Hatalısın traducir portugués
314 traducción paralela
Hatalısın!
Você não é correto.
Sen de benim kadar hatalısın.
Isto é uma culpa tanto minha como tua.
Hatalısın, Jeff.
Estás errado, Jeff.
- Sen hatalısın!
Está enganado!
- Hatalısın kardeşim.
Estás enganada minha querida.
Hayır, hatalısın.
- Não, está enganado!
Üzgünüm, hatalısınız.
Lamento, meu coronel, mas está enganado.
Asıl sen çok hatalısın. Ben Joey'yi düşünüyorum. Bunu doktor bile anlayacak.
Não podia estar mais enganada, porque estou pensando nela e até o Doutor saberá disso.
Sen hatalısın!
Está errada!
Sen hatalısın ve mükemmel değilsin!
Tem falhas e é imperfeita!
Hatalısınız, genç bayım...
Engana-se, jovem senhor...
Eğer böyle düşünüyorsan hatalısın...
Engana-se redondamente, se acha...
Geminin felç olmasından kendini suçluyorsun. Hatalısın.
Está a culpar-se pelos danos sofridos pela nave!
Sadece hatalısın, o kadar!
Estás enganado.
Hatalısın.
Está errado.
Halkına yardım ettiğini düşündüğünü biliyorum ama hatalısın.
Sei que acha que está ajudando seu povo, mas está errada.
Hatalısın diyemiyorum.
Não posso dizer que estás errado.
Hatalısın doktor.
Não tem razão, doutor.
Ölüyken de hayattayken olduğu gibi hatalısın eski ortağım.
Errado na morte tal como estiveste errado em vida, velho sócio.
Eğer bir başkasına aşık olduğumu düşünüyorsan, çok hatalısın.
Se pensa que eu amo outra pessoa, está enganado.
Hatalısın!
Você está errado!
Ben kullanıyorum. İkinizde hatalısınız.
Estão ambos errados.
Bu aptalca oyunun amacı nedir bilmiyorum ama hatalısınız.
Não sei qual é o seu jogo idiota, mas parece ter corrido muito mal.
Ama ikiniz de, hatalısınız.
também procedeste mal.
- Yine hatalısın.
- Errou de novo.
Sanırım, umarım, bu konuda hatalısın.
Eu espero que esteja errado.
- Hatalısınız.
- De fato está engando.
Biliyorum, babamın zararsız olduğunu düşünüyorsun, fakat hatalısın. Tamamen üzerimde psikolojik zararları var.
Sei que o achas inofensivo mas enganas-te, anda a causar-me danos psicológicos irreparáveis.
Hatalısın, Cullah.
Você está errado, Culluh.
Arkadaş seçiminde çok hatalısınız.
Você não tem bom gosto para amigos.
Uygun olan veriye göre hatalısın, B'Elanna.
Baseado nos dados disponíveis, você está errada, B'Elanna.
Hatalısın.
Você está errada.
Ah, hatalısın.
Ah, você está errado.
Eskiden olduğum kişiyi kendine model olarak almakta hatalısın.
Fizeste mal em basear-te no modelo daquilo que fui.
Hatalısın ama tatlısın.
Estás errado, mas foi querido.
Hatalısın.
Você está errado.
Daima ve her yerde doğru ilkelere sıkı sıkıya bağlı kalmalı her tür hatalı fikir veya hareketle bıkıp usanmadan mücadele ederek partinin kolektif yapısını pekiştirip kitlelerle aradaki bağları kurmalıdır.
"Deve manter-se sempre fiel aos princípios justos " e travar uma batalha incansável contra as ideias e acções erradas, " de modo a consolidar a vida colectiva do Partido
- Haklısın. Harry Mudd, bir insan için bile hatalı.
O Harry Mudd tem defeitos, até como ser humano.
"Hatalısın, Fenton" diyebilecek kudrete sahip.
" Enganas-te.
Oğluma hatalı olduğunu açıklamalısın.
Tens que explicar ao meu filho como ele está errado.
Peki hatalı tedavi cezalarına sınır getirilmesine ne diyorsun?
E quanto ao valor das multas por má prática médica?
Sen haklısın ve ben hatalıyım. Bunu biliyorum.
Sei que estás certa e eu errada.
Yangın görevlileri yangına Diego Caddesi'nde ikinci kat dairedeki hatalı ısıtıcının neden olduğunu söylediler.
Os Bombeiros dizem que o incêndio foi causado por um aquecimento defeituoso no apartamento do segundo andar em Diego Street.
- Hatalı olmanın acısını azaltır.
- Custava-te menos a admitir o erro.
- Hatalıysam beni düzelt. Yağışınız kışın 40 inç yazın da 200 inç'e çıkıyor.
- Se não me engano, a vossa pluviosidade vai de 80 cm no Inverno a 4m no Verão.
Sizi temin ederim, hatalısınız.
Daqui fala a voz dos Kohn-Ma.
Taramalarımıza göre, altuzay alan yayıcılarınız hatalı çalışıyor.
A nossa verificação diz que os vossos emissores de campo estão a funcionar mal.
Dosyanın bir parçası silinmişse veri sıkıştırma oranı hatalı olabilir.
Se parte do ficheiro foi apagado, o rácio de compressão de dados altera.
Hatalısın, çocuğum!
Você está errada minha criança!
Ölçümün hatalı olup olmadığını bilmiyorum, ama termometre vücut ısısını 15 derece Fahrenheit gösteriyordu.
Não sei se a leitura estava correcta, mas dizia que a temperatura corporal dele era de - 9 ° Celsius.
Fakat hatalısın.
Mas estás errada.