O da ne traducir portugués
40,102 traducción paralela
- O da ne demek?
- O que é que isso significa?
Yedi ne zamandır uğursuz oldu.
- Desde quando o 7 dá azar?
Bu da ne?
O que é isto?
Kim olduğunuzu ya da..... kanımın size ne söyleyeceğini bilmiyorum.
Não sei quem vocês são ou o que acham que o meu sangue lhes vai dizer.
"Canavarın içindeki adam" konuşmasını yaptı ya da senin içinde her ne gördüğünü iddia ediyorsa.
Fez-te um discurso qualquer sobre o homem no monstro, ou o que ela vê em ti.
Ayrıca otelde çok yalnız hissediyorum. Yani, kendime tuttuğum o koskoca otel odası, ne kadar büyükse bir o kadar da orada yalnız hissediyorum.
Quero dizer, tenho esta suite grande toda para mim mas acho quanto maior for o quarto do hotel, o mais vazio se pode sentir.
Ama ne zaman krakerleri, poşetinden çıkarıp, tabağa koysam ki poşette kalanları çok - Yanındakine ver.
É se eu... Tomar a porção fora da caixa e depois colocar a porção para o prato e depois coloco a caixa
Ne zamandan beri Charleston'da yaşamak istiyorsun?
Oh, perdoa-me, Randall, mas o que diabo santo estás a falar sobre?
Biliyor musunuz? Düşündüm de buraya gelip, size çizimimi göstermek, ve oyunum hakkında ne düşündüğümü söylemek belki kendimi iyi hissettirebilir.
Por isso, ah, sabem, achava em vir até cá, mostrar-vos a minha pintura, dizer-vos o que acho da minha peça é sobre.
- Bu da ne böyle be?
O que raios é isto?
Bu da ne?
O que é que há aqui?
Acaba ne oldu da sana oğlumu göstereceğim düşüncesine kapıldın?
O que te faz pensar que eu te deixaria ver o meu filho?
- Kapsülün telsizine ne dersiniz?
- E o rádio da cápsula?
Asıl adı William, ama polis şefi herkesin Bones dediğini söyledi. - En son ne zaman görülmüşler?
Tecnicamente é William, mas o chefe da polícia diz que todos o chamam de Ossos.
Şu noktada benim, Reddington'un ya da Tom'un ne düşündüğünün önemi yok.
Não interessa o que penso. Ou Reddington... ou Tom, para esta matéria.
Tamam da bu ne demek oluyor?
- Sim, mas o que significa isso?
Bu da ne demek şimdi?
- O que queres dizer?
Bu da ne?
O que foi?
Hadi ama, her an geri gelebilir, yolculuk hakkında hava atacak, bilirsiniz işte, ne kadar kahraman olduğundan falan bahsedecek. Han Solo gibi.
Mas, a qualquer instante, ele estará de volta, a gabar-se da última viagem, de como foi um herói... como o Han Solo.
Georgetown'da sana ne oldu?
O que aconteceu consigo em Georgetown?
Birden kapıda belirdi. Ne yapsaydım?
Apareceu aqui, o que devia fazer?
Bu da ne?
O que é isso?
Saldırı ne kadar şiddetliyse bedene hasarı da o kadar fazla olur.
Quanto mais agressivo o ataque, mais estragos faz ao corpo.
Adam Meksika'da ki bağlantılarına ulaşmış, ama dediğine göre hiç kimse Morales ailesi hakkında bir şey söylemiyormuş, yani hiç kimse Cali karteliyle bir bağlantıları olduğunu ne onaylıyor ne de reddediyormuş.
O Adam falou com os seus contactos no México. Mas... diz que ninguém está a dizer uma palavra sobre a família Morales. O que significa que ninguém confirma ou desmente se eles são membros do Cartel Cali.
Oğlunun ne yaptığını da biliyorum.
Até sei aquilo que o seu filho fez.
Ya o köyü ya da ne bileyim bir şeyleri yerle bir ederse?
E se ele estiver a destruir aldeias ou assim?
Bunu söylemek beni ne kadar üzse de bir gönüllümüz saldırıda yaşamını yitirdi. Adı Mindy Hesser'dı.
Infelizmente, uma das voluntárias perdeu a vida durante o atentado, ela chamava-se Mindy Hesser.
- Ne olduğunu biliyor musunuz? - Hayır, bilmiyorum.
A Hookstraten acha que tem informação que pode alterar o desfecho da audiência.
Houston'da olan biteni kendi gözlerimle görmeliyim, doktorlarıyla konuşup ne yapacağıma karar vereceğim.
