Kız kardeşi traducir portugués
1,876 traducción paralela
Şöyle bir şey var, kız kardeşi Londra'dan aradı. O gelene kadar Bay Francone'yi yani "Patates'i" hayatta tutabilir miyiz diye soruyor. Yardım eder misiniz?
É que a irmã dele ligou agora de Londres e ela queria que mantivéssemos o Sr. Francone, a batata, vivo até ela chegar.
Bu gece nöbetiniz olmadığını biliyorum, ama komadaki hastamı kız kardeşi gelene kadar hayatta tutmama yardım eder misiniz?
Não pode ajudar-me a manter vivo o doente em coma até a irmã dele chegar?
Kız kardeşi ile vedalaşabilmesi için bir hastayı hayatta tutmaya çalışan bir stajyeri yalnız bıraktım.
Abandonei uma interna que tentava manter um doente vivo para a irmã dele se poder despedir.
Sunny'nin dediğine göre kız kardeşi altı saat sonra gelecekmiş ve bu yönümü kaybetmeyi henüz düşünmüyorum. Anlıyor musun?
A Sunny disse que a irmã dele chegava daqui a 6 horas e eu não estou pronta para perder essa parte de mim, sabe?
Kız kardeşi evlilik soyadını kullanıyordu. Bunu kendi içinde gizli tuttu.
A irmã dela tinha nome de casada, e então ela ficou com ele.
... ve seksi bir fotoğraf çekimi sırasında Humphrey'nin kız kardeşi ve Nate arasındaki kıvılcım tanrıya şükür 13 +'da durdu,
As faíscas entre a irmã do Humphrey e o Nate? - Meu Deus. ... durante uma sessão fotográfica escaldante.
Gay isminde genç bir muhafız ve onun kız kardeşi Rada ile tanışır.
Conhece então o guarda Gai e a sua irmã, Rada.
Susan'ın bilgilerini zaten kontrol ettik. Bir kız kardeşi yoktu.
Verificámos o dossiê da Susan, e não achámos uma irmã.
Madamın, Louise ve Renee olmak iki kız kardeşi var.
Há duas : Louise e Renée.
Özellikle Milan düşesi Christine hakkında bilgi toplayacaksınız. Ancak, bu görevi tamamladıktan sonra Cleves Düklüğüne gidip Dükün iki kız kardeşi Amilia ve Anne hakkında bilgi toplayın.
Indagareis acerca de Cristina, Duquesa de Milão, mas... enquanto estais a tratar disso, ide também ao Ducado de Cléves, indagar sobre as duas irmãs do Duque :
Tabii ki, Cleves Dükünün kız kardeşi Anne, haklısınız.
- Menciona... A irmã do Duque de Cléves, Ana.
Dük William ressamının hasta olduğunu ve kız kardeşi Anne'in bir çizimini tedarik edemeyeceğini söylüyor.
O duque Guilherme diz que... O seu pintor está doente. Não pode enviar retratos da sua irmã Ana.
Cleves Dükü, kız kardeşi Anne'in bir resminin yapılmasına izin verdi.
O Duque de Cléves deu-vos permissão para pintardes a sua filha Ana.
Evliliğin geçersiz olduğu ilan edildi. Bundan böyle, kendinize "Kız kardeşi" demenizden Kral mutluluk duyacaktır.
O casamento é assim considerado nulo e sem validade, e daqui em diante, é vontade do rei que vos trateis como sua irmã.
O ve kız kardeşi, evimde gibi hissettirmişlerdi.
Ele e a irmã, sabes, fizeram-me sentir como parte da família.
- Bones, kız kardeşi olabilir.
Bones, esta pode ser a irmã dele.
O kız kardeşi.
Aquela é a irmã dele.
Kız kardeşi Broadfell'in karşısında oturuyor ve telefon kulübesini görmüş. Komşuları da bu adamın doğuya gittiğini görmüş.
Broadfell, e ela viu a cabine de policia, e o vizinho viu o homem ir para o Este.
Ya da Dan'in üvey kız kardeşi olma ihtimali olan kızla yatmasından endişe ediyordur.
Certo, ou ficou preocupado acerca do Dan ter dormido com a sua possível meia-irmã.
Kız kardeşi var şehre geliyor.
- Ele tem alguém mais chegado? - Aqui não.
Oradaki, kız kardeşi Amy.
Aquela é a irmã, Amy.
Tracy'nin kız kardeşi... Üç yıl boyunca telefon kayıtlarını tutmuş.
A irmã da Tracy tem o registo de todos os telefonemas que foram desligados nos últimos 3 anos.
Kız kardeşi Fan'i ve patronu Fezziwig'i görmüşler.
