Mazeret yok traducir portugués
89 traducción paralela
MAZERET YOK.
DILLON, SUPERVISOR DE CENA.
- Yemeğe kalmamak için mazeret yok.
- Não há desculpas para não jantarem.
Mazeret yok.
Isso não é desculpa.
- Mazeret yok!
- Nada de desculpas.
- Mazeret yok, beyefendi. Madem ringdesin, ne yapabildiğini göreceğiz.
Não há desculpas, está no ringue, é hora de provar!
Hazıra konmak yok, mazeret yok.
Não quero cá turistas, nem desculpas.
Daha fazla mazeret yok!
Não há mais desculpas!
Mazeret yok.
Mas nada.
Mazeret yok!
Não há desculpa!
Açıklamam yok. Kesinlikle mazeret yok. Yalnız konseye şunu saygıyla hatırlatayım tarih öncesi kozmolojik modellere dayalı
Não tenho explicação e muito menos desculpas, a não ser, uma vez mais, lembrar respeitosamente o conselho que estamos a trabalhar provas baseadas em antigos modelos cosmológicos anteriores a Aristóteles.
- Mazeret yok.
- Sem ofensa.
Mazeret yok.
Sem falta.
Lanet mazeret yok!
A sério, Shaft?
Mazeret yok.
E sem excepções.
Artık mazeret yok.
Acabaram as desculpas.
- Mazeret yok.
- Nada de "mas".
Bir savaş önlüyoruz. Mazeret yok, erteleme yok.
Nenhuma pedra por virar, nada de desculpas nem atrasos.
Kural 76, mazeret yok, bir şampiyon gibi oyna.
Regra 76 : Nada de desculpas, joga como um campeão.
Mazeret yok.
Não há desculpas.
Ve mazeret yok.
E sem desculpas.
Artık mazeret yok, Wilber.
Chega de desculpas, Wilber.
Mazeret yok.
Sem desculpas.
Ve bu sefer mazeret yok yoksa kelepçe kullanmak zorunda kalırım.
E sem desculpas desta vez, ou serei forçada a usar as tuas algemas.
Tamam, bir söz verdin. Şimdi onu ziyaret edeceksin. Mazeret yok!
Certo, tu deste a tua palavra, vais visitá-lo, nada de desculpas.
- Daha fazla mazeret yok!
Chega de desculpas.
Mazeret yok, istisna yok, yoksa kovulursunuz.
Sem desculpas, sem exceções, ou serão expulsos.
Mazeret yok.
Acabou.
Mazeret yok.
Sem desculpas!
Evet efendim, mazeret yok, efendim.
Sim, senhor. Não tenho escusas, senhor.
Yani, mazeret yok.
Então... sem álibi?
Yani, mazeret yok.
Portanto, não tem álibi.
Mazeret yok, tekrarlanmayacak. Pasta arabada mı?
Sem desculpas, não volta a acontecer.
Mazeret yok, erteleme yok.
Sem desculpas, sem paragens.
Mazeret yok, hepinizden en yüksek düzeyde performans bekliyoruz.
"Esperamos que todos tenham alto nível de desempenho."
Mazeret yok.
Não há desculpa.
- mazeret yok!
- Sem desculpas.
Artık mazeret de yok, insan boğma da!
Não há mais "plastificação".
- Tartışma ya da mazeret yok. Tamam mı?
- Entenderam?
Sizde uyandırdığım dehşet için daha başka mazeret bulmanıza gerek yok.
Não procureis outra desculpa do que o horror que eu vos inspiro.
Hiç mazeret yok!
Não há desculpa!
Mazeret yok.
Sem exceçao.
Mazeret sunmanıza gerek yok.
Não é necessário arranjar desculpas.
Oh, belki de milyarlarca hayatın yok edilmesinde yardımın olduğunu, kabul edebilirsin... yaptığın şeyler için, mazeret üretebilirsin... belki de... bir miktar suçluluk hissedebilirsin.
Talvez o reconhecimento pelas bilhões de vidas que destruíram. Uma justificativa pelo que fizeram. Talvez... um pouco de sentimento de culpa.
Anne ve babam onu cezalandırabilmek için herhangi bir mazeret arıyor, ama 3 haftadır bir sorun yarattığı yok.
Sabe, a minha mulher tem o mesmo formato...
Mazeret uydurmana gerek yok. Kötü olduğumu biliyorum.
Não tens que fazer-me fácil.
Tıbbi bir mazeret arıyorsan hiç şansın yok.
Se queria uma desculpa médica, não está com sorte.
Bir mazeret dilekçesi yazdım, yani sorun yok.
Eu passei-te uma justificação, por isso, está tudo bem.
Gus, sağlam bir mazeret diye bir şey yok.
- Não há álibis incontestáveis.
Eğer kabul edilebilir bir mazeret olsaydı ki yok, ama olsaydı, böyle birşey olurdu.
Houve uma desculpa, e se não houve, sabes... Ela está aí...
Daha fazla mazeret yok.
Para de enrolar.
Beni dinle. Mazeret yok.
Não, não, escuta-me, não quero desculpas.
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yoksa ben 17
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yoksa ben 17
yok mu 410
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok canım 523
yok birşey 158
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok canım 523
yok birşey 158
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yoktu 131
yok musun 43
yok et 47
yoksa ne 75
yok yahu 26
yok etmek 16
yoksa o 24
yoksa seni öldürürüm 37
yok hayır 73
yok efendim 65
yok musun 43
yok et 47
yoksa ne 75
yok yahu 26
yok etmek 16
yoksa o 24
yoksa seni öldürürüm 37
yok hayır 73
yok efendim 65