Ne yapabilirdim ki traducir portugués
225 traducción paralela
Dün gece baska ne yapabilirdim ki?
A noite passada? Que podia eu fazer? Tive de o fazer.
Ama ne yapabilirdim ki?
Mas o que posso fazer?
Paketin vardı, ben de getirdim, başka ne yapabilirdim ki?
Tenho um pacote.
Kabul etmekten başka ne yapabilirdim ki?
Que poderia eu fazer, senão aceitar?
Ne yapabilirdim ki?
Que poderia eu fazer?
Olacakları gördüm ama ne yapabilirdim ki?
Eu já previa, mas o que podia fazer?
Ne olduğunu anlamadan yerli üzerime atladı. Ne yapabilirdim ki başka.
E quando dei por mim, este pele vermelha estava em cima de mim.
Ne yapabilirdim ki?
O que eu podia fazer?
Gerçekten, ne yapabilirdim ki?
Bem, na verdade, o que poderia eu fazer?
Ne yapabilirdim ki? Bir bankere karşı benim sözüm. Yargıç, tüm diğer dürüst, zengin piçleri...
A minha palavra contra a do banqueiro, do juiz e dos restantes, aqueles ricaços honestos dos raios.
- Başka ne yapabilirdim ki..
- Que alternativa tinha?
Başka ne yapabilirdim ki?
O que mais podia fazer?
Ne yapabilirdim ki?
Que podia fazer?
Ama efendim, ne yapabilirdim ki!
Mas eu não tive nada a ver com isso.
Ne yapabilirdim ki?
Vá, depressa. Que outra coisa posso fazer?
Ne yapabilirdim ki? Biraz daha hızlı ol.
- Andar mais depressa!
Ne yapabilirdim ki?
Eu ia desafiar-te?
Ama ne yapabilirdim ki?
Mas que podia eu fazer?
Ne yapabilirdim ki?
Que mais podia fazer?
Başka ne yapabilirdim ki, gazeteciyim.
Sou uma repórter, esperava o quê?
Bak! Ona o yerden bahsetmemeliydim, ama... ne yapabilirdim ki?
olhe, sei que eu nao deveria contar a ele sobre o campo, mas... o que eu poderia fazer?
Gece aniden geliverdi. Ne yapabilirdim ki?
Ele apareceu a noite passada.
Ama ne yapabilirdim ki?
Mas o que podia eu fazer?
Ne yapabilirdim ki?
O que poderia eu fazer?
Ama başka ne yapabilirdim ki?
Eu sei, mas o que posso eu fazer?
Ben dövüşmek istemedim, ama bilirsin, ne yapabilirdim ki?
Eu não queria lutar é claro, mas o que eu podia fazer?
Ben ne yapabilirdim ki?
O que podia eu fazer?
Ne yapabilirdim ki?
O que podia eu fazer?
Silahla beni tehdit etti. Ne yapabilirdim ki?
Ele apontou-me uma arma, que querias que fizesse?
Ne yapabilirdim ki?
O que podia fazer?
Lanet olası şapka için onu eve götürmem konusunda ısrar edince ne yapabilirdim ki?
Que podia eu fazer se ela insistia em ir a casa buscar o chapéu?
Ne yapabilirdim ki, hayır mı deseydim?
O que era suposto que eu faça, Dizer não?
Ne yapabilirdim ki?
Que querias que eu fizesse?
Başka ne yapabilirdim ki?
Que mais poderia ter feito?
Ne yapabilirdim ki?
O que devia fazer?
Ne yapabilirdim ki? Bebeği Ann'in ailesine bırakmak zorundaydım.
Deus me perdoe, mas tive de levar o bebê para os pais de Ann.
- Ne yapabilirdim ki?
- Que podia eu fazer?
Ben yine sana bağırırdım, çağırırdım ve sana zarar vermesini engellemen için sana yalvarırdım... çünkü... o benim kocamdı ve onu seviyordum. Zaten başka ne yapabilirdim ki?
E eu implorava para que não o forçasses a magoar-te... porque eu amava-o e o que eu podia fazer?
Başka ne yapabilirdim ki?
Que mais deveria fazer? !
Ne yapabilirdim ki?
O que era suposto fazer?
Ne yapabilirdim ki?
Que é que deveria ter feito?
Başka ne yapabilirdim ki?
Que havia de fazer? ! - Meu Deus!
Ne yapabilirdim ki?
Que queres que eu faça?
Ne yapabilirdim ki?
O Rodrigo teve um dia mau. Que lhe fazer?
Ne yapabilirdim ki?
Não.
Onu peşine mi taktın? Ne yapabilirdim ki.
Porque o trouxeste aqui?
Başka ne bok yapabilirdim ki?
O que mais poderia fazer?
Başka ne yapabilirdim ki?
O que farias?
Ne yapabilirdim ki?
Que querias que fizesse?
Başka ne yapabilirdim ki? Başka ne? Buna bakın.
Olhe para isto.
Şu son iş... Yani ne yapabilirdim ki?
Pensei que estava sob controle, mas este último...