Juliet traducir portugués
1,360 traducción paralela
Ayrıca Juliet bütün polis gücünü içeri aldı.
segundo, a Juliet tem quase toda a Polícia ali dentro.
Juliet son suç mahallinden bir şey bulamadı? - Shawn?
A Juliet não encontrou nada na última cena do crime que possa ajudar?
Juliet'i çabucak bulmalıyız.
- Temos de encontrar a Juliet.
Juliet! Mermiyi buldum ama. Ben...
Juliet, encontrei a bala...
Dinle, Juliet lütfen gitmemize izin ver.
Deixe-nos fazer isto, Juliet.
- Ben yaparım!
- O quê? Juliet...
Juliet, lütfen dikkatli ol.
Juliet, tenha cuidado.
En azından Juliet artık tehlikede değil.
Ao menos, a Juliet está em segurança.
- Selam Juliet.
- Olá, Juliet.
Bu baş dedektif Carlton Lassiter Ve onun sevimli yeni partneri Juliet.
Este é o Detective Carlton Lassiter e a sua nova colega, Juliet.
Juliet.
Juliet.
Seninle tanıştığıma çok sevindim, Juliet.
Prazer em conhecê-la, Juliet.
Hayır Juliet, herşeyi görmemize Gerek yok.
Não precisamos de ver o processo todo, Juliet.
Hoşçakal Juliet.
Adeus, Juliet.
Ben Juliet.
Sou a Juliet.
Aferin Juliet.
Bom trabalho, Juliet.
Evet ve bunun Kelly ve Dylan'ı kendi Romeo ve Juliet fantazilerini yaşamak için başka bir yer bulmak zorunda bırakmış olabileceğini biliyorum.
Sabia que isso os forçaria a procurarem outros sítios para estarem juntos, para alimentar a sua fantasia de Romeu e Julieta.
Romeo ve Juliet, 2. perde, 2. sahne. Oyunun temel ikilemini muhtemelen en iyi tanımlayan, ama benim hiç anlayamadığım bölümüdür.
Romeu e Julieta, 2 ° Acto, Cena 2, a citação que melhor descreve o conflito central da peça.
Yani, sapığın Romeo'yu, Juliet'in de sapığı öldürdüğünü mü düşünüyorsun?
Então, o pervertido mata o Romeu e a Julieta mata o pervertido.
Romeo ve Juliet gülleri nerede? Şurada, Kelly Morris'in dikildiği yerde.
- Onde ficam as rosas do Romeu e Julieta?
- Romeo ve Juliet.
- É o Romeu e Julieta.
Juliet sana ihtiyacım var.
Juliet, preciso de ti.
Kötü yaralanmış Juliet.
Ela está muito ferida, Juliet.
Juliet onunla ilgileniyor.
A Juliet está a cuidar dela.
Juliet, kürekleri ver.
Agora! Juliet, preciso das pás.
Söyle bana Juliet.
Diz-me lá, Juliet.
Juliet'in eski karına olan müthiş benzerliği dikkatini çekmedi mi?
Nunca te ocorreu que a Juliet tem várias semelhanças com a tua ex-mulher?
Juliet, şu anda film seyretmek istemiyorum.
Juliet, não quero ver nenhum filme.
Juliet'in ölümüne sebep olduğum için özür dilerim.
Desculpa por ter matado a Juliet.
Romeo + Juliet'deki gibi.
Como o Romeu e Julieta.
Anlıyorum, Romeo ve Juliet gibi. Capuletler ve Romulanlar. Ben de yaşadım bunu.
Desastre na Praia dos Punhos Cerrados? "
Juliet ve Sawyer'a yardım etmek için kumsala döndüm.
Voltei para ajudar a Juliet e o Sawyer.
Juliet...
A Juliet...
Ben, Sawyer, Juliet, Sayid, Jin, Bernard.
Eu, o Sawyer, a Juliet, o Sayid, o Jin, o Bernard.
Bu sezon canavar julietle karşılaştığında, Çeşitli parıltılar görüyoruz nerdeyse o onun fotoğrafını çekiyor gibi
Nesta temporada, quando o monstro encontra a Juliet, vemos diversos flashes, quase como se lhe tivesse a tirar fotos.
Git ve al. Juliet'i aldılar
Eles recrutam a Juliet.
anladıkki, aslında Juliet oldukça başarılı
Descobrimos que a Juliet é, na verdade, uma médica de pesquisa em fertilidade, muito bem sucedida.
içinde bir yerlerde bu öneri ile gerçekten aklı çelindi burdayız ve onlar gerçekten Juliet i adaya götürdüler ve
Há algo dentro dela que está mesmo intrigado pela oferta... Chegámos.
- bir kadını adadan çıkarmak - hayır kimseyi adadan çıkaramazsın juliet belli bir noktada gerçekte Ben'in onu İdare ettiğini anlama noktasına geldi ve Bu adadan ayrılmak istedi
- Não, não vais levar ninguém para fora da ilha. A Juliet, num determinado momento, fica realmente ciente de que o Ben a está a manipular, e tudo o que ela quer é sair da ilha.
Juliet bir kadın olmasına rağmen, o bunu biraz farklı şekilde ortaya koyuyordu.
No entanto, a Juliet é mulher, e interpreta-o de uma maneira um pouco diferente.
Juliet'i yanında getirdi.
Ele traz a Juliet com ele.
İnsanlarımız Juliet'e güvenmiyor.
O nosso grupo não confia na Juliet.
Juliet Jack'e görevinin ne olduğunu anlattı.
A Juliet disse ao Jack qual é a missão dela.
Juliet, Benim Ben.
Juliet, é o Ben.
Juliet hazır olmayabilir.
- A Juliet pode não estar pronta.
Juliet!
- Juliet! - Juliet! Juliet!
107 00 : 05 : 11,678 - - 00 : 05 : 14,238 Juliet'e ufak bir iyilikte bulunuyoruz bu da bize gelecekte büyük bir iyilik olarak dönecek. Şaka mı yapıyorsun?
Estás a gozar?
Seni Starbucks'tan aldım. işini bitiriyor gibi davranıyordun Ki aslında dün zaten bitirmiştin.
Fui buscar-te ao Starbucks onde fingias terminar a ronda que deves ter concluído ontem para fazermos um favor à Juliet que retribuirá em dobro no futuro.
Romeo ve Juliet Gülü.
A rosa do Romeu e Julieta.
Tek kişilik'Romeo ve Juliet'ini görmediniz.
Nem sequer viste a versão de um só homem que ele faz do Romeu e Julieta.
Temel olarak onu üretkenlik üzerine araştırması için yerleştirdiler
E levam mesmo a Juliet para a ilha, e, basicamente, empossam-na como a residente especialista em fertilidade deles.