John f traducir portugués
199 traducción paralela
Bugün Dallas'ta silahla vurulan Başkan John F. Kennedy... Parkland Hastanesi'nde öldü.
O Presidente John F. Kennedy morreu no Hospital Parkland, após um tiroteio hoje em Dallas.
New York John F. Kennedy Havaalanı'na gidecek 63 numaralı uçuş 37 numaralı çıkışta.
Voo 63 para o aeroporto J F Kennedy, Nova Iorque - embarque na porta 37.
... John F. Kennedy'le karşılaştırılan bir kariyer.
... numa carreira que vem sendo comparada à de John F. Kennedy.
Bu John F. Kennedy Caddesi.
Aí fica a rua John F. Kennedy.
John F. Kennedy de kim?
Mas quem é esse John F. Kennedy?
Komplo kurmak... ve Başkan John F. Kennedy'yi öldürme amacıyla başkalarıyla anlaşma yapmak... suçundan tutuklandınız.
Está preso por conspirar e acordar com terceiros o assassínio do Presidente John F. Kennedy.
- Bak senden söz ediyorlar. - New Orleans'taki araştırmamız sonucunda... öğrendiğimize göre... Bölge Savcısı Jim Garrison ve ekibi... iş adamı Clay Shaw'un Kennedy'nin öldürülmesiyle ilgili... bir komploya karıştığını kanıtlamak için tanıkları tehdit etmiş, onlara rüşvet... ve hatta uyuşturucu vermişlerdir.
A jornalistas investigando em Nova Orleães, foi afirmado que o Promotor Jim Garrison e elementos do seu gabinete intimidaram, subornaram e até mesmo drogaram testemunhas, numa tentativa de relacionar o empresário Clay Shaw com o assassinato de John F. Kennedy.
John F. Kennedy'nin hayaleti, bizi Amerikan rüyasının ortasındaki... gizli cinayetle yüzleşmeye davet ediyor. Dehşet verici soruları bize dayatıyor :
O fantasma de John F. Kennedy põe-nos perante a morte secreta do cerne do Sonho Americano, obriga-nos às horríveis perguntas :
Kennedy için bundan daha doğru bir şey söylenemez. Onun öldürülmesi muhtemelen bu ülkenin tarihindeki... en korkunç anlardan biriydi.
Nunca se aplicou tanto como a John F. Kennedy, cujo assassínio foi com certeza uma das piores páginas da história deste país.
1976-1979 arasında Kongrenin yürüttüğü bir araştırma, John F. Kennedy suikastında
Uma investigação do Congresso em 1976-9 admitiu haver "provável conspiração"
"komplo ihtimali" üzerinde durdu ve Adalet Bakanlığına araştırmanın sürmesini salık verdi.
no assassinato de John F. Kennedy e recomendou ao Min. da Justiça que continuasse a investigar ;
John F. Kennedy Jr. buradaymış.
John F. Kennedy Junior está cá?
- John Kennedy'yle aynı sınıfta mı?
O John F. Kennedy vai fazer a minha aula?
John F. Kennedy Jr.
John F. Kennedy Junior.
Ama söz konusu John F. Kennedy Jr. be!
Mas estamos a falar de John F. Kennedy Junior.
Basın toplantısında Bay Truman John F. Kennedy'nin başkanlığına destek verdiğini açıkladı.
Num encontro com jornalistas, Mr. Truman prometeu apoiar - John F. Kennedy para presidente.
- John F. Kennedy'i vuran adamla kahvaltı ettim.
- Conheci o tipo que matou John F Kennedy.
JOHN F KEN...
COLÉGIO JOHN F. KENNEDY
John F Kennedy geçit bandosu.
A banda do Colégio J.F.Kennedy.
Bizim John F Kennedy Lisesi'ndeki bütün öğretmenlerin içinde... benim gözdem sen oldun.
De todos os professores daqui... é o meu preferido.
John F. Carey.
John F. Carey.
John F. Kennedy şöyle derdi :
John F. Kennedy disse :
Sizce çılgının teki, Kennedy'nin ölümünde, Marilyn Monroe'yla bir organizasyonda yer almasından dolayı, Jackie Kennedy'nin parmağı olduğunu söylese, Washington'da ki polis teşkilatı bunu kaydeder miydi?
Você crê que a polícia de Washington D.C. havia tomado nota de alguma informação de que Jackie Kennedy mandou assassinar o John F. Kennedy porque Este dormia com Marilyn Monroe?
Başkan John F. Kennedy, Medgar Evers'ın öldürüldüğü gece, radyodan yaptığı "Ulusa Sesleniş" konuşmasında, sivil haklarla ilgili şöyle demişti :
O Presidente John F. Kennedy no seu memorável discurso sobre direitos civis transmitido na mesma noite em que Medgar Evers foi assassinado, disse :
Sanırım Chris O'Donnell, John F. Kennedy Jr Daniel Day-Lewis, Sting ve Parker Stevenson.
Acho que Chris O'Donnell, John F. Kennedy Jr Daniel Day-Lewis, Sting e Parker Stevenson.
Ne kadar büyük bir John F. Kennedy hayranı olduğumu biliyor musun?
Sabe que sou um grande admirador do John F. Kennedy, não sabe?
Sotheby's, Kennedy'nin hatıra eşyalarından oluşan bir müzayede yapıyor.
