Kelepçeler traducir portugués
325 traducción paralela
İntikamcı için, gıcır gıcır kelepçeler.
Um par de algemas novo em folha para o Vingador
Kelepçeler hariç.
As algemas näo lhe dizem nada?
- Bu kelepçeler bileğimi sıkıyor.
Está a apertar-me o pulso com a algema.
... ama kelepçeler üzerinde çok deneyimi olduğundan emin değilim.
Só não sei que experiência tem ele com algemas.
Çabuk, McPherson, kelepçeler.
Rápido, McPherson, as algemas.
Bu silah bende oldukça, kelepçeler sende kalır.
Eu fico com a arma, e ele continua com os grilhões.
Kelepçeler için anahtar.
A chave disto aqui.
Onu alıp götürdüler, kelepçeler falan!
Levaram-no, com algemas e tudo!
Kelepçeler kesinlikle Evans'ındı ve öldürüldüğünü düşünüyorum.
As algemas eram mesmo do Evans, e creio que ele foi morto.
Bu kelepçeler beni öldürüyor.
Estas algemas matam-me!
Kelepçeler yerinde kalacak.
Não vou tirar as algemas.
Ama kelepçeler...
mas com as algemas...
Size işinizi söyleyemem ama bu kelepçeler acıtıyor.
Não quero dar sentenças... ... mas as algemas estão a magoar-me.
- J.D., bu kelepçeler...
- J.D., estas algemas...
Sana kahve getireceğim. Kelepçeler olmadan.
Quero ir contigo até ao outro lado da rua beber um café.
Kelepçeler acıtıyor.
Estas algemas aleijam.
Altın kelepçeler sana yardımcı olacak.
Pulseiras de ouro para ajudar-te a voar.
Kelepçeler takılıyken bunu yapabilmemi nasıl açıklayacak?
E como explicaria que fiz tal coisa com algemas?
Bunlar öldüğünde karınızın bileğindeki kelepçeler değildi.
Não são estas as algemas que a sua mulher tinha quando foi morta.
Kelepçeler takılı iken nasıl gideyim.
Como é que o posso fazer assim algemado?
- Kelepçeler!
- Algemas!
Çavuş, bu kelepçeler gerçekten gerekli mi?
Sargento, isto não é necessário, as algemas?
Kemerindeki kelepçeler... onları al ve arkadaşının ellerini arkasından kelepçele.
Essas algemas no seu cinto... tire-as e prenda as mãos do seu colega por trás das costas.
Bay Bernstein'i kelepçeler misin?
Pode algemar o Sr. Bernstein?
Kelepçeler.
Algemas.
Duvalier'in Haiti'de yeterli sayıda olmasını sağladığı tek şey kelepçeler.
Algemas é algo que abunda no Haiti.
- Kelepçeler.
- E as algemas.
Ya kelepçeler?
- Senhor, e as algemas? - Deixa que ele se habitue.
Kelepçeler!
Pegue. Algemas!
Böyle başıboş dolaşan kelepçeler bulduk mu çok seviniriz.
Ficamos encantados quando encontramos correntes sem as respectivas pernas.
KİLİTLEYİCİ KELEPÇELER KAPALI
CIRCUITO DE FIXAÇÃO LIGADO
Bileklerimdeki kelepçeler var ya?
Lembras-te das minhas algemas?
Kelepçeler için kerpeten gerekli. Ki onları ayırabilelim.
Vamos precisar de algo para cortar estas algemas.
Andre bu kelepçeler çok sıkı.
- As algemas estão muito chegadas.
Ölü bir fahişe, kelepçeler, tecavüz.
pega morta, algemas, penetração.
Kelepçeler senin için yapıldı.
As algemas são feitas para si.
- Bu kelepçeler çok sıkı. - Yeni de ondan.
- As algemas estão muito apertadas.
Charles Dickens'in David Coperfield kitabı... Claudia schiffer, kelepçeler Ve kopek balıklarıyla dolu su altı kafesleri gibi birçok inanılmaz şeyi başarmış Bir adamın hikâyesidir.
O livro de Charles Dickens sobre David Cooperfiel é um livro sobre um homem que alcançou grandes feitos, envolvendo a Claudia Schiffer, umas algemas e uma piscina com tubarões.
- Kelepçeler son kez kontrol edilsin.
Atencao, checagemfiinal.
- Çantada ne mi var? Kelepçeler.
Que tem na mochila?
Harika kelepçeler.
Ótimas algemas.
Um, kelepçeler gerçekten gerekli mi?
Hum, as algemas são absolutamente necessárias?
Hey kelepçeler sıkıyor!
Estas algemas estão muito apertadas.
Ama kelepçeler bileklerimi kesiyordu.
Mas as algemas serravam-me os pulsos.
Kelepçeler ve zincirler güvenle bağlanmalı yoksa vurulursunuz. Çıkışlar açıkça belirtilmiştir ama onları kullanamazsınız.
As algemas e as grilhetas devem estar bem apertadas senão leva um tiro.
Heggs tuvalete gitmek için polis memurundan kelepçelerini açmasını istedi. Kelepçeler açılır açalmaz memuru döverek olay yerinden uzaklaştı.
Quando Heggs convenceu o agente a retirar-lhe uma das algemas, para poder ir à casa de banho, Heggs agrediu com violência o agente, arrancou-lhe as chaves das algemas e desapareceu.
Kelepçeler!
Algemas.
Kelepçeler.
As algemas.
Kelepçeler.
Deixa-me tirar-te as algemas.
İşte kelepçeler de burada.
Algemas.
Kelepçeler çok mu sıkı?
As algemas não estão demasiado apertadas?