" Eles viram Fan, a sua irmã, e o Fezziwig, seu chefe.
Kız kardeşi öldüğünde 10 yaşındaymış.
Ele tinha dez anos quando a irmã morreu.
On yaşındaki Scott Smith, kız kardeşi ve dadısıyla oyun salonundaymış. Dadı Susan Peterson, 19 : 45 sularında Scott'ın ortadan kaybolduğunun farkına varmış.
Scott Smith, de 10 anos, estava com a irmã na zona de jogos e com a sua ama por volta das 19 : 45, quando a ama, Susan Peterson, se apercebeu que Scott já não estava ao seu lado...
Yani anne, kız çocuğu, kız kardeşi...
Então mãe, filha, irmã...
Arthur Mitchell'in kız kardeşi.
Irmã de Arthur Mitchell.
Arthur Mitchell'in kız kardeşi.
Vera Mitchell, irmã de Arthur Mitchell.
Üvey annesi küçükken onunla, üvey annesi jelibon verdiği kız kardeşi havuzda onu ellememe izin verdiği için takılırdım.
A única razão para me dar com ele era porque a mãe dele tinha Jello Pops e a sua irmãzinha deixava-me masturbá-la na casa da piscina.
Siz Brenda Fitzsimmons mısınız? Dean'in kız kardeşi?
É a Brenda Fitzsimmons, a irmã do Dean?
Kim, kız kardeşi mi?
Bem, quem, a irmã dele?
- Çünkü Avalon bu. Hayır, kız kardeşi.
- Não, é a irmã dela.
Büyük kız kardeşi var, ismi Colleen.
Tem uma irmã mais velha, a Colleen.
Oraya gidip, kız kardeşi ile görüşmeni istiyorum.
Vai até lá a casa e vê o que a irmã dela sabe.
Kız kardeşi Colleen'de kalabilecekler.
Eles vão poder ficar com a irmã dela, a Colleen.
Güzel, yeni bir eşim vardı. Ve Cleveland Jr.'ın güzel bir kız kardeşi vardı. Ve havalı, serseri bir erkek kardeşi.
Onde eu tinha uma mulher nova lindissima e onde o Cleveland Jr tinha uma irmã lindissima e o puto mais endiabrado e fixe como irmão mais novo
Annenin küçük kız kardeşi.
- É a irmã pirralha da mãe?
Genç kız kardeşi. - Doğru.
- Irmã mais nova.
Düğünümüzde, kız kardeşi altı kere ahıra girip çıktı.
No casamento, a irmã dela. ... Seis vezes se enfiou no o celeiro.
Küçük kız kardeşi ölmüş.
A irmã dele morreu.
Öldürmekle suçlandığım adamın kız kardeşi.
É irmã de um senhor que fui acusado de matar.
En yakın akraba, hastanın kız kardeşi. Kız organ bağışı yapılmasına izin vermiyor.
A irmã do rapaz se nega a autorizar a doação.
Hayley'nin kız kardeşi cesedi teşhis etmek için morga gidiyormuş.
A irmã da Hayley vai a caminho da morgue para identificar o corpo.
Hayley Blue'nun kız kardeşi Sky kardeşinin ölümüne aşırı duygusal bir tepki veriyor.
- A irmã da Hayley Blue, a Sky, está a ter uma reacção muito emocional com a morte da irmã.
Bu Verona Westlake, Mia'nın kız kardeşi.
Esta é Verona Westlake, a irmã de Mia.
Bu kız kardeşi Kendra'nın fikriydi.
- A ideia foi da Kendra, a irmã dela.
Kız kardeşi üç gün önce atlamıştı.
- Duas irmãs saltaram da mesma ponte?
Trish'in kardeşi ve kızı kaçtı.
Só a irmã dela e a miúda é que fugiram.
Dina Lopez'in 9. sınıfta okuyan üvey kız kardeşi olduğunu söylediler.
Era da secundária da Rua 29.
- Dina'nın kız kardeşi okula yardım olsun diye çikolata satıyormuş.
E adivinhe.
Küçük kız, 9 yaşındaydı. Erkek kardeşi, annesi ve büyükannesi...
Achou mesmo que esta família estava envolvida em drogas?
kız kardeşim 118
kız kardeşin 28
kız kardeşin mi 20
kardeşim 1451
kardeşin 74
kardeşi 30
kardeşim mi 18
kardeşiniz 23
kardeşim nerede 29
kardeşin nerede 46
kız kardeşin 28
kız kardeşin mi 20
kardeşim 1451
kardeşin 74
kardeşi 30
kardeşim mi 18
kardeşiniz 23
kardeşim nerede 29
kardeşin nerede 46