English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ N ] / Ne dedim ki

Ne dedim ki traducir portugués

437 traducción paralela
Ben ne dedim ki?
O que é que eu lhe chamei?
Ama ben ne dedim ki?
Esqueça. - Que foi que eu disse?
Ne dedim ki?
Sim! O que é que te levou a pensar nisso?
Ne dedim ki?
É que estive grosseiro?
Ne dedim ki?
O que eu disse?
Seni aramaması benim suçum değil. Ne dedim ki? Sadece, o adamdan haber alana kadar heveslenme, diyorum.
Eu disse-te, nunca acreditei que esse homem te ligasse.
- Ben ne dedim ki?
O que foi que eu disse?
Ne dedim ki?
O que é que eu disse?
Ben ne dedim ki?
Que foi que eu disse agora?
- Ne dedim ki?
- Que foi que eu disse?
- Ne dedim ki?
- O que é que eu fiz?
- Ne dedim ki?
- O que foi que eu disse?
- Ben ne dedim ki?
- Eu não disse nada.
Ne dedim ki?
Não disse nada.
Dinle, eğer pis pis konuşmaya başlayacaksan, ben gideyim. Ne dedim ki?
- Se continuas a dizer ordinarices, vou-me embora.
Ne dedim ki? Bilmiyorum.
- Amigo, não disse nada, eu!
Ne dedim ki ben?
Que é que eu disse?
Ne dedim ki ben?
O que disse eu?
Ben ne dedim ki?
O que disse eu?
Ne dedim ki? Şov yeterince iyi olsa bile, hepimiz yeni mezun oluyoruz.
Mesmo que o show fosse bom, somos recém-formados.
Dün gece ne dedim ki?
O que disse ontem à noite?
Ne dedim ki ben?
O que é que eu disse?
- Ne dedim ki?
Porquê?
Ne dedim ki şimdi ben?
Que foi que eu disse?
- Ne dedim ki?
- Que é que eu disse?
.. sonra dedi ki, "Ne tarafından?" ve ben de dedim ki "Hepsi benim!"
Eu disse-lhe que sim... Então perguntou-me que parte e eu respondi-lhe que sou todo!
Ben de dedim ki- - - Hayır dedin. - Ne?
Tu recusaste.
Ona dedim ki ; "Ne yaptığının farkında mısın?"
Eu disse : "Compreendem o que estão a fazer?"
Ben de dedim ki, "Dinle Chris William Hickey'in köşesini gazeteden çıkartmaya ne dersin?"
Então, eu disse, " "Chris, " "porque não retira a coluna do jornal?" "
Ne dedim ki?
O que disse de mal?
Dedim ki, "Ne?" "Mutlu değilsin." dedi.
Eu disse : "O quê?" Ela disse : "Tu não és feliz"
Ve ben "Ne?" dedim. Ve o da dedi ki,
E eu disse, "O quê?" e depois ele disse,
Dedim ki olasılığı ne kadar...
Eu disse, percebe como são poucas...
Bir an zamanı durdurup dedim ki " Ne olursa olsun, mutluluk buna denir.
Quis reter esse momento e pensei : Que aquilo era a felicidade... e que não havia nada melhor.
Geçen hafta gelmediğiniz için, kendi kendime dedim ki hanımefendi genellikle Çarşambaları geliyor her ne kadar böyle bir havada insanlar evlerinde oturmayı yeğleseler de.
Como não veio a semana passada, disse para comigo : Geralmente, a menina vem à quarta-feira, embora, com este tempo, as pessoas prefiram ficar em casa.
Önce zifiri karanlıkta ne olduğunu anlayamadım ve dedim ki :
A princípio não consegui perceber nada, naquele quarto escuro. Disse : "Desculpe, mas tem de falar um pouco mais alto."
Ben de dedim ki : "Dalga geçiyorsun ben gerçekler hakkında ne bilebilirim ki!"
Eu eu disse, "Está a brincar? Que sei eu sobre a verdade?"
- Ne? Dedim ki, ateşli misin?
Perguntei se está excitado.
Doktorlar bir daha kullanamayacağımı söyledi Ben de onlar ne anlar ki dedim.
Os médicos disseram que eu não poderia voltar a usá-lo. Mas o que é que eles sabem, pensei eu.
Dedim ki, Bu ne sinir böyle!
Que temperamento!
Dedim ki, benimle öğlen yemeği ye. Ne diyorsun?
- Estou a convidá-lo para almoçar.
- Ne dedim ki?
- O quê?
Evin erkeği olarak evde benim sözüm geçerli. Ben ne dersem o kabul edilecek. Mesela ben "kara" dedim, sen de diyeceksin ki "o karadır".
Então serei eu quem tomará as decisões.
Dedim ki, " Bu şeyde ne böyle?
E disse " Que cena é esta?
Uh, oh... ama ben ne dedim ki?
Mas o que é eu disse?
Ben de, "Ben Jameson Üniversitesi'ne başvurmadım ki." dedim.
E eu : "Não me candidatei a nenhuma Universidade Jameson."
Sonra çocuklara göz kırparak, dedim ki : " Bak aklına ne gelirse sigortalandım.
Pisco o olhos aos rapazes, e digo : "Olhem... ... a matéria mais séria, em que não estou coberto."
Bir şey olmaz, ne ters gidebilirdi ki dedim.
Eu pensei, o que pode dar errado?
Dedim ki ne tür bir kira ödüyorsun?
Perguntei que tipo de renda pagas.
O da dedi ki, "Kasabada bıraktım." Bende dedim ki, "Şimdi ne yapacağız?"
Respondeu, "Ficou na cidade." E eu : "Que fazemos?"
Ne düşünüyordum ki? Niye "Kabul ediyorum," dedim.
Em que estava eu a pensar?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]