Gizli bilgi.
Informação restrita.
Kime? - Bu gizli bir bilgi.
- Isso não podemos dizer.
Bu bilgi doğrudan başkana gitti ve verdiği yanıt... bunu çözmek için gizli bir komisyon kurmak oldu.
Esta informação foi directa para o presidente e a sua reacção foi formar uma comissão ultra secreta para lidar com isto.
- Affedersiniz ama bu bilgi "Gizli." kategorisine giriyor.
- Perdão, mas essa informação é secreta.
aa, bu gizli bir bilgi.
- Isso é confidencial.
bilgi 96
bilgisayar 1153
bilgin olsun 36
bilgisayarlar 16
bilgin olsun diye söylüyorum 26
gizli 71
gizli dosyalar 24
gizlice 35
gizli mi 21
gizli servis 50
bilgisayar 1153
bilgin olsun 36
bilgisayarlar 16
bilgin olsun diye söylüyorum 26
gizli 71
gizli dosyalar 24
gizlice 35
gizli mi 21
gizli servis 50