Ikisinden biri traducir portugués
213 traducción paralela
Thursby Miles'a bulasir, ikisinden biri ölür dedin.
Pensaste que o Thursby faria frente ao Miles e um deles morreria.
Bu iki cesur şövalye, silahlarını seçip onur alanına girecek, ve ikisinden biri ölene kadar ölümcül dövüş yapacaklar.
Os dois audazes cavaleiros escolhem as armas e entram no campo de honra para um combate mortal até que um deles morra.
Şu ikisinden biri olsun bence. Kesinlikle.
Acho que vai ser uma destas.
Az sonra ikisinden biri, bir virüsün yapabileceğinden daha kötü bir hastalığa yenik düşecek.
Dentro de momentos, um deles sucumbirá a... uma doença pior do que aquelas que são causadas pelos vírus :
Veya o kıza hayran oldu, ikisinden biri işte.
ou ela admirou-o a ele, não sei bem...
ya da karburatör paslanmış ikisinden biri.
Ou é isso, ou o carburador deu o berro.
Ikisinden biri için geldim.
Estou aqui pelas duas.
Bu ikisinden biri olmazsam... Salyalar akıtan ve alışveriş çantasıyla bir kafeteryaya girip, sosyalizm nutukları atan şu adamlardan biri olmazsam.
A não ser que me torne no género do tipo que se baba, e que entra no café com um saco de compras, a berrar propaganda socialista.
İki dövüşçü, ikisinden biri devam edemeyecek hale gelinceye dek dövüşecekler.
A luta vai continuar até que um dos 2 não seja capaz de continuar a lutar.
- Hayır bu Andrew. Ya da ikisinden biri.
Não é nenhum deles.
"Bu aklı uçkurunda dünyada ya birinin karısı.. ya birinin fahişesisin... ya da ikisinden biri olma yolunda hızla ilerliyorsun."
"Neste mundo depravado, somos a esposa ou a prostituta de alguém, ou então, estamos a caminho de nos tornarmos uma das duas."
Sovyetler yukarı birini yollarlarsa, bu ikisinden biri olacak.
Se os russos alguma vez mandarem um homem lá acima, será um destes.
Peki, ikisinden biri kötü değil, huh?
Bem, uma de duas não é mau, hã?
Ya da Nanako, ikisinden biri.
Ou à Nanako, como queiras.
Bu ikisinden biri değildi.
Não foi nenhuma dessas duas.
- Öylese bu ikisinden biri.
- Ou seja, um daqueles.
Beni ya birleştiririn ya da ayırın, ikisinden biri.
Para me ajudar ou desajudar.
Konu Yılbaşı yemeği idi. Ya domuz kızartması ya da, Ördek yahnisi olacaktı, ikisinden biri.
O assunto era a ceia de Natal... e se nesse ano o prato principal deveria ser porco assado... ou pato com laranja.
Karışıklık esnasında ikisinden biri silah taşıma kapsülünü devre dışı bırakmış olabilir.
É possível que um deles tenha carregado em'soltar armas'durante a confusão.
- O zaman ikisinden biri de olabilir.
- Então pode ter sido um deles.
Bence iki kişinin birbirini sevmesi harika bir şey, üstelik günün birinde ikisinden biri vakti dolup ölecek bile olsa, insan sevmekten korkmamalı.
É maravilhoso quando duas pessoas se amam. Ainda que haja o risco de que um dos dois... sofra uma morte horrível, isso não me faz ter medo do amor.
Arkadaşın ve kız arkadaşın koridordaki bir odada ve ikisinden biri ötecek.
Temos o teu amigo e a tua namorada numa sala no corredor e tu sabes que um deles dará com a língua nos dentes.
"Acaba ikisinden biri öldü mü, yoksa ikisi beraber mi öldü?" diye düşünmeye başladım.
Comecei a pensar "Estará algum deles morto, ou talvez os dois?"
İkisinden biri mutlaka imzalı bir ifade verir.
Com elas as duas, ele assina a confissão na certa.
Yaşlı Rufus'la Başkan birbirlerinden nefret ediyorlar. İkisinden biri Büyük Çamur'un denetimini alırsa, olacakları düşünmekten korkuyorum.
Os Renessys e o Major se odeiam tanto que se... qualquer dos dois viesse a controlar Big Monti... nem sei o que aconteceria.
İkisinden biri, kaybedebilirsin.
De qualquer jeito, não tem como errar.
İkisinden biri.
Ou numa ou noutra.
İkisinden biri.
Um dos dois.
İkisinden biri.
De uma delas.
İkisinden biri gitmek zorunda kalacak.
Tens mesmo de dar um deles.
İkisinden biri. Bazen hızı artıyor gibi, bazen de sanki öylece duruyor.
Umas vezes acelera outras parece estar parada.
İkisinden biri.
Ou uma coisa, ou outra...
İkisinden biri.
Uma coisa ou outra.
İkisinden biri baban olabilir.
Um deles pode ser o teu pai
İkisinden biri ölecek.
Um deles morre.
İkisinden biri olmalı bence.
Parece-me que tem de ser uma delas.
İkisinden hiç biri diğeri tarafından bastırılmaz.
Nenhum deles é suprimido pelo outro.
İkisinden biri.
Escolham. Um, dois.
İkisinden biri, genelde annem, dışarı çıkar, muntazaman karnımı doyururdu.
Eles costumavam sair, um ou outro deles... normalmente a minha mãe... que me alimentava regularmente.
İkisinden biri çıkacak.
Uma delas, dispo.
İkisinden biri, değil mi?
É um destes dois?
Yani ikisinden biri olmalı.
Portanto, podia não ser nenhum deles?
İkisinden biri taksiye biniyor, bence Rugova biniyor.
Uma delas entra no táxi, presumo que a Anya Rugova.
Ya yazar, ya da bir senatör. İkisinden biri.
Ou talvez um Senador dos E.U. Um desses.
Tercihiniz var mı? - İkisinden biri.
É com ter a raquete de ténis perfeita.
İkisinden biri davanız var mı yok mu.
Ou tens os seus argumentos ou não tem.
- İkisinden biri.
- Qualquer um.
İkisinden biri ölmek zorunda.
Um deles tem de morrer.
İkisinden biri, sanırım.
Uh... um desses, acho eu.
İkisinden biri olur
- Também. No caso de.
Şu ikisinden biri.
Meu Deus!
biri 247
birisi 209
birini 32
biri var 29
birim 66
birinci gün 16
birinci 55
birine 18
birinci katta 19
biri bana 23
birisi 209
birini 32
biri var 29
birim 66
birinci gün 16
birinci 55
birine 18
birinci katta 19
biri bana 23
birincisi 390
birinci kat 30
birisi var 21
birinin 43
biri burada 17
birinci dünya savaşı 32
biri geliyor 129
birini arıyorum 33
birini bekliyorum 30
birinci kural 18
birinci kat 30
birisi var 21
birinin 43
biri burada 17
birinci dünya savaşı 32
biri geliyor 129
birini arıyorum 33
birini bekliyorum 30
birinci kural 18
biri vardı 17
birinci bölüm 38
biri mi öldü 17
biri gitti 31
birim 01 25
birini seç 19
birini öldürdüm 16
birinci manga 18
birinci subay 32
birinci sınıf 101
birinci bölüm 38
biri mi öldü 17
biri gitti 31
birim 01 25
birini seç 19
birini öldürdüm 16
birinci manga 18
birinci subay 32
birinci sınıf 101