English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ H ] / Haklıydı

Haklıydı traducir portugués

8,490 traducción paralela
Haklıydın.
Tinhas razão.
Helen haklıydı.
Helen tinha razão.
Fisher, ben haklıydım.
Fisher, eu tinha razão.
Bombalarını benim lanet matematiğimle yapıyorlar. Bürokrat haklıydı.
Estão a construir a bomba deles à custa dos meus malditos cálculos matemáticos.
Üzgünüm. Görünüşe göre haklıydın.
Parece que tinhas razão.
Aslında haklıydı.
Ele até nem foi mau.
- Theo'ya güvenmemekte haklıydın.
Estavas certa em não confiar no Theo.
Sen haklıydın.
Mas tu estás certa.
Haklıydın, hiçbir fikrim olmadığını söylemiştin.
Tu tinhas razão... Disseste que eu não fazia ideia.
Sen haklıydın, Tia.
Tinhas razão, Tia.
O haklıydı.
Ele tinha razão.
Jimmy haklıydı.
O Jimmy tinha razão.
Biliyor musun, olanlar hakkında hiç bir fikrimin olmadığından, ve sen haklıydın.
Disse-me que não fazia ideia do que estava a acontecer e tem razão.
Belki de haklıydılar.
Talvez tivessem razão.
Haklıydın.
Estava certa.
Haklıydın.
Tinha razão.
Çünkü onlar haklıydı anne ve sen de bunu biliyorsun.
Porque eles tinham razão, mãe. E tu sabes disso.
Ventris haklıydı.
O Ventris tinha razão.
Ventris haklıydı.
Ventris estava certo.
Evet, haklıydım!
- Eu tinha razão!
Alex haklıydı.
- A Alex estava certa.
Haklıydın. Sana asılıyordum.
É verdade, eu estava a te engatar.
Bunu sana şimdi söylüyorum çünkü ben konusunda haklıydın tıpkı uygulamada haklı olduğun gibi.
Estou a contar-te isto agora porque... Estavas certa sobre mim. Assim como estavas certa sobre o exercício.
Haklıydın.
Então, Tinhas razão.
Ben konusunda haklıydın. Tehlikeliyim.
Tinhas razão sobre mim.
Sürekli haklıydık.
Tinhas razão sobre isso o tempo todo.
- Haklıydım.
Tinha razão.
BeyazGül haklıydı.
Ela tem razão.
Haklıydın, Kate.
Tinhas razão, Kate.
Haklıydın Will.
Tinhas razão, Will.
Söylediklerinde haklıydın.
Aquilo que disseste... tinhas razão.
- Beni çağırmakta haklıydın.
- Fizeste bem em chamar-me.
- Sanırım sen haklıydın.
- Acho que tinhas razão.
Thea haklıydı. Jessica'nın polisten daha fazlasına ihtiyacı var.
A Jessica precisa mais do que a polícia pode dar.
Haklıydın Joe.
Tu tinhas razão, Joe.
Dinle, Steve, iyi birine benziyorsun. Bana güvenmemek konusunda haklıydın ama nedenini doğru bilemedin. Bilgisayarlarla aram yoktur.
Ouve, Steve, pareces-me boa pessoa e fizeste muito bem em não confiar em mim, mas enganaste-te na razão, porque sou péssimo em informática.
Tony mümkün olduğunu düşündüğümüzden daha ilerisi için bizi zorlarken haklıydı.
O Tony acertou ao forçar-nos além das nossas possibilidades.
Tony, sen haklıydın.
Tony, tinhas razão.
Bana sanatçı olduğumu söylediğinde, haklıydın.
Bem, disseste-me que era um artista, e tinhas razão.
Dikkatli olmakta haklıydın.
Fazes bem em ser prudente.
Çünkü sen haklıydın, bense haksızdım ve ne kadar çılgınca gelse de ikimiz oldukça iyi bir takım olduk.
Porque tu tinhas razão e eu não. E, por mais estranho que pareça, tu e eu fazemos uma boa equipa.
Sözün özü şu ki Tanaka ile anlaşma yapmaya çalışma konusunda ikimiz de haklıydık.
Tínhamos ambos razão quando tentámos fazer o negócio com o Tanaka.
Haklısın, gitmeden önce sana danışmalıydım ama kayıtlara geçsin, bana güvenmesi yerine ona güvenmemeyi tercih ederim.
Tens razão. Devia ter-te dito antes. Mas em vez de fazer com que ele confiasse em mim, passei eu a confiar nele.
Haklı mıydım?
Eu tinha razão? Tinha, não tinha?
Khaalid haklı mıydı?
Que o Khaalid estava certo?
Haklıydınız.
Tinhas razão.
Bir konuda haklıydı.
Ela tem razão sobre uma coisa.
Bir konuda haklıydın.
Tinha razão.
Sen haklıydın.
Tinhas razão.
O haklıydı.
Tinha razão.
Haklı mıydı?
- E tinha razão?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]