English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ K ] / Kusura bakmayın efendim

Kusura bakmayın efendim traducir portugués

177 traducción paralela
- İş konuştuğumuz için kusura bakmayın efendim.
Perdoe-me por falar de negócios. Certamente, certamente.
" Kusura bakmayın efendim.
" Lamento, senhor.
- Kusura bakmayın efendim.
- Desculpe. - Não tem importância.
Kusura bakmayın efendim.
Sinto muito.
Kusura bakmayın efendim.
Peço desculpa, senhor.
Kusura bakmayın efendim.
Sinto muito, senhor.
Evet? Rahatsız ettiğimiz için kusura bakmayın efendim. Teçhizatı kontrol ediyoruz.
Desculpe, estamos checando o equipamento.
Kusura bakmayın efendim ama onları yakalarsak ne yapmayı düşünüyorsunuz?
Desculpe, comandante. O que faremos se os alcançarmos?
Kusura bakmayın efendim ama biz burada bebek bakamayız...
Com todo o respeito, senhor, não podemos brincar de ama-seca...
Kusura bakmayın efendim...
Com o devido respeito, senhor...
Kusura bakmayın efendim.
Lamento! Eu tentei.
Kusura bakmayın efendim ama pek inandığımı- -
Desculpe, Herr General. Mas eu não acredito...
Tamamdır. Kusura bakmayın efendim.
Desculpe, pode passar.
Kusura bakmayın efendim ama fırında patates yapmıyoruz.
Quando é que isto fica pronto? Com todo o respeito, não é fácil.
Kusura bakmayın efendim.
Desculpe, senhor.
Kusura bakmayın efendim ama emrinizi münasip yerinize sokun!
Não se ofenda, mas vá bugiar, meu capitão!
Kusura bakmayın efendim ama başkanımızın sabrı tükeniyor.
Sem querer faltar-lhe ao respeito, o Sr. Presidente está a perder a paciência.
Kusura bakmayın efendim.. bundan pek emin değilim.
Com todo o respeito, Capitão, não tenho tanta certeza disso.
Kusura bakmayın efendim, özür dilerim.
- Desculpe, "senhor", desculpe.
Kusura bakmayın efendim ancak, "köhne" de ne demek oluyor şimdi?
Com o devido respeito, senhor... Uma "represa"?
Kusura bakmayın efendim ama Wayne Malikanesi sizin eviniz.
Com o devido respeito, Patrão, a mansão Wayne é a sua casa.
Kusura bakmayın efendim ama kendinize gelin.
- Com o devido respeito, aguente-se.
Kusura bakmayın efendim, şu anda risk alamam bana ihtiyacı olan biri var.
Seria irresponsável correr riscos, agora que há alguém que depende de mim.
Kusura bakmayın efendim, gergin olduğumda gereksiz bilgileri tekrarlarım.
Desculpe, senhor. Começo a divagar quando estou nervosa.
- Kusura bakmayın efendim.
- Lamento, senhor.
Kusura bakmayın efendim.
Perdoe-me.
Kusura bakmayın efendim, elmalı martini yok, isterseniz şeftalili yapabilirim.
Desculpe Dr., não temos appletinis. Mas posso fazer-lhe um peachtini.
Kusura bakmayın efendim, o an yapabileceğim bir şey yoktu.
Com todo o respeito, estou de mãos atadas.
Kusura bakmayın efendim ama DAB, bu kurumun bir parçasıdır.
Com todo o respeito, senhor, a UAC faz parte da equipa.
Kusura bakmayın efendim. Şahsen...
Com todo o devido respeito... gostaria...
Kusura bakmayın efendim ama belki de birine bir şans daha vermelisiniz.
Perdão, cavalheiro, mas podia dar outra hipótese ao homem.
Kusura bakmayın, efendim.
- Lamento.
Kusura bakmayın, efendim.
Desculpe, general.
Ama arabası orada. Kusura bakmayın, efendim.
- Mas a sua carruagem está no caminho.
Efendim, kusura bakmayın ama Lassard'ın yeteneksiz aptal adamları bu soruşturmayı mahvedecekler.
Com o devido respeito, Reverência os tipos do Lassard são tolos incompetentes que vão dar cabo de toda esta investigação.
Kusura bakmayın efendim ama burada "Geri zekalı" mı yazıyor?
É um problema muito incomum. desculpe, sir.
Efendim, kusura bakmayın ama hiçbir yere gitmiyoruz.
Senhor, com todo o respeito, nós não vamos a lado nenhum.
Kusura bakmayın, efendim, Bence bunu zaten biliyorsunuz.
Com o devido respeito, penso que o senhor já sabe.
Kusura bakmayın, efendim ama gerçek olduğu ortaya çıkana kadar Thor'un Çekici'nin efsane olduğunu sanıyorduk.
Então, peço que reconheçam o meu estatuto aqui.
- Efendim, kusura bakmayın ama- -
- Com todo o devido respeito...
Kusura bakmayın, efendim ama zincir kanunu onun iyiliği için.
Desculpe, Sr. mas as leis das trelas são apenas para o seu bem.
- Kusura bakmayın, efendim.
- Oh, desculpe, senhor.
Sizi duydum, efendim kusura bakmayın ama, buraya birlik olarak gönderildik.
Ouvi-o, senhor. Mas com todo o respeito enviaram-nos aqui como uma unidade.
başınızı belaya soktuğum için kusura bakmayın, efendim.
Desculpe pelo incomodo, senhor.
Kusura bakmayın, efendim. Özür dilerim.
Lamento, senhor.
Kusura bakmayın ama, efendim lütfen bırakın işimizi yapalım.
- Com o devido respeito... Deixe-nos trabalhar.
Kusura bakmayın ama, efendim bunu biliyordunuz ve bana söylemediniz mi?
Com todo o respeito, sabia de tudo isto e não me disse nada?
Kusura bakmayın ama, efendim, bir programcıya ihtiyacınız yok.
- Com o devido respeito...
Kusura bakmayın, efendim...
Com licença, senhor...
Efendim, kusura bakmayın ama... kendinizi azarlayacak zamanınız yok.
Não há tempo para se recriminar.
- Efendim, kusura bakmayın...
- Com o devido respeito...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]