English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ K ] / Kardesım

Kardesım traducir portugués

736 traducción paralela
Kardeş Edit öldü ve ben de yanı başındaydım.
A irmã Edit está morta, e eu tenho estado ao seu lado.
Ve insan başka bir krallığa karşı, bir kez ayaklandı mı, kardeş kardeşe karşı olur.
Revolta de nação contra nação, país contra país, irmão contra irmão.
O'na dedim ki : " Bana bak Bay Zanfield, bizimkisi bir kardeş takımıdır.
Disse-lhe : " Ouça, Sr. Zanfield, somos uma equipe de irmãs.
Kız kardeşım yok ki.
Eu não tenho nenhuma irmã.
Acımı bir şekilde dindirmem gerek kardeş.
Temos que afogar as mágoas, mano.
Sana yardım etmek istiyorum biliyorsun... ama bu kardeş sevgisinden daha büyük, daha güçlü bir şey.
Sabes o quanto te quero ajudar, mas isto é maior e mais forte do que o amor fraterno.
Seni seviyorum, Esmeralda yani istediğin gibi yaşamaya hazırım seninle istersen, karı koca, istersen abi kardeş gibi, sen nasıl istersen.
Eu amo-te Esmeralda. E estou pronto a viver contigo como te der prazer, como marido e mulher, se achares bem, ou como irmão e irmã, se preferires.
Böyle yitirdim canımı, kraliçemi, tacımı bir anda, uyurken bir kardeş eliyle.
Foi assim que, durante o sono, pelas mãos dum irmão, da minha vida, da minha coroa e da minha rainha, fui privado.
Şu kırılası ellerin üstünde kardeş kanı bir parmak kalınlığında da olsa, hiçbir yağmur, hiçbir rahmeti göklerin, yıkayamaz mı, bembeyaz edemez mi bu elleri?
Ainda quando esta mão ficasse coberta com o sangue de um irmão, não haveria no Céu água suficiente para a tornar branca como a neve?
Bir gün senin ve benim halkımın kardeş gibi birlikte ve bir arada yaşaması mümkün değil mi?
Não é possível que o teu povo e o meu possam viver algum dia, como irmãos?
Büyük bir ihtimalle de sahip olacağım tek kız kardeş.
Provavelmente, é a única que eu jamais vou ter.
- Ben konuşacağım, kardeş!
- não para o enterrar.
Elkins Kardeş, eminim senin golf sayın büyük ilgi çekmiştir. Fakat şu anda, ele alacağımız daha ciddi şeyler var.
Isso é tudo muito interessante, mas agora temos mais em que pensar.
Sanırım, Brown Kardeş hedefi onikiden vurdu, beyler.
- O Irmão está coberto de razão.
Şu an kardeş saydığım bir balığı öldürdüm.
Agora, matei este peixe, | que era meu irmão.
Frank Hirsh ile bir akrabalık var mı? - Kardeş.
- Alguma coisa ao Frank Hirsh?
Yardım et. Gantry kardeş, kurtar beni.
Ajude-me. irmão Gantry, salve-me.
Her sirke bir palyaço lazım, Gantry kardeş.
Todo o circo precisa de um palhaço.
İnan bana öyle yapardım, Kardeş.
Acredite em mim, irmão, eu andaria.
Rahatça konuşabilirsin. Kardeş John bizim sırdaşımızdır.
Fale livremente, irmão John é de nossa confiança.
Ayrıca sizden son isteğim, eski hizmetkarım, kardeş John'un da benimle gelmesine izin vermenizdir.
Desejo que meu serviçal, o irmão John, me acompanhe.
Tanıdığımız yedi kardeş vardı.
Havia entre nós, sete irmãos.
Onu yakalamama yardım etseler, parayı dörde bölerim, kardeş gibi.
Se eles me ajudassem a apanhá-lo, eu dividia-o em quatro, como um irmão.
Kardeş Weatherby, hepimiz imzaladığımız kontrata ve bir takım kurallara bağlı olarak yolculuk yapıyoruz.
