English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ K ] / Konuşuyorduk

Konuşuyorduk traducir portugués

1,606 traducción paralela
Sadece konuşuyorduk, biliyorsun ve bir anda beni öptü
Estávamos só a falar. E de repente ele beijou-me.
Bay Rooks bizim sahte Birleşmiş Milletler toplantılarımızdan sonra beni eve bırakıyordu. Sadece konuşuyorduk.
O Sr. Rooks dava-me boleia das simulações de reuniões da ONU, e conversávamos.
Arabanın içinde ciddi bir şey konuşuyorduk.
Estávamos a votar no carro! E é só isso!
Mürebbiye hakkında konuşuyorduk, Leydi Ingran.
Falávamos de perceptoras, Sra. Ingram.
Vic ile geçenlerde bunu konuşuyorduk.
Eu queria que Vic usasse isso!
- Evet, konuşuyorduk.
- Estávamos a conversar...
Gittiler galiba. Bir blok ötedeki kilisede bir rahiple konuşuyorduk.
Estava na igreja, a um quarteirão, a falar com um padre.
Sadece konuşuyorduk.
Estávamos a conversar.
Otis, aramızda konuşuyorduk da... başka planların olabilir, bunu anlayışla karşılarız, fakat biz gerçekten, tüm yaptıklarını takdir ediyoruz.
A malta conversou e entendemos que possas ter outros planos... Agradecemos-te imenso aquilo que fizeste cá... e perguntávamo-nos se...
Küçük hanımefendi hakkında konuşuyorduk.
A falar dessa pequena dama
Yaşlı hanımefendi hakkında konuşuyorduk
Falando dessa grande dama
- Ama konuşuyorduk.
- Mas estamos a conversar...
Bu konuyu konuşuyorduk.
Temos discutido esse tema.
- İzin verir misin? Konuşuyorduk.
- Dá licença estamos conversando!
Biz konuşuyorduk. Biz konuşuyorduk.
Estávamos a conversar.
Babanla ben konuşuyorduk.
Estive a conversar com o teu pai.
Babanla ben konuşuyorduk.
O teu pai e eu estivemos a falar.
Bazı rakamlardan konuşuyorduk.
Estávamos a acertar uns números.
Melissa'nın sınıfta çizdiği resim hakkında konuşuyorduk.
- Estávamos a falar sobre o desenho que a Melissa fez hoje.
Yeni kiracıyla bilim hakkında konuşuyorduk.
Eu e o novo inquilino estamos a falar de ciência.
Seninle sahilde konuşuyorduk, tavsiyelerde bulunuyordun.
Nós os dois estávamos na praia. Falaste comigo. Deste-me alguns conselhos.
Sadece oturmuş konuşuyorduk.
- Só temos estado aqui a conversar.
Eski günlerden konuşuyorduk, sonra ben- -
Falamos sobre o passado.
Haftalardır bunu konuşuyorduk.
Andamos a falar á semanas.
Konuşuyorduk, o kadar.
Estávamos só a conversar.
Sadece konuşuyorduk.
- Estávamos só a conversar.
Biz de seni konuşuyorduk.
Estávamos mesmo a falar de ti! - A sério?
Evet... dün, David'in yaklaşan mahkemesini konuşuyorduk.
Bem... ontem, estávamos a discutir o caso de tribunal do David.
Küçücük seri ilanlar işini konuşuyorduk.
Estávamos mesmo a falar dos pequenos anúncios classificados.
Evet, biz de konuşuyorduk.
Sim, estivemos a falar e...
Biz konuşuyorduk...
Nós estávamos a conversar...
Biz de şimdi bunu konuşuyorduk.
Eu estava mesmo a dizer Isso, não estava?
Biz de şimdi onu konuşuyorduk.
Estávamos mesmo a falar disso.
Partiyi konuşuyorduk.
- Temos estado a tratar da festa. - Oh?
Mary ve ben konuşuyorduk, Bex'in durumu hakkında...
Eu e a Mary estivemos a conversar e achamos que a Bex deve ficar...
i Biz sadece konuşuyorduk ve
Estivemos a conversar e...
Seçeneklerden konuşuyorduk, şiddete yönelen seçeneklerden, değil mi?
Estávamos a falar de escolhas, sem recorrer à violência, não era?
Geçen ay çıktığımız bir görev hakkında konuşuyorduk.
Estávamos a falar de um telefonema que tivemos no mês passado.
Sadece konuşuyorduk.
- Só estávamos a falar.
Biz de tam Şişkolar Kafesi'nden konuşuyorduk.
Estávamos a discutir "a gaiola das gordas".
Sadece konuşuyorduk.
Estávamos apenas conversando.
- Hı-hı. Eşinizle konuşuyorduk.
Estávamos a falar com o seu marido.
Ne hakkında konuştuğumuzu bilmiyorum ama konuşuyorduk.
Não sei sobre o que era, mas estávamos a falar.
Haydi ama, sadece konuşuyorduk.
Oh, anda lá, só estamos a falar.
Dün gece konuşuyorduk ve sana diyeyim her gece telefonda yaklaşık 1,5 saat konuşuyoruz.
Eu estava a falar com ela a noite passada. E, devo dizer-te, nós temos falado ao telemóvel todas as noites por, tipo, uma hora e meia.
Beni arayıp bir kulübenin numarasını söyledi, ve Mariel senin vurulduğunu söylemeye geldiğinde biz konuşuyorduk.
Ele deu-me um número de um telefone público daqui, e estávamos a conversar quando a Mariel veio dizer que tinhas sido atingido.
Sadece biraz konuşuyorduk.
Estamos só a conversar.
Evet, Piper onu öldürmeye kalkana kadar onunla güzel konuşuyorduk.
Falei com ela até a Piper a ter tentado matar.
10.000 $ hakkında konuşuyorduk.
Sobre os dez mil.
İş hakkında konuşuyorduk.
Estávamos a falar de trabalho.
Dinle. Geçen gün Calista'yla konuşuyorduk. Bana onun için yaptıklarından bahsetti.
Falei com a Calista, e ela contou-me tudo o que fazes por ela, como ficaria na cama todo o dia se não fosses tu, e acho que é fantástico o que fazes por ela.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]