English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ I ] / Ilk emir

Ilk emir traducir portugués

38 traducción paralela
Ethan, seni temin ederim ki, teslim olduğun zaman vereceğim ilk emir, ailene karşı açılan bu gülünç davaların düşürülüp sicillerinden tamamen silinmesini istemek olacak.
- Ligue ao Ml5. Ethan, a minha primeira ordem depois de te entregares será levantar estas acusações ridículas sobre a tua família e eliminá-las completamente dos ficheiros.
Galiba ilk emir.
Acho que é o primeiro.
Tanrı'nın bize verdiği ilk emir nedir?
Qual é o primeiro mandamento que Deus, nosso senhor, nos deu?
Ve belki vereceği ilk emir, kendisiyle alay eden herkesi cezalandırmak olur. "
"E talvez o seu primeiro decreto seja banir todos aqueles que gozaram com ele."
Evet, bu işteki ilk emir evrenlerarası bir köprü kurmaktı.
Bem, o primeiro passo é criar uma ponte interuniversos.
Aura'nın yaşamasına belki izin verilebilir, ama o, deviate piçi.... eğer ben ilk emir verdiğimde yok edilmiş olsaydı,... sen bu pisliğin içinde olmazdın, Vestra.
- A Aura talvez, eu possa permitir. Mas aquele bastardo depravado... Se ele tivesse sido destruído quando eu ordenei, não estarias nesta situação, Vestra.
Vereceğin ilk emir ne?
Qual é o primeiro assunto da Agenda?
Vereceğim ilk emir, herkesin atası'nın verdiği son emri geri almak olamaz.
A minha primeira ordem não pode ser uma que contradiga a última do Allfather.
Heydrich geçen Eylül burayı ele geçirdiğinde verdiği ilk emir, tüm mahkûmları idam etmekti.
E quando o Heydrich assumiu o poder em Setembro passado, a sua primeira ordem foi executar todos os prisioneiros.
İlk işim federal mahkemeden sana karşı bir emir çıkartmak olacak.
Bem, a primeira coisa que farei é conseguir um mandado judicial num tribunal dos Estados Unidos.
- İlk adamı bindirmemiz yönünde emir aldık efendim.
Temos ordens de colocar o primeiro homem em campo, senhor. Jesus Cristo!
Bu bir emir olmasaydı daha ilk hafta onları terk eder, Brüksel'e geri dönerdim.
Se não estivesse acatando ordens, os teria abandonado na 1ª semana e regressado a Bruxelas.
Bölge Savcılığı'ndan... sizi Amarillo'ya giden ilk uçağa bindirmek için yazılı emir aldım.
Eu tenho autoridade do escritório oficial para mandá-lo de regresso no próximo avião para Amarillo.
İlk Emir olmasaydı, tüm bunlar ne kadar da kolay olurdu.
Isto seria tão fácil de resolver se não fosse pela directiva principal.
İlk Emir'i ihlal mi edelim?
A maior habilidade da Dr.ª Pulaski é a sua empatia. - Deve ser o pai do Com.
İlk Emir'in dereceleri olmaz. O mutlaktır.
Eu não vou ser forçado a tomar esta decisão.
İlk Emir'in, bizi korumak dışında... çok pek çok farklı işlevi vardır.
E então? Nós somos a família dele. Nós vamos.
J'naii'nin iç işlerine karışmak İlk Emir'e karşı gelmek olur.
Meter-se nos assuntos dos j'nails infringe a primeira diretriz.
İlk Emir'i yorumlamak için sana ihtiyacım yok. Tabi ki.
Não preciso que me interprete a Diretiva Principal.
Bir hologramın, Kaptana emir vermesinin ilk kez olduğunun farkındayım ama size şimdi direkt olarak, sanal güverteye gitme emri veriyorum.
Agora percebo que esta deve ser a primeira vez que um holograma deu uma ordem para um Capitã, mas estou ordenando que vá para o holodeck, agora.
İlk Emir, "Babanızı onurlandırın" der.
O Primeiro Mandamento diz : "Honrar pai e mãe".
ilk üç emri bi kenara fırlattık, kaldı 7 emir.
Retirem os três primeiros mandamentos. Ficam com sete.
Bu görevle ilgili emir ilk geldiği zaman.
Quando fui contactada quanto a esta nova missão.
İlk olarak onun inmesi için emir aldık.
Temos ordens para o deixar aterrar primeiro.
Emir kardeşlerle ilk defa 1998'de temas kurdun. Evet.
Iniciou o contacto com os irmãos Amiri em 1998?
Sokaklarda cirit atacak ve ilk iş ne emir vereceğini bilmek ister misin?
Ele vai andar livre pelas ruas... e tu queres saber qual vai ser a sua primeira ordem?
İlk emir, yanında hiç birşey götüremezsin.
O primeiro mandamento é, não tens nada a caminho.
Bir komutanın ilk görevi emir vermektir.
O primeiro dever de um comandante é comandar.
İlk tecrübe El Kaide kamplarında üst düzey görevli olduğu iddia edilen Ibn al-Shaykh al-Libi soruşturması kapsamında edinildi.
Um dos primeiros casos, que se provou, foi no interrogatório, de Ibn al-Shaykh al-Libi, suposto Emir de um campo, de instrução de Al-Qaeda.
Özel dedektif ilk defa böyle bir emir alıyordu...
Esta foi a primeira vez que investigador privado recebeu a ordem de...
Usta, ya ilk 65 emir nasıldı?
Meu mestre, quais foram as primeiras 65 ordens?
Çok zeki ve Bölüm'e emir verebilecek rütbede birisi onları özel işlerde kullanıyor bu hareketlilikler ilk bakışta birbirinden bağımsız görünebilir ama dikkatli bakınca borsa kanıtlanamayacak şekilde etkiliyorlar.
Alguém muito inteligente, com influência para dar ordens à Divisão está a usá-la para engendrar eventos específicos. Eventos que não parecem estar relacionados mas, quando os juntamos, podem afectar o mercado bolsista de formas que não são facilmente provadas.
Lord hugo da pek üzüldü okuduğunda ama hazırlıkların başlaması için emir verdi şu ilk mektup... bunu kim gördü?
Lorde Hugo parecia abatido, mas já ordenou o início dos preparativos. A primeira carta, quem a viu?
İlk dönemi süresince bir başkanlık emir subayıymış.
Assessor presidencial no 1º mandato.
ABD ekonomisini çökertmek için emir almış bir grup Çin destekli sabotajcıyız ve ilk hamle bizim.
Somos um grupo de sabotadores apoiados pela China, com o objetivo de destruir a economia americana. E a primeira jogada é nossa.
İlk ışıkla birlikte mutlaka emir verilmeli. Ne olursa olsun.
A ordem tem de ser dada ao raiar do dia, aconteça o que acontecer.
İlk gemiyle bir emir yolluyorum.
Vou passar a palavra. No próximo navio que regresse.
Polisler ilk önce güvenli emir yapmayı deneyecekler.
A primeira acção da Polícia será manter a segurança.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]