English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ K ] / Kusursuz

Kusursuz traducir portugués

4,302 traducción paralela
Sonra birden bire insan ürünü kusursuz elmaslar pazarı darmadağın edecekti.
E, então, os diamantes perfeitos, feitos pelo homem, inundariam o mercado.
Ama tek yapabildiğim küçük kusursuz taşlardı.
Mas só produzi pequenas pedras, imperfeitas.
Aniden istediğim kadar kusursuz taş üretebilir hale geldim.
De repente, eu conseguia fazer pedras perfeitas. Quantas eu quisesse.
O Lhuillier elbisesi kusursuz duruyor Emily...
Esse Lhuillier assenta-lhe na perfeição, Emily.
Listendeki her maddeye uyacak kusursuz kızı bulacağını mı sanıyorsun cidden yahu?
Achas mesmo que vais encontrar uma rapariga perfeita que preencha todos os requisitos da tua lista?
Kusursuz!
É perfeito.
Demek istediğim referanslarınız kusursuz.
As suas referências são impecáveis.
Huzur dolu, çocuklar için kusursuz...
Pacifica... perfeita para as crianças.
Kusursuz bir Noel Baba'ydı.
Fazia um Pai Natal perfeito.
Gizli görevdeyken hiçbir şey kusursuz değildir.
Quando se está infiltrado, nada é perfeito.
Misafirimin kusursuz bir teni vardır.
E a minha convidada tem uma pele impecável.
Kusursuz bir icra.
Mas que execução perfeita.
Kusursuz Noel'e giden yol hindistan cevizi, pasta süsü hatta gözyaşlarıyla döşenmiş olabilir.
A estrada para o Natal perfeito está pavimentada com noz-moscada, gelado... E provavelmente lágrimas.
Kusursuz Noel istediniz.
Voluntariaram-se para o Natal perfeito.
Bu ağacın bir dalı bile "kusursuz Noel" diyor mu?
Há alguma coisa nessa árvore que diga "Natal perfeito"?
Size kusursuz Noel yaşatmak için her şeyi yapıyorum.
Estou a trabalhar que nem uma escrava para vos dar o Natal perfeito.
Bizim için kusursuz Noel organize ediyor.
Ela quer dar-nos o Natal perfeito.
Daha ne kadar kusursuz kaldırabilirim bilmiyorum.
Não sei se aguento mais perfeição.
Şimdi Emma'nın Noeli kusursuz olacak.
E agora, o Natal da Emma vai ser perfeito.
Zillerim metronun kapısına sıkışmasaydı kusursuz bir Noel olurdu.
Perfeito teria sido se os meus sininhos não tivessem ficado presos na porta do metro.
Herkes için kusursuz Noel ayarlamaya aylarca çalıştım ama onlar aptal bir oyuncağın peşinden gitti.
Todos os meus meses de planeamento para dar a todos o Natal perfeito, e só se preocuparam em deitar as mãos a um brinquedo estúpido.
Bana kusursuz Noel sözü verdin ve bu sözünde duracaksın.
Prometeu-me o Natal perfeito, e vai dar-nos.
Bize kusursuz Noeli sağlayacaksın yoksa başına gelecek var, kadın.
Por isso, vai dar-nos o Natal perfeito, ou vai ver o que lhe acontece, minha senhora.
Tek istediğim Emma'ya kusursuz bir Noel sağlamaktı.
Tudo o que eu queria era dar à Emma o Natal perfeito.
Bir oyuncağın Noel'i kusursuz yapacağını düşündüğüme inanamıyorum.
Não acredito que pensei que um brinquedo pudesse tornar o Natal perfeito.
Evet, tıpkı ben. İri kasları keskin çenesi ve kusursuz dişleri hariç.
Sim, exactamente como eu, excepto com grandes músculos com um queixo cinzel e dentes perfeitos.
Ne kusursuz bir aile fotoğrafı.
Que perfeito retrato familiar.
Kusursuz Amerikalı çift.
O casal americano perfeito.
Onun gözünde kusursuz bir savaşçıydı. Oğlu Xerxes'in asla olamayacağı kadar.
Nela... ele tinha a protegida guerreira perfeita... que seu filho Xerxes jamais seria.
Ve tanrı-kral halkının karşısına çıktığında Artemisia, kusursuz planının şekillenmesini izledi.
E enquanto o deus-rei ficava... diante do seu povo... Artemísia via sua manipulação perfeita tomar forma.
Yöntemlerim ve yargılarım bilimsel açıdan kusursuz.
Os meus métodos e razões têm uma base científica.
Ölümle yaşam arasındaki kusursuz dengeyi yok ettim!
Estilhaçar os laços ideais da vida e da morte!
Kusursuz.
Perfeita.
Aksanınız kusursuz. Tekrar söyleyin.
O seu sotaque é divinal.
Zaman yıpratmış olsa da kuytuda ve kusursuz.
Parece esculpido pelo próprio vento. Repara na suavidade.
Kesinlikle başarılı. Ancak bu hepsinden çok daha güzel ve kusursuz.
Está perfeitamente construído, mas tem uma completa falta desta bela imperfeição.
Yani kusursuz bir adam sayılırdı.
Era um tipo quase perfeito.
Kusursuz bir plana ihtiyacımız var.
Precisamos de um plano infalível.
Taiko'nun kusursuz bir zevki var.
O Taiko tem um gosto imaculado.
Kusursuz bir aile gibiyiz.
Isto parece a série Brady Bunch.
Mary Shelly'nin hayalindeki gibi, kusursuz bir canavar yapabiliriz.
E com as suas partes podemos construir o monstro perfeito.
Kusursuz anne mi dedin?
Disseste a mãe perfeita?
Hiçbiri kusursuz değil.
Nenhuma delas perfeita.
Avlanmak için kusursuz bir yer.
Um sítio perfeito para caçar.
- Evet, kusursuz olabilir.
Sim. - Isto poderia ser perfeito.
İnişim kusursuz oldu!
Aterrei bem!
Kusursuz onluklarım yok ama o çiftin şampanya banyosu satılana kadar kalacağız.
Desculpe-me se as miúdas não são "10" aqui, então vamos o champanhe, pode estar aberto ainda.
Kusursuz gülümseme, kırmızı elbise, her tarafı mutlu sanki.
Sorriso perfeito... Vestido vermelho. Tinha um modo feliz nela.
Tamam, kusursuz düğününü tarif et.
Descreve-me o teu casamento perfeito.
Bu kusursuz bir tasarım
É o cenário ideal.
Hayır bebeğim sana kusursuz bir düğün vereceğim, hiçbirşey ters gitmeyecek.
Não. Amor, vou dar-te o casamento perfeito. Está bem?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]