Juri traducir portugués
4,396 traducción paralela
- Ne? ... jüri odasına gitmenizi rica ediyorum.
... voltem para a sala do júri.
Bu konuşma yapılırken orada olan kişi bu salondaysa onu da jüriye gösterir misin lütfen?
Se mais alguém nesse tribunal presenciou essa declaração, pode apontar essa pessoa ao júri?
Biz jüri olarak Damien Echols'ı Stevie Branch'ın ölümünde birinci dereceden suçlu bulduk.
"O júri considera Damien Echols " culpado pelo homicídio de Stevie Branch. "
Biz jüri olarak Damien Echols'ı Chris Byers'in ölümünde birinci dereceden suçlu bulduk.
"O júri considera Damien Echols " culpado pelo homicídio de Chris Byers. "
Biz jüri olarak Damien Echols'ı Michael Moore'un ölümünde birinci dereceden suçlu bulduk.
"O júri considera Damien Echols " culpado pelo homicídio de Michael Moore. "
Biz jüri olarak Jason Baldwin'i Stevie Branch'ın ölümünde birinci dereceden suçlu bulduk.
"O júri considera Jason Baldwin " culpado pelo homicídio de Stevie Branch. "
Biz jüri olarak Jason Baldwin'i Chris Byers'in ölümünde birinci dereceden suçlu bulduk.
"O júri considera Jason Baldwin " culpado pelo homicídio de Chris Byers. "
Biz jüri olarak Jason Baldwin'i Michael Moore'un ölümünde birinci dereceden suçlu bulduk.
"O júri considera Jason Baldwin " culpado pelo homicídio de Michael Moore. "
Jüri kanıtları gördü ve farklı bir karara vardı.
O júri ouviu as provas e concluiu o contrário.
Tamamen beyazlar çünkü oy kullanma kaydınız yoksa yargıç olamazsınız.
Todos brancos, porque não se pode fazer parte de um júri se não estiver registado para votar.
Jüri, Margaret Keane'i tümüyle haklı buldu.
O júri absolveu Margaret Keane de todas as acusações.
İfaden soruşturma kuruluna gidecek.
Agora, irá para o grande júri.
Büyük jüri transkripti mi?
Grande transcrição do júri?
Elimde büyük jüri transkripti var.
Eu tenho a tua grande transcrição do júri.
Elimde, Russell Dodson tarafından yanlışlıkla meydana çıkarılıp teslim edilen büyük jüri transkripti var.
Eu tenho uma transcrição do grande júri divulgada e descoberta por engano. pelo nosso Dodson Russell.
Jürinin, onun uzmanlık alanını bilmeye hakkı vardır.
O júri tem o direito de saber o alcance da sua experiência.
Grupların akustik çalmasını temsilciler çok seviyor.
O júri gosta bastante quando as bandas tocam em acústico.
Hakemlerin beni galip saymaları için ne yapmalıyım?
O que preciso de fazer para o júri me dar a vitória?
Hayır bence bu olayı olduğu gibi mahkemeye taşırız ama bizde bu şans olduktan sonra jürinin yüzde 99'u hippi çıkar.
Talvez pudéssemos levar isto a tribunal, mas com a nossa sorte, o júri seria constituído por 99 % de hippies.
Jürili mahkemede savunma yaptin mi?
Já defendeu uma causa perante um júri?
Jüri seçimi bugünden bir hafta sonra yapilacak.
A selecção do júri terá início dentro de uma semana.
Jürinin sempatisini kazanirsak seni mahkum etmezler.
Conseguida a simpatia do júri, não o condenarão.
sarkisini çalar ve jüri onun dediklerine inanmaya baslar.
Tocará a sua música, e fará dançar o júri à sua versão dessa noite.
Avukat jüriyi etkilemeye çalisiyor.
O advogado está a tentar influenciar o júri. - Rejeitado.
Jüri giriyor.
O júri vai entrar.
Jüri üyeleri, hizmetiniz için tesekkürler.
Senhoras e senhores do júri, obrigado pelo vosso serviço.
