Kaybettin traducir portugués
4,022 traducción paralela
Bir iddia falan kaybettin değil mi?
- Perdeste uma aposta, certo?
İki yüz bin dolarlık viskiyi Candy Land oynayarak mı kaybettin?
Perdeste uma garrafa de uísque de 200 mil dólares a jogar Candy Land?
Şansını kaybettin.
Tiveste a tua oportunidade.
Sen de alınacak kararlardaki söz hakkını kaybettin!
Tal como tu perdeste o direito a opinar em decisões importantes.
Küpenin tekini mi kaybettin?
Perdeu um brinco?
- Soğukkanlılığını kaybettin.
- Perdeste a cabeça.
Çok kan kaybettin.
Perdeste muito sangue.
Kazandım, sen kaybettin.
Eu ganhei, tu perdeste.
Kontrolünü kaybettin, Dexter.
Perdeste o controlo, Dexter.
Kendini kaybettin.
Estás perdida.
Tory, kardeşini yeni kaybettin.
Mas acabou de perder a sua irmã.
- Kendini kaybettin.
Estás perdida.
Aklını mı kaybettin lan?
- Em que raio estavas a pensar?
Sinyali mi kaybettin?
Negativo.
Birini mi kaybettin?
Está a sofrer uma perda?
Sen kaybettin! Hayatımı çekilmez yapmak için başka bir yol daha mı arıyorsun?
Estás a procurar outra maneira de tornar a minha vida num inferno?
Kaybedecek bir şeyin vardı, kaybettin de.
Tinhas alguma coisa a perder, o que perdeste.
- Devi mi kaybettin?
Perdeu um gigante?
Yaralısın, dişini kaybettin.
Tu és uma baixa, perdeste um dente.
Kontrolü kaybettin ve Shane...
Perdeste o controlo e o Shane disse...
Taslağı kaybettin.
Tu perdeste o manuscrito.
- Para mi kaybettin?
Perdeu dinheiro?
Birşey mi kaybettin?
Perdeste alguma coisa?
- Sen bir oğul kaybettin ve o da kaybedecek.
Você perdeu um filho, então, ela também vai perder!
Kurallar böyle. Kesinlikle sıranı kaybettin.
Tu perdeste a tua vez.
sana daha önce, parti gecesi birşey kaybettin mi diye sorulmuştu.
Foi-lhe perguntado se lhe tinha desaparecido alguma coisa naquela noite.
Yolunu mu kaybettin?
Esqueceste-te como se sai?
Anneni çoktan kaybettin. Onunla ne kadar bağın kaldı?
Quantas ligações ainda tem com ela?
Yani muhbirini kaybettin.
Perdeste o teu informador?
- Beni kaybettin.
- Não, Archer, pensava que tinha...
Oğlunu kaybettin.
Perdeste o teu filho.
Fakat tüm aile mirasını kaybettin.
Mas perdeste toda a fortuna da família.
Ama onu kandırdığın için bir hastanı kaybettin.
Mas perdeste um paciente por o enganares. Eu sei, eu sei.
Kimse kaybettin diye hakkında kötü düşünmeyecek. Belki de ben hariç.
Niguém pensará pior de ti por perderes excepto eu, talvez.
Sen hiç... daha önce oğlunu veya kızını kaybettin mi?
Uma criança... Alguma vez perdeu uma?
Oylamayı kaybettin Herrmann.
Somos a maioria, Herrmann, dois contra um.
Bugün kötü kaybettin.
Uma derrota difícil hoje.
Bir şey bulamadın ve bununla uğraşırken aklını kaybettin.
Nada deu certo e tu perdeste a cabeça com isto.
Birini kaybettin.
Acabaste de perder uma.
Yardımcıların zamansız öldüler ve en sevdiğim oyuncağımı kaybettin.
Os teus ajudantes meteram baixa quando não deviam... e perdeste o meu brinquedo de roer favorito.
Gene telefonunu mu kaybettin?
- Voltaste a perder o telefone?
Sen de aileni kaybettin.
Você também perdeu um familiar.
Ama... Bak, zaten babanı kaybettin.
Mas... tu já perdeste o teu pai.
Aklını mı kaybettin sen?
Você perdeu a cabeça?
"Amerika Birleşik Devletleri yüksek mahkemesinde yargıçlık yapmak ister misin" sorumuza "Evet" cevabını verdiğin an söz hakkını kaybettin sen.
Perdeu a palavra quando perguntamos se queria estar no Supremo Tribunal dos EUA e você disse sim.
Üzgünüm, bizi kaybettin.
Desculpe.
Sen kimi kaybettin ki?
- Wilson...
Sen kimi kaybettin lan?
A Alice perdeu a mãe, e tu quem perdeste?
Kaybettin değil mi?
Perdido, mano?
- Beni yine kaybettin.
Não consigo explicar.
- Bahse varım kaybettin, dostum.
Nah-ah-ah. - Aposto que você está morto, Jack.
kaybettiniz 25
kaybettim 177
kaybettik 72
kaybetmek 19
kaybetti 30
kaybeden 20
kaybedeceksin 23
kaybedecek zaman yok 60
kaybedersem 24
kaybetmedim 21
kaybettim 177
kaybettik 72
kaybetmek 19
kaybetti 30
kaybeden 20
kaybedeceksin 23
kaybedecek zaman yok 60
kaybedersem 24
kaybetmedim 21