Irmão Weatherby, viajamos segundo contrato e regras.
Eumolpus, kardeş şair, hikâyeyi anladın mı?
Eumolpo, irmão do poeta, você entende a história?
Mr. Spock, kendinizi ve Kaptan Kirk'ü kardeş olarak mı görüyorsunuz?
Sr. Spock! Considera-se irmão do Capitão Kirk?
- Kızmadım Hogan kardeş.
- Não me ofende, irmão Hogan.
- Ben çalmadım, kardeş.
- Eu não roubei, irmão.
Bir beyaz palyaço olarak onun kardeş düşmanıydım. Kafaya baltayla vurma, ayak hileleri boyuna yapılan darbe hilelerini ona öğretmeye çalıştım.
Eu, na minha qualidade de palhaço branco, seu fraternal inimigo, tentei de certo modo inculcar-lhe uma educação civil a base de pancadas na cabeça, de pisões em seus pés, de bofetadas em sua nuca.
Tobias kardeş, canım benim!
Irmão Tobias, meu querido!
- Hey, Lucas kardeş, birşey var mı?
Ó irmão Vigia, viste alguma coisa?
O kadar çok kardeş, kuzen, hısım var ki takip etmeye imkan yok.
São todos irmãos, primos ou parentes. Não os conheço todos.
2inci kardeş, oldukça güzel bir karın var ama hala gözün dışarılarda mı?
Escuta, tens uma bela mulher, não sei prque queres outra?
3üncü kardeş, Karım bunu takarsa Harika görünecek.
Irmão a minha esposa vai gostar disto, que achas?
Kimse yoluma çıkamaz 2inci kardeş yasak aşkımızı bilseydi... onu öldüremezsin
Ninguém neste mundo me pode parar o outro irmão não podia saber do nosso relacionamento...
2inci kardeş, yapacaklarım için kutsa beni
irmão, se me consegues ouvir, dá-me forças
- Kardeş Maynard, sen bizim yoldaşımızsın.
- Irmão Maynard, sois o nosso letrado.
Cesaretinize hayranım, kardeş, ama burası bir kadın için uygun bir yer değil.
Admiro a sua garra, irmã, mas deveria saber que isto não é lugar para uma mulher sózinha.
Kardeş, herşey yolunda mı?
Está bem, irmã?
Hayır, kız kardeş, sanırım yok.
Eu não acho.
Herşey yolunda mı, kardeş?
- Você está bem, irmã?
Kardeş kanallarımızdan UBS'de bu akşam olağan dışı bir şey meydana geldi.
"Aconteceu uma coisa invulgar esta noite numa outra estação, a UBS."
Hertz'i ararım, bir kardeş kiralarız.
Eu ligo à Hertz e aluga-se um irmão.
Oysaki kardeş Akhel'inkiler doğrudan kendi varlığından çıkıyor ve varlıklarımız üzerinde etkili oluyor.
Mas os do irmão Akhel vinham diretamente de seu ser... E agiam em nosso ser.
Atomsal seyahat ve kardeş dünyalar teorilerimden birisi sanırım.
Sobre minha teoria de viagens atômicas?
Belli bir uzaklıktan, kardeş gezegenimiz, huzurlu, sakin bulutları kımıldamıyormuş gibi görünür.
À distância, o nosso planeta vizinho parece sereno e tranquilo, as suas nuvens imóveis.
Çünkü bizim büyük kardeş sana yardım etti.
Ganharam só porque o meu grande irmão o ajudou!
Dördüncü kardeş, Sam Kung burada mı?
Quarto irmão, o Sam Kung está aqui?
Tanrı aşkına kardeş gibi kucaklayalım birbirimizi.
Abraçai-vos como irmãos e com palavras de Deus.
Ve şu anda aldığım bilgiye göre, San Francisco'daki kardeş istasyon KXT, bir film elde etti.
Dizem-me que... a nossa estação KXT, em São Francisco tem imagens.
Bebek gibi o. Kardeş olduğunuzu anlamalıydım.
Ele é mesmo giro, eu devia ter visto que eras irmão dele.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]