English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ K ] / Konusmak

Konusmak traducir portugués

34,680 traducción paralela
Gelip benimle konuşmak istedin... Bob Lee Swagger hakkında.
Então aproximou-se para falar sobre o Bob Lee Swagger.
Neden seninle konuşmak istedi?
Porque é que ela queria falar contigo?
Görev değişikliği ile ilgili konuşmak istiyorum.
Queria falar das mudanças na missão.
Jackson ile konuşmak istiyor.
Ela quer falar com o Jackson.
Seninle yalnız konuşmak istiyor.
Ela quer falar contigo... em privado.
Biri seninle konuşmak istiyor.
Alguém quer falar contigo.
Davies ile konuşmak zorundayım.
Preciso de falar com o Davies.
Babamla konuşmak istiyorum.
Quero falar com o meu pai.
- İyi iş çıkardın. - Jamie çok işe yaradı ama bakan hala ilacın mühendisiyle konuşmak istiyor.
- A Jamie foi muito útil, mas... os ministros ainda querem ouvir o "arquitecto" da cura.
Robert Oz ile konuşmak istiyor.
Está a pedir para falar com o Robert Oz.
Flynn seninle konuşmak istiyor.
O Flynn quer falar consigo.
Herhangi bir şey. Konuşmak beni rahatlatıyor.
- Conversar relaxa-me.
Benim adım Raimy Sullivan. Uzay mekiği "Discovery" ile konuşmak için çağrı yapıyorum.
O meu nome é Raimy Sullivan e eu estou a tentar falar com a Space Shuttle Discovery.
Böylece ben konuşmak zorunda kalmam.
- O quê?
Bu konuyu konuşmak zorunda değiliz.
Não temos de falar sobre isso.
Ne konuşmak istiyorsun?
Queres conversar sobre o quê?
Biz de etrafa bakıp, oranın sahibiyle konuşmak için karnavala gittik.
Então fomos verificar o parque de diversões e falar com o dono.
Sadece konuşmak istiyorum.
Não digo. Só quero falar.
Amanda'yla bir şey konuşmak istemişti.
Ele queria falar com a Amanda sobre umas coisas.
Belki de konuşmak için iyi bir zaman değil.
Talvez não seja a melhor altura.
Konuşmak istersen...
Se quiseres falar...
Konuşmak gereken benim, seni piç kurusu.
É comigo é que tu devias falar, seu bastardo.
Bunu konuşmak beni incitmemeli.
Falar sobre isso deve ajudar.
Lola, patron seninle konuşmak istiyor.
Lola, a chefe quer falar contigo.
İşte oradalar. Konuşmak istemiyorlar.
Cá está, não querem falar.
O zaman avukatımla konuşmak istiyorum.
Quem esperava?
Konuşmak isteyen bir FBI ajanı var.
Com licença, Major.
- Seninle konuşmak güzel.
- Boa conversa.
konuşmak ister misin?
- Conversar sobre isso?
Dr.Morrow ile konuşmak istiyoruz.
Viemos falar com a Dra. Morrow.
Seninle geçen haftaki fizik sınavınla ilgili konuşmak istedim.
Também não foi bom.
Yönetici tarafından benimle konuşmak için yetkilendirildin mi?
É um assunto do FBI?
Daha önce de size ulaşmaya çalıştım. Kütüphanenin oradaki olay hakkında konuşmak istiyorum.
Mas vi as imagens do circuito de segurança.
Bay Day, muhtemelen bensiz konuşmak istediğiniz pek çok şey var o yüzden size bunun için izin vermeliyim.
- Vais jogar futebol! Lamento, ele tem estado muito diferente desde o traumatismo craniano.
Geç oldu biliyorum sadece bu gece yaptıklarımızla ilgili konuşmak istedim.
Sei que é tarde, só queria falar do que fizemos esta noite.
Grace seninle konuşmak istiyor.
A Grace quer falar consigo.
Sizinle yolcunuz arasında konuşmak istiyorlar.
Quero falar contigo e com a tua passageira.
Benimle böyle konuşmak ister misin?
Vais falar assim comigo?
Bu konuda konuşmak istemiyorum.
Não quero falar sobre isso.
Benimle konuşmak isteyeceksin.
Vais querer falar comigo.
Halen benimle konuşmak istemediğine emin misin?
Tens a certeza que ainda não queres falar comigo?
Bunu konuşmak istemiyorum.
Não quero discutir isto.
Artık bunu konuşmak istemiyorum.
Não quero falar mais disso.
Benimle konuşmak istediğin bir şey var mı?
Há alguma coisa que queiras contar?
Onunla konuşmak istiyorum.
Eu quero falar com ele.
- Sadece konuşmak istiyoruz Mike.
Só queremos conversar, Mike. Está bem.
Konuşmak yerine adaletin zamanı geldi belki de!
Talvez esteja na altura de fazer justiça!
Grupla konuşmak istediğiniz bir sorununuz var mı?
Tem uma questão que gostaria de discutir com o grupo? Sim. sim.
Açık konuşmak gerekirse ne kadar rahatladım, anlatamam.
E para ser franco, Marcy... Nem sou capaz de te dizer como estou aliviado.
Şimdi de konuşmak mı istiyorsun?
Agora já queres falar?
Michael Janet benimle konuşmak istediğini söyledi.
Michael, a Janet disse que queria falar comigo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]