Kesinlikle o traducir portugués
8,849 traducción paralela
Yarın bir sonraki gün belki bir hafta sonra Bu kesinlikle olucak Bu koca binada her 2 saatte bir devriye gezmenin
Porque amanhã, ou depois de amanhã ou, possivelmente daqui a uma semana, sem duvida, vai acontecer, vais acabar por decidir que patrulhar um enorme e vazio edifício a cada duas horas, não era o que estava destinado
Neredeyse kesinlikle onları safına çekebilirsin.
Conseguiria conquistá-los para o teu lado.
Ya kesinlikle o hücrede ölecektim ya da risk alıp beni çıkarması için ellerimi verecektim.
Eu ia morrer naquela cela ou arriscava as minhas mãos para ele me tirar de lá.
Anlaşıldı. Gabriel kesinlikle Öpülmesi Yasaklar listesinde. 8.
Bom, nitidamente, o Gabriel deve entrar para a lista dos não-beijáveis.
Gabriel kesinlikle Öpülmesi Yasaklar listesine ait. Ama son sıra ona yetmez.
O Gabriel tem lugar marcado na lista de não-beijáveis, mas não basta ficar num lugar qualquer.
Erkek Robin kesinlikle seni istiyor.
O Robin está apanhadinho por ti.
Bunu kesinlikle kastetmedim.
Não era nada o que queria dizer.
Kesinlikle... eski ile gitmek istiyorum.
Eu definitivamente iria com o antigo espero a demência de phenor, Talvez até psicose de rhombrust.
Çünkü kesinlikle noelde evine dönüp annesiyle vakit geçirecek tipte biriyim.
Porque, se há coisa que tenho... é pinta de querer ir passar o Natal a casa com a minha mãe.
Minnie'nin güvecini altı aydır yemedim yani uzmanı değilim ama bu kesinlikle Minnie'nin güveci.
Já não comia o guisado da Minnie há seis meses, por isso não sou grande especialista, mas aquilo, sem sombra de dúvidas que é o guisado da Minnie.
Ve DNA, kesinlikle annene ait olduklarını ispatlıyor.
E o DNA realmente prova que eram da tua mãe.
Muhtemelen önce değilse de o esnada kesinlikle atarsın.
Se não antes, é provável que durante.
- Evet, kesinlikle İngilizceyi tercih ederim.
Sim, prefiro mesmo o inglês.
- Bu adam kesinlikle keçileri kaçırmış.
O tipo está obviamente doido. E então?
Yem Şangay'da Sasaki'yle görüşürse kesinlikle casus demektir.
Se o Yem se encontrar com o Sasaki amanhã em Xangai, é mesmo um espião.
Ama kesinlikle benim tipim değilsiniz.
Tu não és de todo o meu tipo.
Bobby'yle kesinlikle etle tırnak gibiydiler.
Ele e o Bobby com certeza eram... inseparáveis.
Eğer benim yermde olsaydın, o koşuya çıkmayacağına kesinlikle eminim.
Se fosses eu, de certeza que a corrida estava fora de questão. Sim.
Adam kesinlikle son birkaç saat içinde silah ateş ediyormuş.
O tipo andou a disparar uma arma nas últimas horas.
- Bunu uzun zaman alabilir umuyoruz. - O, Margot kesinlikle çarpıcı görünüyor.
Margot.
- Hizmet kesinlikle çok daha iyi.
Bem, o serviço é sem dúvida bastante melhor.
O gidiyorsa ben de... kesinlikle geliyorum.
Se ela vai, claro que também vou.
Ne biz, ne de izleyicin sana bunları kesinlikle vermeyecek.
Não to vamos dar, e o público é certo que também não.
Biraz itiş kakış oldu ve kesinlikle olan biten her şey buydu.
O que é?
Oh, O kesinlikle bir Troll'e benziyordu.
Parecia mesmo um troll.
Roy, bu kesinlikle istediğim kazak, ama aylar önce söylemiştim.
Roy, esta é exactamente a camisola que eu queria, mas eu disse-o há meses.
JT, Gabe'in saldırısı kesinlikle sarsıcıydı tamam mı?
JT, o ataque ao Gabe foi incrivelmente traumatizante para ti, está bem?
Ölümün nasıl gözüktüğünü çok iyi bilirim, ve o sana kesinlikle benzemiyor.
Eu sei como é a morte, e ela não é parecida contigo.
Evet. Bu kesinlikle imgelerimde gördüğüm adam.
É sem dúvida o tipo da minha visão.
O kesinlikle tuhaf...
Bem, decididamente, ela é esquisita, mas...
