Mühendis traducir portugués
872 traducción paralela
Birkaç gün önce İskoç mühendis ve kas gücünün..
Quando fiz a viagem a Escócia, no Expresso, há uns dias atrás...
- Adı Phil Church. Bir mühendis.
- Phil Church, um engenheiro.
Ama Caudron firmasından bir mühendis yanımızda şu anda.
Mas temos aqui, ao nosso lado, um engenheiro da Caudron.
İyi bir mühendis olabilirim ama onun dışında, ben bir kahraman değilim.
Eu sou um bom engenheiro mas eu não sou um herói.
Mühendis olmak zorunda değilim.
Não tenho de ser engenheiro.
Bill Dietrich Columbus Meydanìnìn hemen yakìnìnda danìşman mühendis kimligiyle....
Ao pé de Columbus Circle, em Nova Iorque, Bill Dietrich, fazendo-se passar por engenheiro...
- Mühendis Giorgio Manfredi burada mı?
- O Dr. Giorgio Manfredi.
Adının Manfredi olduğunu söylüyor, bir mühendis.
Ele diz chamar-se engenheiro Manfredi.
Mühendis!
Ah, Doutor...
Mühendis.
Prazer, Mari.
Mühendis.
Deite-se, Francesco, está com febre.
İyi bir mühendis.
Bom engenheiro.
Bak Bay Smollett, mühendis değilim ama bu çalışma yöntemiyle dökülen duvarlar, kaya yığınları varken...
Vejamos Sr. Smollett, não sou um engenheiro,.. ... mas a forma como o quer fazer... Não é um tanto perigoso para os seus homens?
Mühendis ve üsteğmenin raporu, efendim.
Relatório do engenheiro e primeiro-tenente.
Mühendis subaya sor.
Pergunte ao engenheiro.
Çok çalışırsam kesinlikle mühendis olurum.
você pode chegar a engenheiro com perseverança.
Mühendis olduğun zaman evleniriz. Güzel olmaz mı bu?
estude para ser um engenheiro, e então nós nos casaremos.
Yirmi mühendis ve bilim adamı oradaydı.
Estiveram lá vinte engenheiros e cientistas.
Ama mühendis Guyeba gitmeyi reddediyor.
Mas Gerba, o Condutor, não quer ir embora.
Reeves, bir mühendis olarak yetkili kişi sensin.
Reeves, é o homem-chave da situação como engenheiro.
- Makinist, mühendis.
- Mecânico? Maquinista?
Yarın bunları fabrikaya geri götür. - Onları mühendis Kuzmin'e ver.
Vai à fábrica, amanhã, e entrega isto.
- Bar güzel bir yerdir mühendis.
- O bar é um bom local, engenheiro.
Haklısın mühendis.
Tem razão, engenheiro.
Mühendis, araya girmiyorum ya?
Estou a interromper, engenheiro?
Bugün kulüpte Bay Cifuentes'le irtibat kurdum. Liman inşaatları ve tüm denizcilik faaliyetleri hakkında... geniş bilgiye sahip bir mühendis.
Hoje, no clube de campo, entrei em contacto com um Sr. Cifuentes, um engenheiro perito em instalações portuárias... e em todas as actividades navais.
Mühendis Cifuentes ve...
Engenheiro Cifuentes e...
Mühendis? Cifuentes?
O engenheiro Cifuentes?
Saldırıya uğradıktan sonra kapınızın önüne bırakılan... Mühendis Cifuentes'ten şikayet aldım.
Recebi uma queixa do engenheiro Cifuentes, que foi atacado e deixado à sua porta.
Mühendis, işkence yapılabilenler grubuna girmiyor.
O engenheiro não faz parte do grupo que se pode torturar.
- Süpermeni oynamana gerek yok! Anladın mı mühendis?
E não te faça o super-homem, engenheiro entendido!
- Tünel uzmanı, mühendis.
Homem de túnel, engenheiro.
Eğer eğitim alabilseydim, San Francisco Körfezi'ndeki Golden Gate Köprüsü'nde çalışan bir mimar ya da mühendis olabilirdim.
Se eu tivesse estudado, seria um arquiteto, talvez um engenheiro.
Bir mühendis için, Bramante için, hatta Leonardo için zorlu olabilir.
Para um engenheiro. Para Bramante, até para Leonardo.
Mühendis değillerdiler, inzibattılar.
Não eram engenheiros, eram da PM.
Ana saldırı grubu, Kraliyet mühendis komandoları iki ya da üç gün içinde gelecek.
A força principal do ataque chega em aproximadamente 3 dias.
- Evet. Hey, mühendis subayın var mı?
- Vocês têm oficial de máquinas?
Sen kıdemli mühendis olacaksın.
Você vai ser o oficial superior.
Birinci sınıf bir mühendis gibi görünüyor efendim.
Parece ser um oficial de primeira.
Bir çeşit mühendis misyoner olarak gelebilirsin.
Podias vir como missionário técnico.
Mühendis olarak iş aradınız mı?
Já tentou arranjar colocação como engenheiro?
Midlands'de bir fabrikada yardımcı mühendis olarak.
Engenheiro-adjunto numa fábrica nas Midlands.
Herkes mühendis olabilir, ama bu çeteye öğretmenlik...
mas ensinar esta malta é...
Komutayı Baş Mühendis DeSalle'a devrederek, Kayıp iki mürettebatımı bulmak ve Jackson'ı neyin öldürdüğünü... anlamak için aşağıdaki gezegene ışınlanıyorum.
Deixando o Engenheiro-Chefe Adjunto DeSalle ao comando, vou descer ao planeta para procurar os meus dois tripulantes e descobrir o que matou o Jackson.
- Ben mühendis değil doktorum.
- Sou médico, não engenheiro.
Aşağıya ışınlanan personel - Dr. McCoy, Mühendis Scott, Mr. Spock, Teğmen Galway ve ben - kesin yaşlanma belirtileri gösteriyor.
Do pessoal da Enterprise que desceu à superfície do planeta, o Dr. McCoy, o engenheiro Scott, o Sr. Spock, a tenente Galway, e eu estamos a mostrar sinais definitivos de velhice.
Bir mühendis çavuşla aynı temel bilgiye sahip uzman savaş mühendisiyim.
Sou engenheiro de combate, com a mesma formação que o sargento-engenheiro.
Baş Mühendis Scott kaydediyor. Kaptan Kirk aradı ama Yeşil Durum terimini kullandı ve bu başının dertte olduğu anlamına geliyor.
O Capitão Kirk contactou, mas disse "Estado Verde", ou seja, está com problemas.
Mühendis Subay Scott için takdirname tavsiyesi.
Registar louvor ao Oficial Engenheiro Scott.
İyi akşamlar mühendis.
Não sei, talvez por eu ser um oficial.
Mühendis Scott rapor ediyor.
Engenheiro Scott.