A Sotheby's vai fazer um leilão de objectos de John F. Kennedy.
Elimizde bütün set olarak Başkan John F. Kennedy'nin kullandığı golf sopaları var ünlü bir fotoğrafta görüldüğü üzere ; Başkan, Domuzlar Körfezi Çıkartması sabahı Burning Tree'de bu setle golf oynadı.
Temos um conjunto completo de tacos de golfe que pertenceu ao Presidente John F. Kennedy, como vemos na famosa fotografia do Presidente a dar umas tacadas em Burning Tree, na manhã da invasão da Baía dos Porcos.
John F. Kennedy demişti ki, bir kamu görevlisini öldürmek isteyen... bedelini ödemeyi göze alırsa, yakalanmadan bunu başarabilir.
O John F. Kennedy disse uma vez que, se quiserem matar uma figura pública, podem fazê-lo e saírem impunes, se estiverem dispostos a pagar.
John Fıtzgerald Byers, 22 Kasım 1963.
John Fitzgerald Byers. 11 / 22 / 63.
John F. Kennedy'e ne yaptıklarına bakın.
- Vejam o que fizeram ao JFK.
John F. Kennedy'e ne yaptılar?
- O que fizeram ao JFK?
John F. Kennedy hakkında?
Sobre o John F. Kennedy?
P.T. 109'da John F. Kennedy ile birlikteydim.
Estava no PT 109 com o John F. Kennedy.
Volée Hava Yolu 180 notu uçağının kıyıya vuran ilk parçalarını görmektesiniz... Kalkıştan kısa bir süre sonra düşen uçak New York'taki John F. Kennedy Havaalanı'ndan kalkmıştı.
Você está olhando ao primeiro pedaço de escombros... lavar à praia de Volee Air vôo 180... que estourou logo após uma 9.25 da tarde partida... de John F. Kennedy Airport em Nova Iorque.
John F. Kennedy...
John F. Kennedy?
John için hâlâ küçük de olsa cennete gitmesi için fırsat var.
Às vezes penso que o John ainda há-de ir para o Céu.
Johns Hopkins'in sınıfının birincisi.
Director de turma no John Hopkins.
Kayışı takılı değildi, John kapıyı açtığında dışarı fırlamıştı.
Ela não tinha a coleira colocada e quando o John abriu a porta, ela saiu a correr
Yeni olmama karşın... evin beyi ve John, fırtına ne kadar korkunç olursa olsun... onları kasabadan eve geri götüreceğime güveniyorlardı.
Embora eu fosse novo na casa, O Fidalgo e o John confiavam em mim para os trazer em segurança da cidade, independentemente de quão terrivel fosse o temporal.
Birinci sınıf görüntü yönetmeni John Alton bu noktada bahsedilmeyi hak ediyor. Macar asıllı usta, ışıkla sahnelerini resmetti.
Os exemplos mais notáveis do trabalho de Alton encontram-se nos primeiros filmes de Anthony Mann, como este, Moeda Falsa, e, do mesmo ano, Destino em Segunda Mão.
John Reilly ve Thomas Marcano... iki masum piyondur. Alelacele tutuklandılar... ve zayıf delillere dayanarak çabucak yargılanıyorlar.
John Reilly e Thomas Marcano são dois fantoches inocentes rapidamente detidos e rapidamente acusados com as mais ténues provas.
Aslında benim de, duruşmadan önce müvekkilinin kalçalarını ovmanın şans getireceğine inanan bir sınıf arkadaşım vardı.
Tive um colega de faculdade que julgava dar sorte esfregar as nádegas do cliente, antes do julgamento.. Aleijei-me, John.
Kendimizi Carolyn Besette sanıyoruz. Derken John-John hayatımızdan çıkıveriyor ve biz de frizbi fırlatabilen bir erkek bulduğumuza mutlu oluyoruz.
Todas nós achamos que somos a Carolyn Bessette, depois um dia o John-John sai de cena e ficamos felizes por ter alguém que nos responda de volta.
Kumandan John Crichton, daha önce hiç kaydedilmemiş bir hızla, kendisini uzaya fırlatan, gezegenimizin yerçekimini, hız arttırıcı olarak kullanacağı bu tehlikeli denemede kendi tasarımı olan bir gemiye pilotluk yapacak.
O Comandante Crichton pilotará uma nave de seu próprio projeto Em uma perigosa tentativa de usar a gravidade do nosso planeta como acelerador Atirando-o ao espaço em velocidade recorde
"... John birinci sınıf bir iletişim becerisi göstermiştir.
" numa situação delicada com um cliente.
Fırsatları kaçmadan değerlendir, John.
Pesque enquanto eles mordem, John.
BAŞKAN LYNDON B. JOHNSON JOHN F. KENNEDY KASIM 22, 1963'TE
" O vice-presidente Lyndon B. Johnson tornou-se o 36º presidente dos E.U. A
John Laroche uzun bir adam, sopa kadar zayıf donuk bakışlı, düşük omuzlu ön dişleri olmamasına rağmen yakışıklı.
Revista New Yorker, Três Anos Antes "John Laroche é um tipo alto, magro como um cipó, " de olhos claros, ombros caídos e muito bem-parecido,
John F. Kennedy'i kim öldürdü?
Quem matou o Kennedy, certo?
Senin dünyan, senin Prensesin.
F-fa-fazendo, John. Seu mundo. Sua Princesa.