Oraya nasıl girdiği ve onu kimin öldürdüğü kesinlikle farklı şeyler.
- Mas... como é que foi lá parar ou quem é que o matou são coisas totalmente diferentes.
Bakım görevlisi kendine gelirse saldırganın eşkâlini kesinlikle almaya bak.
Se o homem da Manutenção acordar obtém uma descrição de quem o atacou.
Kesinlikle. aslında tüm spor dallarını etkileyecektir.
Com certeza. E não apenas o destino dos lutadores indianos na verdade, vai mudar todo o cenário indiano de luta.
Peki, bu doğru olsa bile, ki kesinlikle değil Ruh Hastalıkları'nda siyah salya birikintisi olman için tek bir ceza yetiyor.
Ok, mesmo que isso fosse verdade, o que definitivamente não é, estás a uma repreensão de seres uma negra engraçada na psiquiatria.
Kesinlikle her şeyi kaybediyorum.
Estou a perder completamente o controlo.
- Tabii ki hayır! Dougal'ın karısını öldürmemiş olabilirsin ancak Arthur'u öldüren kesinlikle sensin ama bu büyücülük falan değil eski moda bir zehirdi.
Podes não ter morto a esposa do Dougal, mas de certeza que mataste o Arthur, e não foi bruxaria, foi um antiquado veneno.
Müvekkilimizin yalnızca şansız olduğunu mu varsaymalıyız? Kesinlikle.
Presume que o nosso cliente é um azarado?
- Eğer yemekler bugünkü kadar iyi olursa düğün kesinlikle unutulmaz olacak.
- Sim. - Bem, se for tão boa como a sua hoje à noite, então o casamento vai definitivamente ser inesquecível.
O zaman onunla kesinlikle görüşmelisin.
Então, devias sair com ele.
Ve benim için iyi olmaması sizin içinde iyi olmaması demek ve kesinlikle işler içinde öyle.
E que não é bom para mim não é bom para si e certamente não é bom para o negócio.
Takımın kesinlikle bir harika.
- O fato é absolutamente maravilhoso.
Bu işi yapmanızı kesinlikle önermem.
Aconselho-o vivamente a não fazer isto.
Başınız sağ olsun, ama sizin gibi yakışıklı ve eğitimli bir adam kesinlikle yalnız değildir.
Lamento saber do seu sofrimento, mas um homem bonito e instruído como o senhor não devia estar só.
General Gage kesinlikle engel tanımayan, insafsız ve gaddar bir zalim.
O General Gage é um tirano impiedoso e brutal que não vai parar por nada.
Ama müzik ruhen kesinlikle 90'lara aitti.
Mas o espírito da música era definitivamente o dos anos 90.
Daniel'ın kesinlikle öldüğünü düşündüm.
Tinha a certeza que o Daniel estava morto.
Anladık ki, ülkeyi terketmek için hazırlanıyordu yani kesinlikle yeni bir pasaporta ihtiyacı olacak. Dolayısıyla yenileme için başvuran tüm Jared Smith'leri arıyoruz.
Pensamos que ele se está a preparar para fugir do país, então, irá definitivamente precisar de um novo passaporte, então, estamos a investigar todos os Jared Smiths que, recentemente, renovaram o seu passaporte.
Özel olay yeri inceleme ekibi gelecek minibüsten aldığınız kanı test edeceksiniz ve sizi kesinlikle temin ederim ki o kan Kettleman'lara ait değil.
Vão pedir ao vosso pessoal para analisar o sangue. Eu garanto que não pertence aos Kettleman.
Demek istediğim, visser olayında, bozuşmamız içinde değil, kesinlikle hepsinde hiç bir hatam yoktu.
Digo, no tiroteio com o Visser, não na nossa separação, em que não tive claramente culpa nenhuma de todo.
Sizin sosisli bilginiz kesinlikle bizimkinden zengin.
É surpreendente. Certamente enriqueceu o nosso conhecimento sobre Hot Dogs.
"Bak, bir dur levhasını çalmak büyük bir suçtur" dedim Bay Mac. Buna kesinlikle karşıydım.
Eu disse, "Olá, roubar um sinal STOP- - é um crime," e como seu conselheiro, eu aconselhei-o.
kesinlikle öyle 374
kesinlikle olmaz 293
kesinlikle öyleydi 20
okay 54
opera 37
önce 471
ömer 50
orleans 20
orospu 270
ölmüş 552
kesinlikle olmaz 293
kesinlikle öyleydi 20
okay 54
opera 37
önce 471
ömer 50
orleans 20
orospu 270
ölmüş 552