Kanıtım var traducir portugués
1,278 traducción paralela
Kanıtım var. Ve bundan haberdar tüm ulusların hükümetlerine gerçeği açıklamak için 24 saat veriyorum, ya da bunu onlar için ben yapacağım. Teşekkürler.
Tenho provas e vou dar a todos os governos de todos os países que sabem disto vinte e quatro horas para revelarem a verdade
Sadece Hammond'ın değil, onun lider ekibinin de bu işte suçu olduğuna dair bir yığın kanıtım var.
Revelei um monte de provas que implicam nao só o General Hammond, como tambem a sua equipa de primeira linha.
Kanıtım var.
Eu tenho provas.
Benim aksi yönde bir kanıtım var...
Eu recebi um sem nada escrito.
İnkâr edilemeyecek bir kanıtım var.
E vou provar-te.
İnkâr edilemeyecek bir kanıtım var.
Vou-te mostrar uma prova irrefutavel.
Bir dakika elimde kanıtım var.
Espere, eu tenho provas.
Ve bu gece NYPD binası dışında senin silahının kullanıldığına dair kanıtım var.
E eu encontrei um cartucho disparado pela sua arma à entrada da esquadra da Polícia de Nova Iorque, esta noite.
Oysa kanıtımız var.
Bem... Nós temos a prova.
Senatör Keeler'ın suçlamalarının asılsız olduğuna dair kanıtımız var.
As acusações do Senador eram infundadas. Temos provas.
Kanıtın var mı?
Tens provas?
Orada yaptığımız şeylerin kanıtı var elinde.
Michael! Ela tem provas do que fizemos ali.
Bu suçlamayı destekleyecek kanıtınız var mı?
Tem provas que corroborem essa acusação?
Başka kanıtınız var mı?
Têm mais alguma prova?
Başka kanıtımız olmayabilir ama bir teorimiz var.
Podemos não ter mais nenhuma prova, mas temos uma teoria.
Kanıt niteliği taşır mı bilmem ama iki omzunun da dış kısmında çoklu kesik yaraları var.
Não tenho a certeza se servirá como prova. Múltiplas incisões no interior de ambos os ombros.
Yara içinde kanıt olabilecek bir şey yok. Kadına neyle vurmuş olduklarına dair bir fikrin var mı?
Fazes alguma ideia o que a acertou?
Kanıtım var.
- Tenho provas.
Patterson Binası'nın dokuzuncu katında, üç numaralı büroda bulunduğunuza dair kanıtımız var. Zaten tutuklusunuz.
Já está preso.
Kanıtı var mı?
Ele tem provas?
Kanıtın var mı?
Tens alguma prova?
Bunun için kanıtınız var mı?
Tem provas disso?
Syrrannitleri bombalama olayına bağlayabilecek bir kanıt var mı?
Há provas que liguem os syrrannitas ao bombardeamento?
Büyükbabanın kulüpte olduğuna dair kanıtım var.
Está bem.
Evet. bunu sana nasıl anlattığımı hatırlıyormusun şimdi hatırı sayılır miktarda kanıt var. Uyarıldığında alman daha mümkün
Lembra-se de lhe ter dito que está mais que provado... que é mais fácil de introduzir se estiver excitada.
Elle tutulur bir kanıtımız yok, ancak cinayetten şüphelenecek nedenlerimiz var.
Não temos provas concretas mas temos razões para suspeitar de crime.
Hiç kanıtınız var mı?
Têm alguma pista?
Çuval dolusu kanıtımız var, ama başsız cesedin kimliğini tespit edene kadar, savcılık hiçbir şey yapmaz.
Temos uma quantidade enorme de provas circunstanciais, mas o ministério só actua quando identificarmos o torso.
Kanıtın var mı?
Tem alguma prova?
- Kanıt var mı?
- Têm provas de que fui eu?
- Kanıtın mı var?
Arranjaste uma prova? Sim.
Lütfen çiftlikteki herkese, bu ülkenin diğer tüm vatandaşları ile aynı özgürlüğe sahip olduklarını haber verin. Anayasa herhangi bir mahkemeden temin edilebilir. Bir de tavsiyede bulanayım, aileyi dava edeceğiniz zaman kullanabileceğiniz Hanım tarafından bu odada saklanan bir kanıt var.
diga a todos na fazenda que agora eles podem ser livres como qualquer um cidadão deste país a constituição pode ser encontrada em qualquer casa do governo um conselho... caso queira processar esta família existem evidências escondidas aqui neste quarto
Bu suçlamaları destekleyecek kanıtınız var mı?
Tem mais alguma coisa pra respaldar essa acusação?
- Kanıtın var mı?
- Você tem provas?
Kanıt toplamak için yolda olan arkadaşlarım var. Bütün bu hastalıklı yeri havaya uçuracağım. Adımı temize çıkaracağım.
Reunir provas ; vou expor todo este sórdido assunto às claras, vou limpar o meu nome.
Kanıtın var mı?
Mostre-me a prova.
Elinizde bu sonucu destekleyecek bir kanıt var mı, Bay Finch?
Tem algumas provas que justifiquem essa conclusão, Sr. Finch?
Bunu destekleyecek kanıtın var mı?
Podes provar o que dizes?
İşi kanuni yollardan halletmek için Richard'ı ikna edecek kadar kanıtımız var.
Por que não procuras provas e podemos fazê-lo apropriadamente?
Bunu yapabileceğine dair kanıtımız var mı?
Temos provas de que ele seja capaz de tudo isso?
Elimde sana karşı kanıt var ve kullanacağım.
Tenho provas contra ti, e vou usá-las.
Ayrıca bilgisayarından, bu geceki olaydan başka şeyler yapıldığına dair kanıtımız var.
O incidente desta noite não é o único que conduz a si e a este portátil.
Üçlü kanıta ihtiyacımız var Bones, fiziksel kanıt, cinayet aleti, suç mahali.
Precisamos dos três. Provas físicas, arma do crime, cena do crime.
Kanıt var mı yoksa masal saatinde miyiz?
Ou é a hora do conto?
Maggie Schilling'in bu kelepçeler ve diğer eşyalar ile ilgili cinsel aktivitede kendi rızası ile yer almadığına dair kanıt var mı?
Há provas de que ela não participou de livre vontade nas actividades sexuais com algemas e outros artefactos?
Ve senin de böcek kanıtı var mı diye giysileri incelemeni istiyorum.
E preciso que procures insectos nas roupas.
Zack, iki kanıt torbasına daha ihtiyacım var.
Zack, preciso de mais dois sacos.
Kanıt arama ekibinin içeri bakmasında bir sakınca var mı?
Importa-se que os C.S.I. dêem uma vista de olhos?
Biz kanıt var mı?
Alguma pista?
O ve Anasuya'nın arasında ilişki olduğuna dair kanıtımız var,... ve bundan hoşlanmayan bir baba var.
Temos provas de uma relação entre ele e Anasuya, e um pai que não aprovava.
- Buna bir kanıtın var mı?
- Consegue provar o que diz?
var mısın yok musun 30
vardık 38
varsa 36
varenka 16
varşova 132
var tabii 24
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22
varsayalım ki 19
vardık 38
varsa 36
varenka 16
varşova 132
var tabii 24
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22
varsayalım ki 19