Henüz yok traducir portugués
2,423 traducción paralela
Henüz yok.
Ainda não.
Seninki gibi aileler... Ziyaretçilerin henüz yok etmediği aileler...
Famílias como a sua, famílias que os "V" ainda não destruíram.
- Henüz yok.
- Ainda não.
Hayır, henüz yok.
Ainda não.
Hayır. Henüz yok. Ama...
Não, ainda não, mas não é por isso que estou aqui.
Henüz yok.
Nada ainda.
- Bundan haberi var mı? - Henüz yok.
- Ele sabe disso?
- Hayır, henüz yok.
Não nada ainda.
Henüz yok.
- Não tens um bebé.
Henüz yok.
Não, ainda não.
- Diğer hedefle ilgili bir şey var mı? - Henüz yok.
- Alguma coisa sobre o outro alvo?
- Henüz yok, ancak- -
Ainda não, mas...
Hayır, henüz yok.
- Ainda não.
Henüz yok.
- Ainda não. Bos.
Henüz yok.
Vou copiar o disco rígido dele e tirar umas impressões, está bem?
Henüz yok, Nucky.
- Nucky! Ainda não.
Henüz bir şey yok.
Ainda nada.
Henüz tam olarak bilgimiz yok.
Ainda não temos muitas informações.
Henüz kalbe ihtiyacım yok.
Ainda não preciso de um transplante.
Henüz pek bir şey yok.
Não muito, ainda.
Henüz ölümcül yarası olan yok.
- Não mortalmente, ainda.
Bizim henüz öyle bir politikamız yok.
Mas ainda não entrei nessa onda.
Henüz bir bilgim yok.
Ainda não tenho essa informação.
Henüz bir kanıtımız yok.
Nós não temos provas.
Manşetlerde polisin elinde henüz bir ipucu yok yazacak.
"A polícia não tem pista".
Henüz bir haber yok.
Não é uma novidade.
Henüz bir gelişme yok.
Até agora, nada se destacou.
Kitaplardan başka bir şeyim yok henüz.
Tudo o que tenho aqui são livros.
Henüz haber yok.
ainda é desconhecido.
Henüz değil ama aceleye gerek yok.
Ainda não, mas não há pressa.
Henüz bir sorun yok.
Ainda não há problema nenhum.
Birkaç yere baktık, ama henüz ilginç bir şey yok.
Já fomos ver algumas casas, mas ainda não encontrámos nada interessante.
Tamam, aynı fikirdeyim, henüz başkası yok yine de adamlarımdan birinin seninle gitmesini istiyorum.
Digamos que concordo, mas ainda assim prefiro que um dos meus homens, vá contigo.
Polisten henüz bir bilgi yok, fakat biz bilgilerimizi paylaşıyoruz.
Nada do Departamento Policial, mas estamos a falar.
henüz. Ama seni incitmeme gerek yok..
Mas não preciso ferir-te para te deter.
Aktif görev için henüz iznin yok.
Ainda não podes trabalhar.
Henüz emin olabileceğimiz bir şey yok ortada.
Não sabemos nada com certeza ainda.
- Henüz bir şey yok fakat araştırma ekipleri tüm çevreye yayılıyor.
- Não, nada ainda. Mas as equipas de busca vão ampliar o perímetro.
Henüz netleşen bir şey yok.
Ainda não descobrimos nada.
Gaz saldırısı diyenler var ama henüz doğrulama yok
Algumas cidades têm relatado letais ataques de gás, mas não confirmada estão relacionados com com navios.
İşe yarayacak bişey yok henüz
Ouçam, os meus lábios estão maiores? Já apliquei o produto, mas não sinto nada.
Yok henüz değil
Ainda não, continua.
- Henüz bir şey yok.
Sem noticias.
Henüz ortada bir karar yok.
Ainda não está nada decidido.
Henüz yok.
Ainda.
- Kesin bir şey yok henüz.
- Ainda não é definitivo.
Henüz bir şey yok. Bu Şükran Günü'nde ne yapıyorsun?
Quais são os teus planos para o dia de Acção de Graças?
Henüz hiçbir iz yok.
Ainda não há sinal dele.
Polislerde henüz bu bilgi yok, ama bunu onlarla paylaşabilirim.
A Polícia ainda não sabe disto, mas eu posso partilhar.
- Henüz bir şey yok.
- Ainda nada.
Henüz bir adı yok.
Ainda não tem nome.
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yoksa ben 17
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yoksa ben 17
yok mu 410
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok canım 523
yok birşey 158
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok canım 523
yok birşey 158
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yoktu 131
yok musun 43
yok et 47
yoksa ne 75
yok yahu 26
yok etmek 16
yoksa o 24
yoksa seni öldürürüm 37
yok hayır 73
yok efendim 65
yok musun 43
yok et 47
yoksa ne 75
yok yahu 26
yok etmek 16
yoksa o 24
yoksa seni öldürürüm 37
yok hayır 73
yok efendim 65