Kaptanım traducir portugués
3,313 traducción paralela
Kaptanımız Mithron'da öldü.
O nosso Capitão morreu em Mithron.
- Berbat bir kaptanım!
- Sou um capitão de merda.
Korkarım ki, kaptanın kötü haberleri var.
Lamento, mas o Capitão tem más notícias.
- Kaptan.. buna alışmalıyım sanırım
Capitão? navegae com ele.
Anladınız mı kaptan? Bi dalga daha geliyor
Eu entendo o capitão vem ai outra onda
Orda mısın kaptan?
Capitão está aí? Capitão
Ben kaptanıyım.
Sou o capitão.
Yüzme takımının kaptanı falan mısın?
Então e tu és o capitão da equipa de natação, ou coisa parecida?
Ben Frank olacağım. Bu da Kaptan Köşküm..
Para ser sincero... sinto-me em casa.
Şimdi hem takım, hem de kaptan, her şeye hazır durumda!
Agora a equipa e o capitão estão preparados apra tudo.
hazinenin muhafızlarımın kaptanı olarak Büyük Barda'nın yerini doldurabileceğine beni inandırmıştın.
Levou-me a crer que o Tesouro poderia substituir Big Barda como capitã da guarda.
Onurlu Muhafızlarımın Kaptanı olarak soylu bir hayatın olabilirdi.
Teria sido uma vida gloriosa, a tua, como capitã de minha guarda de honra.
Ne yani, bundan sonra randevularımız için Kaptan Red'in Istakoz Izgarası'na mı geliyoruz?
Agora as consultas são na marisqueira?
Lisedeyken hokey takımının kaptanıyla çıktı.
A sério. No secundário, ela namorou com o capitão da equipa de hóquei.
Kaptan Severus, SpaceMarinler astropatlarımızla iletişimdeler mi?
Capitão Severus, eles respondem às nossas frotas?
Çevreyi taradım, Kaptan.
Corri uma busca intensiva, Capitão.
Takım hazır, Kaptan.
Esquadrão completo, Capitão.
- Ben taşırım, Kaptan.
- Eu carrego, Capitão.
Ultramarin Ordusu'nun kaptanıyım ben. Ve bu da benim gemim bu yüzden, onu bir kenara bırak.
Eu sou um Capitão do Corpo de Ultramarines e este é o meu vaso de guerra, por isso poisa isso.
Ben senin takım kaptanınım.
Eu sou o teu capitão de equipa.
Benim takımımın bir kaptanı yok aslında.
- A minha equipa não tem capitão.
LGBT bowling liginin kaptanıyım.
Sou a capitã da liga de bowling LGBT.
Aslında bakarsan, Kurt Smoller ki kendisi okul futbol takımının eski kaptanı olur bana mail atıp, beni kişisel olarak davet etti.
Para dizer a verdade, o Kurt Smoller, que é o capitão da equipa de futebol, enviou-me um e-mail e convidou-me pessoalmente.
Takım kaptanısın sen, öyle davran.
És o capitão da equipa... Age como um.
Kaptan hasar kaydı çıkardım
Capitão fiz isto do prato que se estragou como você ordenou.
Ama Dünya'nın öbür ucundan gelen müttefik askerler bir araya geldi ve savaşa girdiler. Biz de sonradan Kaptan Amerika olacak Steve Rogers'ın hikayesini hatırlayalım.
Mas os soldados aliados reuniram-se... e enquanto o mundo vai para a guerra... vamos contar a história de Steve Rogers... o homem que se tornaria no Capitão América!
Bu savaşı kazandım, Kaptan.
Ganhei esta guerra, Capitão!
Yanındayım, Kaptan!
Estou mesmo atrás de si, Capitão!
Hey, Kaptan. Yangından mı kaçıyorsun?
Olá, Captain.
Onu buradan yollayacağım, Kaptan.
Eu trato disto, Captain.
Kaptan Richard'ın teknesinde her zaman yaptığım şeyi.
O que faço sempre no barco do Capitão Richards.
Kaptan Richards mı?
- Ao Capitão Richards?
Bu çocuk okulda sınıf başkanı, futbol takımının kaptanı ve onur listesindeki bir öğrenciymiş.
Este tipo foi presidente da classe sénior, capitão da equipa de futebol, o bonitão da lista.
- Sen nasıl girebildin? - Ben futbol takımının kaptanıyım.
Sou capitão do time de futebol.
Kıskançlık, birbirlerini çekememe. Gelecek kaygıları ve egolar sahada çarpışıyor. İşin en önemlisi de Carlton gelecek sene takım kaptanı olacaktı.
Uns empurrões, ciúmes, as bolsas e os egos sempre em jogo, e com mais um ou outro empurrãozinho, e o Carlton poder ser o capitão da equipa no próximo ano.
Şimdi Claude, takım kaptanı sensin değil mi?
Então, Claude, és o capitão da equipa, certo?
Mezuniyet kraliçesi, hokey takımı kaptanı ve drama kulübünün başkanıymış.
Ela foi rainha do baile, capitã da equipa de hóquei, presidente do clube de teatro.
Ben takım kaptanıyım. Çavuş Greg Parker.
Greg Parker é o sargento.
Lakros takımının kaptanı bile almak istiyor.
Até o capitão do time de lacrosse quer um pouco.
Tatlım, yeni arkadaşımıza kaptanın seyir defterini yollar mısın?
Querida, podes enviar por email o diário de bordo à nossa nova amiga?
Kaptan'ın kedisi dalgın mı?
- O gato está preocupado?
Benim Thad Castle, futbol takımının kaptanıyım.
sou eu, Thad Castle, capitão da equipa de futebol.
Takım kaptanı.
É o capitão.
Hangi takım kaptanı?
Que capitão?
Daha fazla bira içmek yok antrenman vakti diyen takım kaptanı!
O capitão a dizer que já chega de cerveja e está na hora do treino. Vai! Azul 16!
Koç, takım kaptanı olarak oyuncu güvenliğini kendi yetkim olarak görüyorum.
Treinador, como capitão, sinto que a segurança dos jogadores é minha jurisdição.
Ama takım kaptanınız olarak bu porsuğun taşaklarını koparıp yiyeceğim.
Mas o que vou fazer, como capitão da equipa, é remover e comer os testículos deste texugo. - Porquê?
Kaptan mı?
O capitão?
O yüzden kendisi kaptan yaptığım ilk ikinci sınıf öğrencisidir.
Por isso é que ele foi o primeiro do 2º ano que coloquei a capitão.
Tamam mı kaptan?
Não é, capitão?
Dün, bazılarınız bana olan inancını kaybetti, çok üzüldüm ama umarım bu, bugün sahada sizlere önderlik edecek kadar kaptan olabileceğimi kanıtlar!
Ontem, alguns de vocês perderam a fé em mim e isso doeu, mas espero que isso prove que sou um capitão digno de vos comandar hoje no campo.