Mükemmel oldu traducir portugués
251 traducción paralela
Demek istediğim her şey sizin için hep mükemmel oldu.
É que... sempre foi tudo tão perfeito convosco.
Mükemmel oldu.
E perfeito.
Mükemmel oldu.Bu Cesar...
Vem a calhar. Apresento-te o Cesar.
Tüm detayları mükemmel oldu.
Cada detalhe foi perfeito.
Şimdi mükemmel oldu.
Está perfeito.
Mükemmel oldu.
Está muito bem.
Bozulduğunu sanmış. Musluğu güzelce ayarladım, mükemmel oldu.
Fui lá, abri-a e funcionou perfeitamente.
İşte. Şimdi mükemmel oldu.
Assim está perfeita.
Tatlım, mükemmel oldu.
Estás muito bem, amor.
Şimdi mükemmel oldu.
Agora está perfeito.
Neden? Mükemmel oldu.
Isto é perfeito.
- Mükemmel oldu.
- Fica-lhe muito bem.
Mükemmel oldu.
É perfeito.
- Mükemmel oldu.
- Lindo.
İşte bu mükemmel oldu.
Isto é fantástico.
O her zaman mükemmel oldu, herşeye sahip oldu...
Sempre foi perfeita, sempre teve tudo...
Çok iyi, mükemmel oldu.
Perfeito! Espera, falta o véu.
Mükemmel oldu.
Saiu tudo perfeito.
Evet, Mükemmel oldu,
Ya, ela tem sido uma grande volta meu.
Mükemmel bir kadın. Üçüncü kocası ölünce, saçları altın sarısı oldu.
Quando o seu terceiro marido morreu, o seu cabelo ficou dourado, do desgosto.
Gideceğine üzülüyorum Mükemmel çirkinlikte bir parti oldu
Tenho tanta pena que tenham de ir embora. Tem sido uma festa absolutamente indecente.
Mükemmel oldu. - Evet.
- Sim.
Nasıl oldu? Mükemmel.
- Que tal nos saímos?
Billie Jean King düz setlerde yem oldu Laver ilk seti aldıktan sonra pestile çevrildi Pancho Gonzalez voleleri ve ters vuruşlarıyla mükemmel servisler atarken ağdan emilip iki dakikada yutuldu.
Billie Jean King comido em sets sucessivos, Laver abafado depois de vencer o primeiro set e Pancho Gonzalez, servindo bem como nunca tinha visto, com batidas soberbas e recuperações espectaculares, foi sugado pela rede e engolido em menos de dois minutos.
Mükemmel bir tadı oldu.
- Conhaque? - Sim, dá-lhe um sabor requintado.
Bu tatilimi mükemmel yapacak. İçinizde son gösterisini izleyen oldu mu?
Ela vai animar as férias.
Mühür mumunu biraz kanla karıştırınca McFarland'ı suçlu göstermek için mükemmel bir delil yaratmış oldu.
Ao besuntar o lacre com um bocado de sangue, fez com que isso parecesse uma prova evidente contra o outro.
Mükemmel oldu.
- Ficou perfeito.
- Oldu mu? - Mükemmel.
Perfeito.
Mükemmel bir başarı James. Hepimize ders oldu.
Uma lição para todos nós.
Geleli on dakika oldu. Şimdiden kendimi mükemmel hissediyorum.
Ao fim de dez minutos, já me sinto em casa.
Çok mükemmel bir zamanda oldu.
Eu posso fazer isso.
bir grup görmek istiyordunuz, biz yemek yemek istiyorduk, işte oldu evet baba en mükemmel grup ay ışığını hatırlar gibiyim benim kişisel favorilerimdendir.
- Não tenho de fazer um recital de dança. - Agora tens. Bolas, que fome.
İşte şimdi mükemmel bir hafta sonu oldu.
É, finalmente, o fim-de-semana perfeito.
Mükemmel oldu.
- Foi perfeito.
Bu bana malum oldu. Ben olsam Grand Canyon'ın yanına koyardım, çocuğuna bakan anne, doğanın mükemmel gerçekleri.
uma visão, um espectáculo, comparável ao Grand Canyon, a uma mãe a cuidar duma criança, prodígios da natureza.
Mükemmel! Çok iyi oldu.
Vamos lavar isto muito bem.
Biliyor musunuz, Mademoiselle Grey'in tüm bu süreç boyunca bana çok yardımı oldu. Une parfaite assistante. ( Mükemmel bir asistan. )
Ela foi de uma grande ajuda, uma ajudante perfeita, e tem razão.
- Mükemmel bir ilişkimiz oldu.
- Nós tivemos uma ótima relação.
- Mükemmel bir parti rezil oldu.
- Uma festa perfeita estragada.
Mükemmel bir köpek, bir Doberman harap oldu.
Um Doberman perfeito, mau como o diabo. Estragado.
Mükemmel bir hayatım oldu.
Eu tive uma vida maravilhosa.
Genetik olarak mükemmel bir katil oldu.
Pela mutação genética, tornou-se o perfeito criminoso.
Şimdi aniden, Ross benim için sahip olamadığım mükemmel biri oldu.
Agora, de repente, é o Ross... ... um tipo fantástico que não posso ter.
Her zaman bu hayali kurdum ve bir gün, o kusursuz adamla tanıştım ve o rüyalarımı gerçekleştirdi ve mükemmel bir hayatım oldu ve bu fantezi Greg'le ve hayatımla ilgili sorunlu olan bir kısıma aitti.
Sempre tive este sonho, de que um dia havia de encontrar o homem perfeito, ele havia de realizar os meus sonhos e eu teria uma vida perfeita. E penso que essa fantasia sempre, mais ou menos, fez parte desta insatisfação que sentia com o Greg e com a minha vida.
Mükemmel bir çözüm oldu.
Foi a solução perfeita!
Mükemmel ötesi oldu.
É o prenúncio da fama.
Hiç, bir şeyi mükemmel yapmak istediğin oldu mu?
Já alguma vez quiseste fazer algo na perfeição?
Böyle mükemmel bir teklif yönteminden sonra nasıl oldu da mutluluğu bulamadın acaba!
Com uma declaração assim, não encontrou a felicidade eterna?
Ve mükemmel bir yer size sunulmuş oldu.
Depois tive um trabalho muito melhor na fábrica.
Bu mükemmel bir kayıt oldu.
Esta cassete é fantástica.
öldür 344
öldürecek 16
olduğunu biliyorum 33
öldüreceğim 51
öldürürüm 37
oldu bil 39
öldürür 25
öldüğünde 37
öldürmek 62
öldürülmüş 50
öldürecek 16
olduğunu biliyorum 33
öldüreceğim 51
öldürürüm 37
oldu bil 39
öldürür 25
öldüğünde 37
öldürmek 62
öldürülmüş 50
oldu o zaman 19
öldük 27
olduğun yerde kal 516
öldürdüm 50
öldürecekler 16
öldün mü 25
öldürüldü 143
öldür beni 219
oldu bitti 17
oldu bile 25
öldük 27
olduğun yerde kal 516
öldürdüm 50
öldürecekler 16
öldün mü 25
öldürüldü 143
öldür beni 219
oldu bitti 17
oldu bile 25