Oldukça iyisin traducir portugués
135 traducción paralela
Kabul etmekten nefret ediyorum ama oldukça iyisin.
Custa-me admiti-lo mas és muito boa.
- Oldukça iyisin! - Çok isterdin dimi?
Essa é boa!
Mesajları iletmekte oldukça iyisin Sid.
Pareces-me ser um mensageiro capaz, Sid.
O kırbaçla oldukça iyisin.
Você é muito bom com esse chicote.
Bahse girerim oldukça iyisin.
- Aposto que és bom.
Sadece... Oldukça iyisin.
Só é muito bom.
Oldukça iyisin, Joe.
És muito bom, Joe.
Anladığım kadarıyla oldukça iyisin. Peki bu işi yapacak kadar iyi misin?
Isso significa que é muito bom ou que não é capaz de manter um emprego.
Bence sen oldukça iyisin, ben de senin altında eziliyorum.
Você é muito bom que nem lhe chego aos pés.
Savaşmakta oldukça iyisin.
Tu és muito bom a lutar.
Oldukça iyisin, Jim.
Ès realmente bom, Jim.
Bir deve kaçakçısı olarak oldukça iyisin.
Nada mau para um contrabandista de camelos.
Oldukça iyisin, Jimmy.
- É muito bom. Jimmy!
Oldukça iyisin.
Está a ficar bem.
Bunda oldukça iyisin.
Não faz mal.
İki sol ayaklı biri için oldukça iyisin.
Nada mau para um tipo com dois pés esquerdos.
Seni izliyorum. Oldukça iyisin.
Tenho visto que te mexes "muita" bem.
Bıçakla oldukça iyisin... - bir yarışmacı için, işte bu.
És muito boa com a faca... para uma participante, é isso.
Ayaklarının üzerinde oldukça iyisin.
Apaixono - Danças muito bem.
- Oldukça iyisin.
- Safaste-te menos mal.
Kız Lisesi demek. Çok iyi bir okul. Oldukça iyisin.
O Primeiro Liceu de Raparigas é uma óptima escola.
- Oldukça iyisin.
Você é muito boa.
Sen misin? Oldukça iyisin.
É você? É muito boa.
- Missy Davidson'ın partisi, değil mi? - Oldukça iyisin, değil mi?
- Festa da Missy Davidson, certo?
Oldukça iyisin.
Mas não faz mal.
- Oldukça iyisin.
- Estás a ir muito bem.
Aslında, oldukça iyisin.
Estavas a ir bem.
Cidden, oldukça iyisin.
A sério, és bastante boa.
- Biliyorum, gerçekten iyiyim. - Hayır. Bir acemi için oldukça iyisin.
Eu sei que sou muito boa.
Sen oldukça iyisin dostum.
És muito bom. Qual o teu nome?
Kurguda oldukça iyisin.
És muito bom em ficção.
biliyorsun, teknik işlere burnunu sokan birisine göre... bunda oldukça iyisin.
Sabe, para quem costumava torcer o nariz para tecnologia... - você está indo bem demais.
Sen piyano çalmada oldukça iyisin.
És boa no piano.
Beyaz birisi için oldukça iyisin.
É bastante bom para ser branco.
Şşş. Polisler şoförlüğünü yapıyorsa oldukça iyisin demektir.
Deves ser bastante importante, para teres polícias a servir-te de motorista.
- Oldukça iyisin.
- Tu és muito bom.
- İtiraf etmeliyim, oldukça iyisin.
- Tenho que admitir, tu és muito bom.
Kör rolünde oldukça iyisin. Oh, teşekkür ederim.
Faz lindamente de cega.
Çaylaklara yüklenmekte oldukça iyisin dostum.
Ès mesmo bom a chatear novatos, meu.
Bu işlerde oldukça iyisin.
És bastante bom nisso.
Oldukça iyisin, biliyorsun değil mi?
Tu és bom, sabes isso?
Qin Generali, oldukça iyisin!
General Qin, é muito bom.
Oldukça iyisin.
Tu és bom.
- Oldukça iyisin. Bunu kabul etmeliyim.
- Nunca te escapa nada.
Oldukça iyisin.
Tu és bom. Aquilo?
Oldukça iyisin.
Você é bom.
Sen iyisin Kid ama ben ortalıkta oldukça en iyi ikincisin.
És bom, Kid... ... mas enquanto eu andar por cá, ficas em segundo lugar.
- Oldukça iyisin.
- Você é boa! - Está enganado.
Önce, oldukça halsizdin ama şimdi iyisin.
Estava meio zonza, mas agora está bem.
Sen. Oldukça. İyisin. Beni.
Sabes mesmo como me excitar.
Sydney sen bu işte oldukça iyisin.
Sydney, és boa nisto.
iyisin 289
iyisiniz 21
iyisin değil mi 17
oldukça 284
öldük 27
oldukça güzel 42
oldukça iyi 200
oldukça fazla 23
oldukça iyiyim 18
oldukça kötü 25
iyisiniz 21
iyisin değil mi 17
oldukça 284
öldük 27
oldukça güzel 42
oldukça iyi 200
oldukça fazla 23
oldukça iyiyim 18
oldukça kötü 25