Bir jüride 12 Amerikaliyi bir araya getirip adalet bekleyince neredeyse muhtesem bir sey oluyor.
Mas quando se juntam 12 norte-americanos num júri e se pede justiça acontece algo milagroso.
"Jüri" ... önemli bir gazete girişimini...
JÚRI... e um importante grupo de jornais...
Şimdi jüri karar için toplanacak.
O júri irá agora reunir-se para deliberar um veredicto.
- Mitch, jüri şimdi ayrıldı.
- Mitch, o júri acabou de sair.
Doktor, jüri uzmanlık alanınıza aşina değildir bu yüzden, basit bir soru soracağım.
Doutora, o júri não estará familiarizado com a sua área, por isso irei fazer uma simples pergunta.
Elindeki kartı görmek ve beni masum bulmaları için benim gibilerden oluşan jürinin karşısına çıkmalıydım.
Precisava que um júri visse o seu cartão, e que me achasse inocente
Bunu oylamaya sunmak isterim.
- Gostava de ouvir o júri.
- Tamam, görevli nerede?
- Está bem. Júri?
Tanrıyı duruşmaya çağıracağız. Professor Radisson savcı olacak ben de savunma avukatı olacağım. ve sizler de jürisiniz.
Vamos colocar Deus em julgamento, com o Professor Radisson como delegado do Ministério Público, e eu como advogado de defesa e vocês serão o júri.
bayanlar ve baylar saygıdeğer Jüri, son 150 yıldır Darwinciler şunu söylemekteler. Tanrı insanın varoluşunu açıklamada gereksiz olduğundan evrim Tanrıyla yer değiştirmiştir.
Senhoras e senhores do júri, nos últimos 150 anos, os darwinistas têm dito... que Deus é desnecessário para explicar a existência do homem... e que a evolução substitui Deus.
Ve şu küçük porno olayı. Jüri bundan pek hoşlanmayacaktır.
E a pornografia infantil, o Júri não gostou disso.
Jüri hiç bir iddanamede bulunmadı.
Fui suspenso, até à revisão do caso, em Janeiro. O júri não fez quaisquer acusações.
Jüri önünde tanıklık etmem lazım.
Ouve. Eu tenho que testemunhar perante um grande júri.
Jüri ömür boyu hapis cezası verdiğinde yüzündeki gülümsemenin kaybolmasını zevkle izleyeceğim.
Vou gostar de ver esse sorriso a desaparecer quando o representante do júri der sentença perpétua.
Yani sen ne dersen de jüri sana bir bakacak. Çirkin suratına, dövmelerine ve yaralarına... Sonra jüri odasına gidip kahvelerini içip donutlarını yiyecekler ve seni ömrünün sonuna kadar kalacağın San Quentin'e gönderecekler.
Não interessa o que diga, o júri vai olhar, para essa cara feia, as tatuagens, cicatrizes e eles vão comer donuts com café, na sala do júri, e mandá-lo para San Quentin pelo resto da sua vida.
Belirsizliğini koruyor.
O júri ainda está a decidir.
Bak, soruşturman tahkikat heyetine gidiyor.
O teu caso seguirá para o grande júri.
Bir Yargıçla, jürinin karşısına geçip oturamam.
Eu não consigo encarar um Juiz e o Júri.
Bir jüri falan yok ki, oğlum.
Não há qualquer júri, rapaz.
Sanırım hepimiz Jüri'nin ne diyeceğini biliyoruz.
Acho que o júri deverá determinar isso.
Tamam, bu bir hakimi onun tehlikeli olduğuna inandırmaya yeterli.
Isto já convence o júri que ele é perigoso.
Konsey üyesi Russell, bir kaç hafta içinde jürinin huzuruna çıkacak.
Vereadora Russell vai responder ao júri em algumas semanas.
Jüri karar verecek
Um júri vai decidir.
Yarın jüri heyetini toplamasını sağlarım.
Vou-lhe pedir para reunir um Grande Júri amanhã.
Jüri'nin buna cidden inanmasını mı bekliyorsun?
Espera mesmo que um júri acredite nisso?