Kural bu traducir portugués
1,354 traducción paralela
İlk kural bu.
Essa é a chave.
Ne saçma bir kural bu böyle? !
Qualquer das duas opçôes são más noticias.
Bu kuralı değiştireceğim.
Tenho de estragar-vos os planos.
Bu çalışmadan almanız gereken ders bunu iyi öğrenin bir numaralı kural :
O que têm a aprender com este exercício e que jamais devem esquecer... Regra número um :
- Bu pornonun temel kuralıdır.
- É uma regra básica do porno.
Bu pornonun temel kuralıdır.
É uma regra básica do porno.
Dinle, ben pek kural adamı değilim ama bu çok önemli.
Ouve, não sou lá muito de regras, mas isto é muito importante.
Bu size kural dışı olma hakkı vermez.
Mas isso não lhe concede imunidade.
Bu oyunda anlaman gereken ilk kural işin yüzde 90'ının en az bir labut devirmek olduğudur.
A primeira coisa a aprender neste jogo é que 90º % dele consiste em derrubar pelo menos um pino.
O fırtına sırasında Karşımıza çıkacak ilk fırsatta... Rome denen bu adamla temas kuralım.
Mal haja uma aberta na tempestade... temos que contactar com Rome.
Bay Popper, bu sınıfta çalan telefonlarla ilgili kuralım nedir?
Sr. Popper, qual é a minha regra quantos telefones estão tocando na minha sala de aula?
- Bu kuralın uygulanmasını sağlamalıyım.
Vi.
Kitaplarda, bu pazarlamanın 22. değişmez kuralıdır. Dördüncü kural, algıdır. ; durumu emin olmak için değerlendiririz, gerçeğin yanımızda olduğundan emin olmak için.
No livro sobre as 22 imutáveis leis de marketing A quarta lei é a lei da percepção, que é analisamos a situação para ter certeza de que a verdade está do nosso lado.
Bu yarışta kural yoktur. Her ne pahasına olursa olsun kazanmak dışında.
Não há regras nesta corrida, exceto ganhar a todo o custo.
Bu benim hayattaki ilk kuralım.
A primeira coisa é isso.
şimdi bir şeyi açıklığa kavuşturalım erkek ve kadın arasında, kimin yanlış ya da kimin doğru olduğunu bilemezsin sadece özür dile ve konuyu kapat her zaman yaptığım da bu bende özür dilemeye hazırım tartışmayı sevmiyorum tartışmak istemiyorum aynı kural bizim içinde geçerli öyle değil mi?
- Agora repara numa coisa " Entre marido e mulher, nunca tente descobrir quem está certo e quem está errado Apenas desculpe-se e acabe com o assunto
Biz bu kuralı çok ciddiye alırız. Değil mi Rob?
Respeitamos muito essa regra, não Rob?
Ama bu benimde kabul ettiğim şu kuralı doğrulamaz : En iğrenç saldırılara karşı bile veya muhtemel saldırganlıklara karşı misilleme amaçlı şiddet meşrulaşamaz.
Mas isso não justifica o desvio se assumirmos, como eu pelo menos aceito, que a violência não é legítima como retaliação mesmo contra as piores atrocidades ou como prevenção contra futuras atrocidades.
O yalnızca Şabat kuralını bozmadı aynı zamanda Tanrı'nın onun kendi babası olduğunu söyledi ve bu yolla kendini Tanrı'ya eş koştu.
Ele não tinha quebrado apenas a lei do Sábado... mas ele também tinha dito que Deus era o seu único pai... e, deste modo, fazia-se igual a Deus.
Bu sefer herhangi bir caddede kural koymayacağız.
Para já, não pomos de parte nenhuma hipótese.
Bu arada ben hala bir hırsızım ve kural olarak, bizler bilgileri paylaşmayız
Ainda sou uma ladra e por regra, não partilhamos informações.
Bu benim... Rezalet! ... ve festivalin temel kuralını hiçe saymıştı.
