Julie traducir portugués
5,343 traducción paralela
Julie Christie.
Julie Christie.
Veya hastalarınla ilgilenileceğini garanti ettin araba kiralık ve Julie Christie'den imza almak için beklerken bir köpek yavrusu evlat edineceksin.
Tens a certeza que os teus pacientes estão bem, o carro é alugado, e enquanto esperas o autógrafo da Julie, vais adoptar um cão.
Yarın saat 4'de Julie'ye yetişmek için bugün 500 kilometre yol almalıyız.
Temos de fazer 482 km hoje para chegar lá com tempo de sobra, de apanhar a Julie às 16h de amanhã.
Başarabiliriz.
A Julie está na clínica mais 45 minutos. Podemos conseguir.
Julie Christie'ye hiç aşık olmadım.
nunca tive uma queda pela Julie Christie.
12. sınıfta Melanie Robbins'e deliler gibi aşıktım Dr.Jivago'nun Julie Christie'ye aşık olduğu gibi.
No segundo ano eu estava apaixonado pela Melanie Robbins, que se parecia muito com a Julie Christie em Dr. Jivago.
Hayatı boyunca mı?
- É para a Julie. - Para o resto da vida dela?
- Julie!
- Olá, mãe.
Merhaba.
- Julie!
Bizi sıcak evinize davet ettiğiniz, ve hayatımızın hediyesini verdiğiniz için,
Um brinde. À Julie e à Susan, por nos convidarem para a vossa bela casa e nos oferecerem esta espantosa dádiva de vida.
Julie'ye destek olduğumu göstermek için içmiyorum.
Estou a abster-me para demonstrar solidariedade para com a Julie.
Julie, tatlıyı getirebilir misin?
Julie, podes ir buscar a sobremesa?
Julie, eğer annenin, senin hayatını anlamayı denemeyi bırakmasını dileyeceksen, Dileğin boşa gider.
Julie, se gostavas que a tua mãe deixasse de te resolver problemas, vais desperdiçar um desejo.
Konu çocukları olunca, Annenin elinde tek bir koz var, Julie...
No que toca aos filhos, a tua mãe tem só uma mudança, Julie.
Ve Julie Blanch, 28, asistan avukat.
E Julie Blanch, 28 anos, advogada-assistente.
Julie'nin birden fazla sürprizi vardı.
A Julie tinha mais do que uma surpresa para a Susan.
Hayır, Julie'nin böyle bir şey yaptığından haberi var mı ki?
Ele sabe sequer que ela está a fazer isto?
Belki onu bulurum, Ona söylerim, ve Julie'yi durdurur.
Talvez se o encontrar, conto-lhe e então ele vai impedi-la.
Julie bunu büyük bir sır olarak tutuyor.
A Julie quer manter isto tudo um grande segredo.
Julie'nin hamile olduğunu, ve bebeği evlatlık olarak verdiğini.
Que a Julie está grávida... E ela vai dar o bebé para adoção.
Biliyor musun, Julie doğduğunda onu vitamin aşısı yapmak için almışlardı. ve o, hayatımın en uzun saatiydi.
Sabes, logo que a Julie nasceu, eles levaram-na para lhe dar uma injeção de vitaminas e essa foi a hora mais longa da minha vida.
Julie kimsenin hamileliğini bilmesini istemiyor.
A Julie não quer que ninguém saiba que ela está grávida.
Şş. Julie'nin burada olduğumu bilmesini istemiyorum.
Eu não quero que a Julie saiba que eu estou aqui.
Julie bebeği evlatlık verecek.
A Julie vai dar o bebé para adoção.
Ve... ve Julie ne düşünüyordu?
E onde estava a Julie com a cabeça?
Porter için iyi Julie için iyi, Ve kesinlikle bebek için de iyi.
É melhor para o Porter, é melhor para a Julie e com certeza que é melhor para o bebé.
Belki eğer Julie bir video oyuna veya yeni bir porno sitesine doğum yaparsa, ama buna hazır olmanın hiç imkanı yok!
Talvez se a Julie fosse dar à luz um jogo ou um site de pornografia, mas não há maneira de estares preparado para isto!
Julie, o senin kızın.
Julie, é a tua filha.
Susan, Julie'nin bebeğinin Porter'dan olduğunu öğrendi.
A Susan descobriu que o Porter é o pai da filha da Julia.
Julie ile nasıl gitti?
Como correu com a Julie?
Julie'nin en sevdiği şeydi.
Eram as preferidas da Julie.
Ooo. Julie'nin yatağını tutacak mısın?
Vais manter a cama da Julie?
Böylelikle Julie, ziyarete geldiğinde, istemediği bebekten bir metre uzakta uyuyabilecek.
Então quando a Julie vier visitar, vai ficar a dormir a um metro de distância da bebé que ela não quer.
Julie'nin yatağını taşımalı mıyım buradan sence?
Achas que devia mudar a cama da Julie de sítio?
Umarım bebek Julie'ye çeker.
Vamos esperar que a bebé saia à Julie.
Bunun Julie'yi bebek konusunda heyecanlandıracağını umuyor, ve belki de onu geri döndürmeyi.
Ela espera que faça com a Julie fique ansiosa com a bebé, talvez até que a traga de volta.
Adım Julie.
Chamo-me, Julie.
Adı Julie Harmon.
Ela chama-se, Julie Harmon.
Julie hakkında ne kadar çok şey öğrenirsek cinayetlerin sebebini de o kadar iyi anlayabiliriz. Onun sayesinde.
Através dela.
Julie Harmon bir cinsel vekilmiş.
Julie Harmon era uma terapeuta sexual.
Julie Harmon cinayetinde her şey farklıydı.
Tudo no assassinato da Julie Harmon foi diferente.
Julie plastiğe sarılmıştı.
A Julie estava envolta em plástico.
Baba Robert Mills ve 10 yaşındaki Julie öldürülmüş.
Robert Mills, pai, e a filha de 10 anos, Julie, foram assassinados.
- Pekala. Adınız Julie Finlay mi?
- Chama-se Julie Finlay?
Sara Sidle, Morgan Brody, bu Julie Finlay.
Sara Sidle, Morgan Brody, esta é a Julie Finlay.
Doktor Robbins, bu Julie Finlay.
Dr. Robbins, esta é a Julie Finlay. Finn.
Julie'e gidecek kadar benzinimiz var.
Temos o suficiente para chegar à Julie.
Haydi, gidelim. Julie'nin klinikte 45 dakikası daha var.
Anda, vamos.
Julie için.
Temos cereais?
Julie'ye hukuken demeyin.
Não falem com a Julie sobre o que é legal.
Julie?
- A Julie?