Preciso de ver eu mesmo o que se passa em Houston. Sabes, falar com os médicos, perceber o que fazer a seguir.
Reid Houston'da ne kadar kalacak?
Quanto tempo o Reid vai ficar em Houston?
Ne yazık ki, görebileceğiniz gibi, Bütün ekipmana da dışkı yağıyor.
Mas, como pode ver, todo o kit, tenho receio que está ficando todo borrado também.
Kronik hastalığım sayesinde ağrı tedavisinde bir çeşit uzman haline geldim. Nedir ne değildir, her şeyi öğrendim.
Devido à minha doença crónica, tornei-me uma espécie de especialista... em gestão da dor, o que a provoca, e o que a previne.
Eğer beni takip etmezseniz, önümüzdeki yıl yıl sizin için Patern Günü'ne katılacağım. - Evet.
No ano que vem, vou comemorar o Dia da Padroeira por todos vocês se não me seguirem!
Unutturma da sana doğru olanı yapmak ne demek olduğunu açıklayayım.
Lembra-me de te explicar o que é que isso significa.
Sen... sen iyi misin? San Diego'da ne oldu?
O que é que aconteceu em San Diego?
Ona grup evinden kalan ne biliyor musun?
O que é que ganhaste da casa adoptiva?
Georgetown'da sana ne oldu?
O que te aconteceu em Georgetown?
- Kaçacağız da ne olacak?
Então fugimos e o quê?
"Herkes kendi başına" da ne demek?
O que queres dizer com "cada um por si"?
Oturttum ve olamaz... O ne demek şimdi? Olamaz da ne?
- então... sentei-me com ele e...
Kurşunun boyutunu ve kağıdın yoğunluğunu hesapa katarak, sürtünme kuvvetini layman terimiyle tanımlayabilirim : tek bir kağıt parçası mermiyi ne kadar yavaşlatır?
Tendo em consideração o tamanho da bala e a densidade do papel posso determinar a resistência ou em termos leigos : quanto uma única folha de papel pode abrandar uma bala.
Ne yapsak da ne kadar düzeltmeye çalışsak da geçmiş sürekli değişiyor.
O que quer que façamos, ou como tentamos consertar, a história continua a mudar.
Kapıda ne yapacaksın?
- O que vais fazer à porta?
Hedefimiz ne? O önemli değil, güvenlik çok üst düzey.
Varri os elementos de desenvolvimento no código fonte da TRAKZER pela nossa base de dados contra malware.
Yakın dövüş yapalım. Ne? Olmaz.
Eu consegui o nome de utilizador com o Indexador Automático da DARPA, ou consigo seguir o histórico do uso de Bitcoins.
Her ne kadar seninki kendi bokunda yüzerken bizimki testlerde standartların üstünde olsa da.
Apesar da nossa estar a testar acima das expectativas, enquanto o teu flutua no seu próprio resíduo.
Bu da ne?
- O que é isto?
İnsanların Oprah'ın sevdiği şeylere ne kadar değer verdiği sanırım.
Bem... Acho que com o quanto as pessoas se importam com as coisas favoritas da Oprah.
Yukarıda ne yapıyorlar bilmiyorum ama, Def Leppard'ı bayağı bir yüksek sesle dinliyorlar.
Não sei o que eles fazem lá em cima, mas ouvem mesmo os Def Leppard com o som bastante alto.
- Ne yalnızca 41?
- O que está próximo da 41?
Georgetown'da sana ne oldu?
O que lhe aconteceu em Georgetown?
o da ne demek 78
o da nedir 79
o da nesi 25
o da ne öyle 27
o da neydi 223
o da nereden çıktı 18
o da neydi öyle 27
o da benim 38
o da olur 28
o da sensin 43
o da nedir 79
o da nesi 25
o da ne öyle 27
o da neydi 223
o da nereden çıktı 18
o da neydi öyle 27
o da benim 38
o da olur 28
o da sensin 43
o da yok 16
o da var 56
o da iyi 30
o da burada 16
o da dedi ki 42
o da beni seviyor 25
o da 410
o da bana 49
o da kim 286
o da gitti 18
o da var 56
o da iyi 30
o da burada 16
o da dedi ki 42
o da beni seviyor 25
o da 410
o da bana 49
o da kim 286
o da gitti 18
o da mı 21
o daha bir çocuk 37
o da kimdi 18
o da doğru 23
o da öyle 48
o daha çocuk 50
o da değil 31
o da öldü 29
o da oradaydı 16
o daha bir çocuk 37
o da kimdi 18
o da doğru 23
o da öyle 48
o daha çocuk 50
o da değil 31
o da öldü 29
o da oradaydı 16