Aquele é o meu quebrando a regra fundamental da exibição.
Her nesilde, bir avcı doğar çünkü... Bu binlerce yıl önce ölen bir kaç erkeğin koyduğu bir kural.
Em cada geração uma Caçadora nasce... porque um bando de homens que morreram há milhares de anos atrás fizeram essa regra.
Ben bu kuralı değiştirelim derim.
Então eu digo para mudarmos as regras.
Önümüzdeki 24 saat için bu kuralı bozacağız.
Bem, nas próximas 24 horas, estamos a quebrar as regras.
Bu aptalca bir kural, ve öyle diyor biridir Ben tam zamanlı bir cadı olmak için yoksulluk bir yemini almak zorunda.
Era uma regra estúpida, tal como aquela que diz que tenho de fazer votos de pobreza para ser bruxa a tempo inteiro.
- Bu senin kuralın mı? - Evet.
- É essa a tua regra?
Annemin telefonlarından kaçmak bu gecenin kuralı değildi ki.
Fugir às chamadas da minha mãe não é regra da noite de cinema.
Bu her zaman geçerli bir kural.
É uma regra permanente. Olá, mãe.
Hayır bu film gecesinin kuralı.
É só uma regra da noite de cinema.
Erkekler bu kuralı bilmez.
Homens não sabem dessa regra.
Bu kuralı bilen bir erkek göster.
Diz um homem que saiba dessa regra.
Ama ilişkilerin yazıIı olmayan kuralı şudur. Bu tür şeyleri kız arkadaşına söyleyebilirsin.
- As regras não escritas das relações dizem que podes contar à tua namorada.
Bu hayatın bir kuralıdır ;
É uma regra da vida.
Oyunun kuralı bu, bebek.
É esse o jogo, querida.
Bu yarışta hiç kural olmaması hoşunuza gidiyor olmalı.
Temos de adorar o facto de nao haver regras nesta corrida.
Sanırım bu, bir sağlık kuralı ihlali oluyor.
Certo, acho que isso é uma violação do código de saúde.
Dostum, bu işin kuralı bu.
Preto, é o princípio da coisa.
Bence Bull bu kuralı çiğnedi.
Creio que o Bull traiu essa confiança.
Ama bundan önce bu son soru için ekleyeceğim özel bir kural daha var.
Sádico? Kurenai. Ainda és um Jounin novato, por isso ainda não sabes.
Bu insanları umutsuzluğa düşüren bir kural!
O lider do esquadrão de interrogatório e tortura dos ANBU de Konoha.
Pekala, ikinci kural ve bu en önemli kural.
Mais alguma coisa? - Regra no. 2, a mais importante!
Sakın darmadağınık, kural tanımayan, "çoraplarım birbirine uymuyor, bu yüzden herşeyi anlama kabiliyetine sahibim"... tavırlarınla beni analiz etmeye çalışma.
Não tentes analisar-me com o teu jeito boêmio, "as minhas meias não combinam, logo, eu tenho a introspecção de uma mente doida".
Şimdi, bu kural kitaplarına çalışın ve üniformalarınızı büyük bir onurla giyin.
Estudem esses regulamentos e vistam os uniformes com orgulho.
- Bu futbol kuralı.
São só princípios do futebol.
Ve işte tam bu anda general bu evin kuralını ihlal etti ve...
E foi justamente neste momento inoportuno. que o general tinha violado a principal regra desta casa.
- Bu birinci kural, sen deli misin?
É a primeira regra, está louco?
- Bu bir denizcilik kuralı.
- É uma regra marítima tácita quando se anda no mar.
Bu 113-D deva kuralı.
É a continuação da regra 113-D...
Bu birinci kural.
- Este é o quarto...
Bu hareket tamamen kural dışı... ve yarışmada olsaydın diskalifiye olurdun.
Esse movimento é totalmente ilegal... e seria desqualificado em competição.