Neseli traducir portugués
1,977 traducción paralela
Gösteriyi sevdim. cok neseli sarkilar vardi.
Eu estou a gostar do espectáculo.
Son derece neseli ve hayat dolu ve hiçbir seyi sahte degil.
Arrebitada e cheia de vida, e nada falsa.
- Hep böyle neşeli midir?
Você está sempre de tão bom humor?
Neşeli Günler'i bir daha eskisi gibi izleyemeyeceğim.
Nunca mais vejo o "Happy Days" com os mesmos olhos.
Neden öyle dedin ki? Çünkü hayat dolu ve neşeli davranıyorsun.
- Pareces feliz e cheio de vida.
Neşeli insanları severim.
Gosto de pessoas divertidas.
Ben de neşeli olabilirim.
Eu posso ser divertida.
Burke'un dairesini boyuyorum böylece "Burke'un dairesi." demeyi bırakabileceğim neşeli bir renge... kırmızıya, kan kırmızısına.
Pintei o apartamento do Burke, então posso parar de lhe chamar apartamento do Burke... com uma cor alegre... vermelho, como o sangue.
O çok neşeli ve canayakın öyle berbat bir babası olmasına rağmen.
Ele é tão divertido e amigável mesmo tendo tido um mau pai.
Cody bayağı neşeli görünüyor.
- O Cody parece estar a divertir-se.
- Belirtmeme gerek yok ama sürekli neşeli ve güler yüzlü görünün.
- Vigilância padrão. - Ficar sempre alerta.
Gülümseyin, neşeli durun.
Sorriam, mostrem-se alegres.
Bizimkilere anlatabileceğim neşeli bir şey lazım. Sevgilerini tekrar kazanmamı sağlayacak bir şey.
Preciso de um agrado para o pessoal, algo para ganhar de novo os afectos deles.
Bu sabah neşeli görünüyorsun.
Parecias satisfeito esta manhã.
Onlar neşeli ve mutlu olduklarından eşcinsel denebilir.
Homossexuais felizes e contentes.
Genellikle cana yakın, mutlu ve neşeli olan Hilary Hundin,... sataşılınca veya şaşırtılınca dişini geçirmeye çalışabilirdi.
Hilary Hundin era agradável, alegre e desenvolta, mas podia irritar-se quando provocada ou surpreendida.
Neşeli düşünceler!
Pensamentos felizes!
Neşeli adam.
- Que tipo tão feliz... - Pois.
Pekala, ben birkaç neşeli fotoğraf çekeeğim Sonra yolunuzdan çekilirim
Vou só tirar algumas fotos e depois saio do seu caminho.
" Ben gecelerin neşeli avaresiyim. Oberon'a şaka yaptım ve onu da keyiflendirdim.
" Eu sou realmente o ledo vagabundo noturno que brinquedo faço de tudo... porque a todo instante alegre de Oberon deixo o semblante.
- Hey neşeli kampcılar, yerliler huzursuzlanmaya başlayacak.
Agora, Campistas Felizes, os nativos incomodam-se. - Dá-me esse maldito crânio!
Neşeli şaklabanlar.
Os patetas alegres.
Bir zamanlar, Shrek Üç adında neşeli bir canavar varmış.
Era uma vez, existia um hilariante ogre chamado Shrek Três.
Daima neşeli. - Ne?
Sempre bem-disposto.
Bugünkü neşeli gezi planımıza bir göz atalım.
Vamos rever as festividades de hoje.
Evet, çok neşeli.
Mas não fiques muito confiante. Pode não durar.
Bahse girerim ilişkideki neşeli taraf sensindir.
Aposto que és o frouxo na relação.
Merhaba, güzelim. Bu gün neşeli görünüyorsun.
Olá, amor, hoje vem muito bem disposta?
Sonrasında neşeli şeytan geri gelir, şakanın kötü gittiğini görür, cıvatayı yerinden çeker ve sıvışır.
Então, o engraçadinho volta, vê que a brincadeira correu mal, solta o pino e foge dali.
Neşeli, aptal, yaşlı, genç, zengin, fakir..
Esperto, burro, velho, novo, rico, pobre...
Ve neşeli.
Era uma aventureira.
Neşeli Dalgalar!
Ganda swell, bacano!
Neşeli duvar kağıtlarını çok ucuza aldım.
Este papel de parede alegre foi uma pechincha.
11 yasımdayken "Neşeli Günler" filmini izlemiştim.
Quando eu tinha 11 anos, eu vi "A Noviça Rebelde"
Demek istediğim, çok neşeli biri.
Quer dizer, ele é hilariante.
Böylece devam etti, Jesse giderek daha rahat neşeli, sıkıntılı, kaprisli oluyordu ve dengesiz.
E assim continuou, o Jesse estava cada vez mais cavalheiresco, divertido, temperamental, estranho, imprevisível.
Dünyanın en neşeli yerine hoş geldiniz.
Bem-vindos ao lugar mais alegre da Terra.
Her tarafım ağrırken hiç bu kadar neşeli olamamıştım.
Não costumo ficar assim tão feliz quando tenho dores.
Haydi küçük dostlarım güzel, neşeli Bir iş şarkısı söylerken
Vamos, meus amiguinhos, porque vamos cantar a música do trabalho feliz.
Güzel ve neşeli bir şarkı söylerken Bir inatçı lekeyi
E cantaremos uma divertida melodia na banheira, enquanto esfregamos o bolor,
Duştan kılları temizlerken Neşeli bir şekilde çalışma şarkımızı söyleriz
Arranquem a bola de cabelo do ralo da banheira no alegre refrão da música do trabalho divertido.
Bu şarkı çok neşeli Bir iş şarkısı
É tão divertido cantar a música do trabalho feliz,
Böyle neşeli bir şarkıyla Çok şey yapabilirsin mutlaka
Conseguimos fazer muito enquanto cantarolamos uma melodia tão alegre,
O yüzden gayet neşeli görünün.
Só pareçam animados.
- Şimdi de neşeli misin?
- Agora, já brincas? Vai-te embora.
Ve neşeli bir şekilde gideriz.
Hi-ho, e alegremente iremos.
Hoş, güzel, neşeli, ateşli
Elegante, em forma, sumarento, ardente
Modern, yakışıklı, gösterişli, canlı hoş, güzel, neşeli, ateşli
Estiloso, lindo, vistoso, activo Elegante, em forma, sumarento, ardente
Yakışıklı, canlı, güzel, neşeli
Lindo, activo, em forma, sumarento
Hâlâ biraz daha neşeli.
Sempre a mesma fala-barato.
Neşeli. Positif. Süper.
"Confiantes, positivos, super..."